Forensics traducir turco
2,152 traducción paralela
Now, if digital forensics can get an ip off that, we can get an address, maybe even a name.
Eğer, dijital tıp İP'sini bulabilirse, bir adres hatta bir isim bulabiliriz diye düşünüyorum.
Digital forensics can prove that Philip made these postings long before he killed Julissa Brisman with a nine millimeter.
Adli tıp Philip'in bu yazıları Julissa Brisman'ı 9MM ile öldürmeden çok önce yazdığını kanıtlayabilir.
I did a forensics work-up.
Araştırmayı tamamladım.
Take this down to forensics.
Bunları adli tıpa götür.
Except for when she allegedly murdered her mother... a crime the state was never able to link to my client through ballistics or forensics.
Müvekkilimin annesini öldürdüğü iddia edilerek, kendisini balistik ve adli olarak böyle bir olaya bağlayan hiç bir şeyin olmaması dışında.
Forensics and ballistics do not attract us to a crime scene.
Adli tıp ve balistik bizi olay yerine çekmez.
As you can see behind me, the house is being investigated by the police at the moment, with forensics teams still working.
Arkamda görebildiğiniz üzere şuan ev, polis ve adli tıp ekipleriyle birlikte araştırılıyor.
Peter? ( Sighs ) I'll have forensics take a look.
İnceleme ekibinin bakmasını sağlayacağım.
I work in a forensics department.
Adli tıp bölümünde çalışıyorum.
- Forensics are checking it.
- Teknisyenler bakıyor.
Forensics found a single print inside the weapon.
Adli tıp, silahın içerisinde tek bir parmak izi buldu.
- I'll let Forensics run some tests.
Ben de öyle düşündüm. Adli tıp incelemesini yapacak.
Just got back the forensics report.
Adli tıp raporu az önce geldi.
Have forensics run a phonoscopic analysis.
Uzmanlara ayrıntılı bir ses analiz yaptır bakalım.
If we start the forensics. Fingerprinting, handwriting comparison, without it appearing in the case file, then we have it if we need it.
Dava dosyasında görünmeden parmak izine bakıp, el yazısını karşılaştırırsak ihtiyacımız olana ulaşabiliriz.
Where are we going to get a hold of a fake suicide note good enough to fool forensics?
Adli tıbbı aldatacak kadar iyi bir sahte intihar notunu nereden bulabiliriz?
Vincenzo, I need you to get Forensics out to where the snatch took place.
Vincenzo, adli tıbbı, kaçırılma yerine götürmeni istiyorum.
Not me. FBI's Computer Forensics Lab.
Ben değil, FBI'ın Adli Tıp laboratuarındaki bilgisayarlardan araştırılıyor.
While we're waiting on forensics, let's work on developing some leads.
Adli Tıp bir sonuç bulana kadar biz de elimizdekiler üzerinde çalışalım.
So, did you finish forensics on the stress chamber?
Stres odasındaki adli tıbba baktın mı?
And send forensics over to follow up.
İncelemeleri için adli tıp görevlilerini yolla.
Looks like oil, but I bet you forensics is gonna prove that it's a blood trail.
Yağ gibi görünse de adli tıp görevlilerinin kan izi olduğunu kanıtlayacağına eminim.
Forensics is working it over now.
Adli tıp görevlileri şu anda inceleme yapıyor.
Forensics hasn't bagged it yet.
Adli tıp henüz onu listelemedi.
I'll have forensics dust for prints. Mm.
Ekipleri parmak izi bakmaları için çağıracağım.
- He's outside by the forensics vehicle.
- Adli tıp aracının yanında, dışarıda.
I guess we'll have to wait till you get the forensics on the shell casing.
Sanırım sen adli tıptan kovanlarla ilgili bir şey bulana kadar beklemeliyiz.
Jules, get on the line with forensics and lean on'em a little bit.
Jules, adli tıpla irtibata geç ve biraz baskı yap.
Forensics matched the casings.
Adli Tıp eşleştirmeyi yaptı.
Forensics found fibers on the underwear.
Adli tıp, lifleri iç çamaşırında buldu.
Forensics have examined it.
Adli tıp inceledi.
I.T. is hammering away, and forensics is huddling with our vehicle expert.
Kara kuvvetleri sürekli çalışıyor, adli tıp da araç uzmanımızla bir araya gelmek üzere.
Forensics found a D.N.A. match in Codis to the bloody handprint.
Araştırmacılar kanlı el izinden bir D.N.A. eşleşmesi bulmuşlar.
Just sent you a file to run through audio forensics.
Ayrıca çok yaramaz bir çocuğum.
No, you're running every phone call we've ever recorded through audio forensics, looking for a spatial match to your Alex call.
Hayır, ses frekansı için kaydettiğimiz bütün telefon konuşmalarını arıyorsun Alex ile yaptığın konuşmaya uyacak olanı bulabilmek için.
Forensics come up with anything that can help us I.D. the killer?
Katili teşhis etmemize yarayacak bir şey çıktı mı?
Well, forensics indicate that at least one of them was injured, and by the looks of it, it was pretty severely.
Forensik incelemeye göre bir tanesi yaralanmış, görünüşe göre de durumu ağır.
Do you have forensics on this?
- Buna bakacak adli ekibiniz var mı? - Var.
I'm assuming nothing from forensics about the footlocker?
Sanırım adli ekipler sandıkla ilgili bir şey bulamadılar.
E-mail from forensics.
Adli tıptan e-posta.
So far he and forensics haven't found much else that helps us.
Şu ana kadar işimize yarayacak pek bir şey bulmadılar.
Forensics found no usable prints on the van And nothing from the tire tracks at the scene.
Adli Tıp'ın minibüsten aldığı parmak izinden ve olay yerindeki lastik izlerinden bir şey çıkmadı.
Forensics is checking the pickup for DNA.
Adli Tıp D.N.A. için araştırıyorlar.
I sent a copy to Pete in Forensics.
Adli tıptan Pete'e bir kopyasını gönderdim. O bize söyleyebilir.
Pete in Forensics says the accent...
Adli Tıptan Pete aradı.
Forensics is thinking like a swimming pool or a hot tub or something like that.
Adli Tıpçılar, yüzme havuzu, küvet ya da ona benzer bir şey olduğunu düşünüyorlar.
Forensics found Winters'jacket in the back of the ambulance.
Olay yeri inceleme, ambulansın arkasında Winters'ın cüzdanını buldu.
Forensics thinks some of these graves may be up to 10 years old.
Adli tıp bazı mezarların 10 yıllık olabileceğini düşünüyor.
Look, they ran forensics tests on the burned warehouse.
Dinle, yanan depo üzerinde adli tıp testleri yapıyorlar.
Have the forensics team test it.
Ver adli tıpa, test etsinler.
Forensics on the book weight were inconclusive.
Kitap ağırlığı delili yetersizdi.