For the first time in my life traducir turco
776 traducción paralela
" For the first time in my life I am frightened for you.
" Hayatımda ilk kez, sizin için korkuyorum.
For the first time in my life, I'm happy.
Hayatımda ilk kez mutluyum.
I'm my own master... for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa... kendimin patronuyum.
I have luck, for the first time in my life!
Hayatımda ilk kez şanslıyım!
For the first time in my life, I've gambled and I've danced.
Hayatımda ilke kez kumar oynadım ve dans ettim.
You gentlemen can laugh... but for the first time in my life, I've tasted life!
Gülün beyler, gülün... ama ömrümde ilk kez hayattan zevk aldım!
I am, and for the first time in my life.
Öyleyim hayatımda ilk kez.
For the first time in my life.
Hayatımda ilk defa.
I blushed and, for the first time in my life... I felt ashamed.
Yüzüm kızardı ve hayatımda ilk kez kendimden utandım.
For the first time in my life I felt really happy
Hayatımda ilk defa gerçekten mutluydum.
Then I saw Mama angry for the first time in my life.
O zaman hayatımda ilk kez annemin kızdığını görmüştüm.
I think it's because for the first time in my life... I know what I want.
Sanırım hayatımda ilk kez ne istediğimi... bildiğim için böyleyim.
For the first time in my life, I'm speechless.
Hayatımda ilk defa kelimeler boğazıma düğümlenmiş durumda.
Fleeing... for the first time in my life.
Hayatımda... ilk kez çekileceğim.
For the first time in my life, I was lonely.
Hayatımda ilk defa yalnızdım.
I'm seeing you for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa seni görüyorum.
- For the first time in my life.
- Hayatımda ilk kez.
For the first time in my life, I was afraid.
Hayatımda ilk kez korktum.
For the first time in my life, I know what I want.
Hayatımda ilk kez ne istediğimi biliyorum.
Yes, for the first time in my life.
Evet, hayatımda ilk kez.
I understood it tonight for the first time in my life.
Hayatımda ilk kez, bu akşam bunu anladım.
So now when I go away I'll be lonely for someone for the first time in my life.
Yani bu gidişimde hayatımda ilk kez biri için yalnızlık hissedeceğim.
No, Mary, for the first time in my life, it's a foolproof idea.
Hayır Mary, hayatımda ilk defa, aklıma kusursuz bir fikir geldi.
For the first time in my life, I saw a star come into existence.
Hayatımda ilk defa, bir yıldızın doğuşunu gördüm.
For the first time in my life, I want to see a man killed.
Hayatımda ilk defa bir adamın öldürüldüğünü görmek istiyorum.
On the contrary, Aunt Augusta. I've now realized for the first time in my life... the vital importance of being earnest.
Aksine Augusta Teyze, ömrümde ilk kez ciddi olmanın hayati öneminin farkına vardım.
And for the first time in my life, I felt poor, because that was all I had to give.
Şu hayatımda ilk defa kendimi fakir hissettim. Çünkü ona verebildiğim tek şey o oldu.
And for the first time in my life, I felt rich, because he gave me so much in return.
Ve şu hayatımda ilk defa kendimi zengin hissettim. Çünkü bana karşılık olarak dünyaları verdi.
I'm well. Really well, for the first time in my life.
Hayatımda ilk defa çok iyiyim.
" For the first time in my life, I am not unsure or afraid of the future.
" Hayatımda ilk kez geleceğim hakkında kararsız değilim ve korkmuyorum.
And now, my darling, for the first time in my life, I am not unsure or afraid of the future.
Hayatımda ilk kez... geleceğim hakkında kararsız değilim ve korkmuyorum.
For the first time in my life I met a man I...
Hayatımda ilk defa tanıştığım adam...
For the first time in my life, I felt I was beautiful.
Hayatımda ilk defa, güzel olduğumu hissettim.
Maybe for the first time in my life.
Belki de ömrümde ilk kez.
I met him for the first time in my life yesterday on a bus.
Onunla ilk defa dün otobüste karşılaştık.
For the first time in my life, rain!
Hayatımda ilk kez, yağmur!
For the first time in my life I'm not thinking and I don't care.
Hayatımda ilk defa düşünmüyorum ve hiçbir şey umurumda değil.
For the first time in my life I am helpless.
Hayatımda ilk defa çaresiz kaldım.
Anne had made me look at myself for the first time in my life.
Anne hayatımda ilk defa kendime bakmamı sağladı.
What if I said there was a real future in this, and that for the first time in my life, I feel that I have, sort of, found myself?
Farzet ki bunda gerçek bir gelecek olduğunu ve hayatımda ilk kez bir şekilde kendimi bulduğumu hissettiğimi söyledim?
For the first time in my life it's hard for me to forgive.
Hayatımda ilk defa affetmek bu kadar zor geliyor.
For the first time in my life, I'm proud of you.
Hayatımda ilk kez seninle gurur duyuyorum.
It sounds good to me, for the first time in my life, the idea of having a nice little five-and-ten and a nice little home in a nice little town.
Hayatımda ilk kez küçük, güzel bir kasabada küçük bir ev ve küçük bir dükkan fikri gözüme hoş görünüyor.
I'm beginning to see, for the first time in my life, I was wrong in my judgment.
Hayatımda ilk defa, kararımda hatalı olduğumu anlamaya başladım.
For the first time in my life, I came close to hitting a woman.
Bugün, hayatımda ilk kez neredeyse bir kadına vuracaktım.
And if such is the case, do you deny me the right for the first time in my life to be human?
Eğer sorun buysa,... beni hayatımda ilk kez insan olmak istediğim için suçluyorsun demektir,?
For the first time in my life, I... I had no thought for myself.
Hayatımda ilk defa, kendimi düşünmedim.
For the first time in my life, I own something.
Hayatımda ilk defa kendime ait bir şeyim oldu.
For you, I'm drinking for the first time in my life.
Bu, senin içindi. Hayatımda ilk defa içiyorum.
Except that for the first time in my life, I was happy.
Hayatımda ilk defa mutlu olduğumu hissetmem dışında.
What if, for the first time in my life, I paid you a drink?
Ne oldu, içmeden parasını mı istiyorsun yoksa?