English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Framed

Framed traducir turco

1,910 traducción paralela
Why didn't you tell us her mother framed you for her own murder?
Annesinin size cinayet tuzağı kurdğundan bize neden bahsetmediniz?
He really got me thinking... so after Indiana, I'm going to ride down to Washington D. O., I'm gonna stencil Dad's name off the Veteran's Wall, get it framed.
Düşündüm de Indiana'dan sonra, Washington'a gidip Şehitler Duvarından babamın adının kalıbını alıp çerçeveleteceğim.
Look... he is being framed.
Bak... Bak o ekranda
Ms. McDowell framed our clients.
Bayan McDowell, müvekkillerimizi yalan yere suçluyor.
I was framed.
İftiraya uğradım.
Is that a framed picture of the Unabomber?
Çerçevedeki Unabomber'ın fotoğrafı mı?
We should investigate the possibility that he's being framed. But Detective Murdoch must be incarcerated for the remainder of the investigation.
Suçun onun üzerine atıldığı olasılığını araştırmalıyız ama soruşturmanın geri kalanında Dedektif Murdoch gözaltında tutulmalı.
Part of you being framed.
İşi senin üzerine yıkmanın bir parçası mı?
Are you suggesting that Murdoch framed himself?
Murdoch'ın suçu kendi üzerine yıkmaya çalıştığını mı söylüyorsun?
So it was just by chance that the man you slipped this drug to ended up being framed for murder.
Yani şans eseri, bu ilacı verdiğin adama cinayet komplosu kuruldu.
Ava, I needed to see you to tell you that I understand why you framed me and how truly sorry I am for what's happened to you.
Ava, seni görmem gerekiyordu. Suçu neden benim üzerime attığını anladığımı ve başına gelenler için ne kadar üzgün olduğumu söylemek için.
You had travis framed to cover up what jake did.
Travis'e yardım mı etmek istiyorsunuz? Sen Jake'in yaptığı suçu Travis'e attın be!
Oh, I framed that for you.
Senin için çerçevelettim.
No. Vice framed me.
Polis beni suçladı.
Suit, once this is all finished, we may have Larssen, but you're still framed for planting the gun.
Bütün bunlar bittiğinde Larssen elimizde olacak fakat siz hâlâ silahtan dolayı yargılanıyor olacaksınız.
My client, the homeless man, who said he saw Vince being framed?
Müvekkilim, şu evsiz adam Vince'in tuzağa düşürüldüğünü gören var ya?
He was framed, and there was a cover-up.
İftiraya uğradı, bir şeyler örtbas edildi.
I've been framed.
Komplo kurmuşlar!
How did you get framed for murder?
Cinayet için nasıl tuzak kurdular sana?
Well, in the last 24 hours, I found out that I came from a sperm bank in Fair Lawn, New Jersey, and I've been framed for murder.
Geçtiğimiz 24 saatte Fair Lawn, New Jersey'deki bir sperm bankasından geldiğimi öğrendim ve üzerime bir cinayet kaldı.
I don't think that's why he framed me for murder.
Bu yüzden bana tuzak kurduğunu sanmıyorum.
I was framed.
Üzerime yıktılar.
I mean, you're telling me that y-you've been framed, and... and someone's performing medical experiments on kids, and you're just running away?
Gelip bana, üzerine cinayet yıktıklarını birilerinin çocuklar üzerinde deneyler yaptığını söyleyip sonra da öylece çekip gidecek misin?
You framed the issue wrong.
Olaya yanlış gözden bakıyorsun.
He framed the issue wrong.
- Olaya yanlış yönden baktı.
Well, the Cabal won't like being framed.
- Cabal suçlu görünmeyi sevmez.
Well, then you're either being framed... Or you're a lunatic killer.
Ya sana tuzak kuruluyor ya da deli katilin tekisin.
Red john has A insider at the CBI who framed me for murder.
Red John'ın CBI içinde bir adamı var ve beni cinayete bulaştırdı.
I'm sorry. You framed your ex-husband?
Affedersin, eski eşine komplo mu kurdun?
She had a framed picture of him.
- Onun bir çerçeveli resmini saklıyor.
They framed him and then froze him out.
Adamın emeğini çalıp, üstüne yatmışlar.
I framed that article.
O yazıyı çerçevelettim.
According to a neighbor, just some random stuff... a computer, some jewelry, a framed picture of a lily.
Bir komşuya göre rastgele şeyler, bilgisayar, biraz mücevher, - Çerçeveli zambak resmi.
Innocent people who are being framed for crimes they didn't commit.
Masum insanlar işlemedikleri suçlar yüzünden suçlanıyorlar.
She was framed. Red John has a friend inside the CBI.
Red John'un CBI içerisinde bir arkadaşı var.
You know I have evidence Vince was framed, now I think you're being framed, you tell me that that's a coincidence.
Elimde Vince tuzak kurulduğuna dair vardı biliyorsun, şimdiyse sana tuzak kurulduğunu düşünüyorum, bana bunun tesadüf olduğunu söyle.
Dana, Vince was innocent, he was framed, and I helped frame him.
Dana, Vince masumdu ona komplo kuruldu, ben de buna yardım ettim.
You shot him... and you framed Zapata.
- Onu sen vurdun ve Zapata'ya komplo kurdun.
You see how it's framed?
Nasıl çerçevelendiğini görüyor musun?
So, he was framed by the killer.
Demek, katil onu tuzağa düşürmüş.
Because you framed her.
Çünkü sen bunu tezgâhladın.
He embezzled money and framed my father for it.
Parayı zimmetine geçirip suçu babama attı.
She was framed to conceal the identity of the real killer.
Asıl katilin kimliğini gizlemek için ona tuzak kuruldu.
She still insists that she's innocent, that she was framed.
Hâlâ masum olduğunda ve kendisine tuzak kurulduğunda ısrar ediyor.
Yes, which suggests she's telling the truth about being framed.
Evet, tuzağa düşürüldüğü konusunda gerçeği söylemesi öneriliyor.
He even fart-framed Cathy.
Osuruklarını Cathy'nin üstüne yıkmaya bile kalkıştı.
We are framed, now we can redeem ourselves by sending you two to jail.
İftiraya uğradık, artık sizi hapse yollayarak kendimizi temize çıkarabileceğiz.
How were you framed?
Nasıl iftiraya uğradınız?
We are framed.
Nasıl mı?
Whoever framed Pope will be coming after her.
Pope'a kim komplo kurduysa, kadının da peşine düşeceklerdir.
He's framed me for murder.
Benim üstüme de cinayet yıktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]