English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Foe

Foe traducir turco

665 traducción paralela
Our true foe is The Blessed.
Gerçek düşmanımız, Kutsallar.
There's no question we are going to be dealing with a dangerous foe.
Şüphesiz, karşımızda tehlikeli bir düşman var.
- Give back, foe, our Ukrainian boots!
- Ukrayna'yı geri alıp düşmanı tekmelemek için.
I place a nomination, one whose integrity is conceded by friend and foe alike.
Bir adaya yer veriyorum, Dostlarına güven, düşmanlarına korku veren kişi...
Friend or foe?
Dost musun düşman mısın?
Leads against the foe
Düşmana karşı en önde
The Federal Bureau of Investigation continues to be the implacable foe... of all enemies of the United States.
Federal Araştìrma Bürosu, Birleşik Devletler düşmanlarìnìn amansìz düşmanì olmaya devam etmektedir.
With each shot, they felt the joy of striking the foe and the fear of hitting a friend.
Her atışta, düşmanı vurmanın sevincini ve arkadaşını vurmanın korkusunu duyuyorlardı.
Would I had met my dearest foe in heaven or ever I had seen that day, Horatio.
Böyle bir günü görmektense, can düşmanımı cennette görseydim keşke, Horatio.
Laertes, if you desire to know the certainty of your father's death, is it writ in your revenge that, swoopstake, you will draw both friend and foe? - None but his enemies.
Dinle Laertes, eğer sevgili babanın ölümündeki gerçeği arıyorsan, dost, düşman dinlemeden, bu işte kazanan kim, kaybeden kim demeden gözü kapalı saldırmak mı senin öç alma yolun?
My noble foe, a lackey. My battlefield, a gutter.
Yiğit bir hasım yerine uşak, savaş meydanı yerine bir hendek.
" Martyr illustrious, in thy foe's power
"Şanlı şehit, düşmanlarının gücünde"
One must face the foe.
Birisi düşmanla yüzleşmeli.
Once again Egyptians will stand together, brothers against a common foe.
Mısır'lılar ortak düşmana karşı, kardeşçe birlik mi olacaklar?
No way of telling friend from foe, all brothers together.
Düşmanı dosttan ayırt etme yolu yok, herkes kardeşçe eşit.
Among this princely heap... if any here, by false intelligence... or wrong surmise, hold me a foe - If I unwittingly, or in my rage... have aught committed that is hardly borne by any in this presence... I desire to reconcile me to his friendly peace.
O hâlde, bu ulu beyler arasında, asılsız bir bilgi veya yanlış anlama sonucu beni de düşman bilen varsa ya da farkında olmadan veya bir öfke anında birini kırdığım olduysa, ben de onunla barışıp helalleşmek isterim.
Who hath descried the number of the foe?
Hainleri sayan oldu mu içinizde?
The foe vaunts in the field.
Düşman savaş alanında güç gösterisi yapıyor.
Friend or foe.
Düşman ya da dost.
Friend and foe alike.
Hem düşman hem dost.
First, post sentries at the edges of Spider's Web Forest, divide our foe's forces by luring them into it`s maze, and wound as many as we can.
İlk olarak, nöbetçi erleri Örümcek Ağı Ormanı'na gönderin. Düşman kuvvetlerini o labirente çekip dağıtın ve yaralayabildiğiniz kadarını yaralayın.
Even as Miki's valiant defense exhausted our foe's strategies, Washizu tore through Inui's lines at the First Fortress, raining arrows on their ranks.
Miki'nin kahraman savunması, düşmanın stratejisini yok etti, Washizu, Birinci Kale'de Inui'nin saflarını ok yağmuruna tuttu.
Noriyasu is our only foe.
Bizim düşmanımız Noriyasu'dur.
Only a fool would side with his father's foe.
Ancak bir aptal babasının düşmanının tarafını tutar.
First and Second Fortresses are both lost, our foe has joined forces and approaches the Third Fortress.
Birinci ve İkinci Kale düştü. Düşman birlikleri toplandılar ve Üçüncü Kale'ye ilerliyorlar.
Our foe Noriyasu knows the forest.
Düşmanımız Noriyasu ormanı tanıyor.
Fill the foe with fear
# Hasmına korku sal
Outnumbering us is the foe
# Düşmanlarımız sayıca bizden üstün
There your foe hides like a rat
İşte orada saklanır düşman, bir fare gibi
But if a common slave can rob me of a queen and slay an enemy too cunning for a whole nation to defeat, then the day must come when he will be a deadlier foe than Ragnar ever was.
Ama eğer adi bir köle benim kraliçe mi alabiliyorsa ve bütün bir ulusu bozguna uğratmak için bir düşmanı kurnazca öldürebilir. Sonra Ragnar'ın olduğundan bile büyük bir düşman olduğu gün gelecektir.
"A city shall be founded here to spite our haughty foe..."
"Bizim mağrur düşmanımıza rağmen burada bir şehir kurulacaktır..."
" Close your eyes and wait for your foe's sword to move.
" Gözlerini kapat ve düşmanının kılıcını hareket ettirmesini bekle.
Friend was mixed with foe
Her iki klanın gemileri içiçe geçti
Foe.
Düşman.
I thought you were my friend and you turned out to be my foe.
Arkadaşım olduğunu sanmıştım ama düşmanım oldun.
We couldn't tell friend from foe.
Dostu düşmandan ayıramıyorduk.
Who are you, friend or foe?
Siz kimsiniz, dost musunuz yoksa düşman mı?
Knowing neither name nor anything else about our foe, we needed Roppei to identify him.
Hasmımızın ne ismini ne yüzünü bilmediğimiz için..... onu teşhis edebilmemiz için Roppei'ye ihtiyacımız vardı.
No, but I like him even less as a foe.
Hayır, ama düşman olarak daha da az seviyorum.
Because... because my foe entered.
Çünkü... çünkü düşmanım girdi.
Thou shalt not stir a foot to seek a foe.
Düşmana bir adım bile yaklaşmayacaksın.
Uncle, this is a Montague, our foe.
Amca. bu bir Montague. düşmanımız.
My life is my foe's debt.
Hayatımı düşmanıma borçluyum.
Gainst fire and flood and foe We'll serve her still through good and ill
Ateşe, sele ve düşmana karşı hizmet edeceğiz ona hastalıkta ve sağlıkta.
The great advantage of the tiger in unarmed combat is - that it not only eats the raspberry-laden foe, but also the raspberries.
Silahsız dövüşte kaplanın avantajı ahududuları taşıyan düşmanı yemekle kalmaz ahududuları da yer.
Whether by accident or design, it would appear our foe is closer than we thought.
Tesadüfen de olsa, planlı da olsa, görünen o ki, düşmanımız sandığımızdan da yakınmış.
It's like being in a besieged castle, the arrows of the foe striking against the battlements.
Sanki kuşatma altına alınmış bir kaleye atıIan oklar gibi şiddetli yağmur yağıyor.
If war becomes inevitable America would be the most formidable foe that we have ever fought.
Eğer savaş kaçınılmaz olursa... Amerika, şimdiye kadar savaştığımız en zorlu düşman olacaktır.
It's better to have a friend than a foe
Onu kendi işlerimizde kullanabiliriz!
To fight the unbeatable foe
Yenilmez düşmanla savaşmak
Face to the foe
Düşmanla yüzleş

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]