Fly safe traducir turco
63 traducción paralela
Fly safe to land.
Evine güvenle gidebilmen için.
Fly safe.
Güvenle uç.
- Fly safe.
- İyi yolculuklar.
You fly safe.
İyi uçuşlar.
Fly safe.
Güvenli bir yolculuk yapın.
Fly safe, papi.
İyi uçuşlar, papi.
I can hear it in your voice. Fly safe.
Bunu sesinden anlayabiliyorum.
Fly safe.
İyi uçuşlar.
You guys are heroes. Fly safe.
Sağ salim uçun.
Fly safe, ok?
- Dikkatli gel, olur mu?
Fly safe and we'll see you at Parents Day weekend.
Güvenli uç, seni hafta sonu ebeveynler gününde görürüz.
Fly safe
İyi uçuşlar.
- Fly safe, okay?
- Dikkatli git, tamam mı?
- Okay, fly safe.
- Tamam, dikkatli uç.
Fly safe.
İyi yolculuklar.
Fly safe, dear.
İyi uçuşlar canım.
Fly safe.
Güvenli uç
All right, fly safe.
Tamam, iyi uçuşlar.
Alright, fly safe.
İyi uçuşlar.
To my Spaceman, I love you Fly safe Love Lottie
ASTRONOTUMA. SENİ SEVİYORUM. GÜVENLİ UÇUŞLAR.
Okay, fly safe.
- Tamam, iyi uçuşlar.
Fly safe.
Dikkatli sür.
They will now start to fly toward their fail-safe points.
Birazdan kalkış yaparak Mutlak Savaş noktalarına kadar uçacaklar.
They saw it fly to the fail-safe point.
Mutlak Savaşa kadar uçtuğunu gördüler.
They wouldn't fly unless it's safe.
Emniyetli olmayacaksa, uçuş gerçekleşmez.
Are, are you sure it's safe to fly in this?
Sen bununla uçmanın güvenli olduğuna emin misin?
- Is it safe to fly?
- Uçmak güvenli mi?
They have been told we're at Condition Blue so now they'll now fly to their Fail Safe points.
Onlara da Mavi Alarmda olduğumuz iletildi. Mutlak Hücum için belirlenmiş konumlarını alacaklar.
I'll fly a long - range recon in a transport pod to make sure it's safe.
Güvenli olmasını sağlamak için bir nakliye modülü içerisinde uzun menzilli bir keşif uçuşu yapacağım.
We want safe passage to Burbank Airport and we want a plane to fly us outta there.
Beurnbeng Havaalanına gitmek üzere bir helikopter istiyoruz. Orada da bir uçak tabi.
She will be safe there, right there, and she can fly with the angels.
Kızın ruHu orada güvende olacak ve meleklerle uçabilecek.
I know you all want to fly... but my instincts tell me we should play it safe this time and walk.
Hepiniz onunla uçmak istiyorsunuz, ama içgüdülerim bu sefer sağlam hareket edip yürümemiz gerektiğini söylüyor.
If we can fight our way back to the bay, then we'll be able to fly the Jumper to a safe distance.
İniş sahasına kadar savaşarak gidebiliriz, sonra da Jumper'la güvenli mesafeye uçarız.
Now we can fly somewhere safe and ditch the bomb.
Artık güvenli bir yere uçup bombadan kurtulabiliriz.
McKay's already restored power and I think I can fly the ship to a safe distance.
McKay gücü devreye sokmayı başardı, ben de gemiyi güvenli bir mesafeye uçurabileceğimi sanıyorum.
It is never safe to fly during your turd trimester.
Bu üç aylık peryodda uçmanız güvenli değil.
Unless they learn to sprout wings and fly, I think we're safe.
Kanatlanıp uçmayı öğrenmedikleri sürece, güvendeyiz herhalde.
"You're safe to fly."
"Uçman güvenli."
If he says I'm safe to fly, then I'll go.
Uçabileceğimi söylerse giderim.
- President, will it be safe to fly?
- Başkanım, uçuş güvenli olacak mı?
Or you tell us what we already know, we take care of you, we put you up in a hotel, we fly you someplace safe.
Ya da bize zaten bildiğimiz şeyleri anlatırsın. Sana göz kulak oluruz bir otele yerleştirir, güvenli bir yere göndeririz.
Hey, pilot... fly me to a safe place.
Pilot... beni güvenli bir yere uçur.
Now you have fun. Okay? Fly safe.
Kendine dikkat et.
You will be safe after we fly over the forest
Ormana geçtikten sonra güvendesiniz.
Fly safe.
- İyi uçuşlar.
Oh, they just love flying free, but every night they fly on home to their cages where it's safe and warm.
Özgürce uçmaya bayılıyorlar ama her gece uçarak güvenli ve sıcak yuvalarına yani kafeslerine geliyorlar.
- Fly safe.
Unutma, arkaya yatabilirsin.
In the same way I can choose to let you go with my blessing and tell you to bring that little girl home safe, or I can tell you right now, I can stick you on an airplane and fly you somewhere very far away.
Tıpkı benim şu an sizi dualar eşliğinde kızı kurtarmaya göndermek yerine sizi uçağın birine tıkıp buralardan çok uzaklara gönderme şansım olduğu gibi.
Aaron's decided that the best way to keep safe and get stable shots is to fly tandem with a cameraman.
Aaron, hem güvenli uçmak hem de stabil çekim yapmak için en iyisinin kameramanla ikili uçmak olduğuna karar verdi.
safe 703
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safe travels 68
safety first 90
safe journey 62
safe trip 28
safe and sound 145
safety 90
safely 31
safe flight 17
safer 57
safe travels 68
safety first 90
safe journey 62
safe trip 28
safe and sound 145