Frogman traducir turco
38 traducción paralela
The frogman will attempt to ascertain the colour, the make and the number of the car.
Ballkadam arabanln rengini modelini ve plakaslnl égrenmeye § all § acak.
I shall go down to talk with the frogman.
A § a § ; I inip ballkadamla konu § aca § ; lm.
Excellent chap, expert frogman...
Müthiş genç. Müthiş dalgıç.
He's a communications expert and he was a frogman during the war.
İletişim uzmanı ve savaş boyunca balıkadamlık yaptı.
The boy with the green ears and the ginger mustache with the spear running through his head, wearing frogman's flippers with a machine gun.
Yeşil kulaklı sapsarı bıyıklı bir çocuk. Boyu kadar bir mızrağı, ayağında paletleri ve elinde makineli tüfeği vardı.
Out in the pacific, you won't have a frogman to save your ass.
Pasifik'te, kıçınızı kurtaracak kurbağa adam olmayacak.
He's a good guy, but he thinks I'm nuts for being a full-time frogman.
İyi bir adamdı, fakat dalgıç olmak istediğimde deli olduğumu düşünmüştü.
You're an ex-navy seal frogman.
Sen ordudan ayrılmış bir dalgıçsın.
Hey, an original G.I. Joe with the full frogman suit.
Hey, orjinal bir G. I.Joe hem de balıkadam giysisi bile var.
It's a Frogman Dave doll. No wait, I know.
Dur, buldum : bir polis kuvvet helikopteri!
Bobby Ogata, 22, frogman.
Bobby Ogata, 22 yaşında, dalgıç.
You're pretty quick there, frogman.
Çok hızlısın kurbağa adam.
Wanna play prison rules, frogman? Wanna play prison rules?
Hapishane kurallarıyla oynamak ister misin kurbağa adam?
I know you think this is the funny bit where you, you know, you get a little scam together, dress me up as an astronaut, frogman,
Biliyorum şimdi bu size biraz komik geliyor siz işi yaparken beni de astronot, kurbağa adam veya doksanlardan Joe gibi giydirirken her neyse.
Send in the frogman corps.
Deniz komandolarını yollayın.
Thanks for volunteering us for frogman duties.
Bizi de balıkadam yaptın ya, sağ ol yani.
Soldier, you put every man and woman in this sub in jeopardy with your little frogman stunt.
Asker, balıkadam gösterinle bu denizaltındaki herkesi tehlikeye attın.
You were the "Frogman".
"Kurbağa Adam".
Go, "Frogman"!
Çak Kurbağa Adam!
Yeah. "Frogman".
"Kurbağa Adam."
Hey, frogman!
Kurbağa Adam!
Time to get your frogman on.
Dalgiç olma vakti geldi.
Maybe, or, um, FM could be "Frogman" - - nickname for a SEAL.
Belki de FM kısaltması donanmada "Kurbağa Adam" anlamına gelebilir.
Some kid doesn't get their Renco Frogman, but you can't blame Santa.
Çocuğun biri Renco Frogman oyuncağını alamıyor ama Noel Baba'yı suçlayamıyorsun.
I'm a hard-bodied, hairy-chested, rooting tooting shooting, parac'hutting demolition double-cap crimping frogman.
Kaya gibiyim, döşüm kıllı fena zımbalayan, paraşütle atlayan imha eden, çift kapasiteli mıhlayan kurbağa adamım.
So if you're feeling froggy, then you better jump, because this frogman's been there, done that and is going back for more.
Bu yüzden eğer kurbağa gibi hissediyorsan zıplasan iyi olur çünkü bu kurbağa adam oradaydı, başardı ve daha fazlası için gidiyor.
You're a fucking frogman.
Sen kahrolası bir kurbağa adamsın.
Frogman 83, Frogman 83.
Frogman 83, frogman 83.
You're a fucking frogman.
Bahriyelisin sen.
Hey, Frogman.
Hey Frogman.
Look, Steven, whoever fried Frogman had keys.
Frogman'i kim kızarttıysa anahtarları vardı.
You're looking into the sad demise of the Frogman.
- Frogman'in acıklı sonunu soruşturuyorsun.
He was called the Frogman because he believed a giant bullfrog lived inside his abdomen, controlling his thoughts.
Karnında onun düşüncelerini kontrol eden dev bir kurbağa olduğunu düşündüğü için Frogman'di adı.
Same electroshock technique as Frogman, but with slightly less drastic results.
Frogman'in üzerinde kullanılan aynı elektro şok tekniği, ama daha zayıf sonuçlanmış.
Hey, frogman.
Kurbağa adam.
The "Frogman"?
Aslında herkes bana Phil diyor sadece.
The Frogman disrupted your play last night.
- Frogman dün gece oyununu rezil etti. Evet.
Where's my frogman?
Kurbağa adamım nerede benim?