English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ F ] / Frontal

Frontal traducir turco

718 traducción paralela
The rest will engage in a frontal assault.
Geri kalanlar ise ön cephede savaşacak.
I think it's the frontal lobe of your brain that can't quite get with it to make the right decision, and there's no exception with Lydia.
Lydia'da buna dahil olmak üzere sanırım... beyninizin ön lobu tam doğru kararları henüz veremiyor.
Observe, ladies and gentlemen, the scarcity of convolutions on the frontal lobe as compared to that of the normal brain, and the distinct degeneration of the middle frontal lobe.
Bayanlar ve baylar, normal beyinle karşılaştırarak, frontal lob kıvrımlarındaki hasarları ve orta frontal lobdaki belirgin bozulmayı inceleyin.
You have less frontal development than I should have expected.
Sende beklediğimden daha az zihinsel gelişme olduğunu söylemeliyim.
Considerable osteodermia in the frontal region.
Ön kesiminde osteodermi oldukça fazla.
- Frontal and temporal.
- Frontal ve temporal bölge.
The Afrika Korps is not committed to frontal attack.
Rommel önden saldırmaz.
The heavy and desperate fist of Rommel fell on Tobruk again and again, through the Luftwaffe, massed artillery and frontal attack.
Rommel, ağır ve korkunç yumrukları, Tobruk'u sürekli dövdü. Nazi hava kuvvetleri, yoğun topçu bombardımanı ve önden saldırılar da destek verdi.
All those months he was calling me Vanderbilt'44 and Frontal Lobe when I should've been punching him in the nose.
Onca ay bana Vanderbilt 1944 ve sivri zekalı derken suratının ortasına yumruğu geçirmeliydim.
The British are about to launch a massive frontal offensive.
İngilizler öncü saldırıya geçmek üzereler.
- Prepare for a frontal attack.
- Ön saldırı için hazırlanın.
- Frontal attack.
- Ön saldırı.
Straight frontal attack.
Çok kalabalıklar!
Our main force will turn back for frontal attack tomorrow
Yarın, Ana Kuvvetler cephesel mücadele yapmak için geri dönecek.
And here, regarding the subways, they will have a remarkable incentive, and, of course, the troops are all employed and all the frontal assault which have nothing...
Ve burada, metrolarla ilgili olarak, olağanüstü bir teşvik yapacaklar ve, tabii ki, askerlerin hepsi kullanılacak ve hiçbir bağlantısı olmayan her cepheden taarruz...
- A frontal attack?
- Cephe saldırısı mı?
- Yes, a frontal attack.
- Evet, cephe saldırısı.
' What would be lasting is isolation of the aggressive frontal lobes of the brain.
Uzun ömürlü dönüşümü sağlayacak olan şey beyninin saldırgan ön lobunun ayrılmasıyla sağlanacak.
The prime concern is to locate the link point of the frontal lobes.
İlk önceliğimiz ön lobun temas ettiği noktayı belirlemek.
The ultrasonic beam is focused on the link point of the frontal lobes.
Ultrasonik ışın, ön lobların bağlantı noktasına odaklanmış durumda.
We created the illusion of a full ultrasonic dislocation of the frontal lobes of the brain.
Beyninin ön loblarından ameliyat edildiği yanılgısını zihnine yerleştirdik.
Colonel, we're sitting and waiting here for a frontal attack.
Albay, burada oturmuş cepheden bir saldırı bekliyoruz!
And to do that, we need a frontal blow on the Turkish rampart.
Ve bunu yapmak için, Türk Surlarına cepheden saldırmalıyız.
I would not appear in a frontal nude scene unless it was valid.
Yasal değilse önden çıplak sahneye çıkmazdım.
So move right up front for full-frontal nudity.
Önden çıplak görünüş için öne gelin.
I paid for full-frontal nudity and I'm gonna get some.
Önden çıplak görmek için para verdim, göreceğim de.
Full-frontal nudity?
Önden çıplak mı?
I would only perform a scene in which there was total frontal nudity.
Bir sahneyi oynamam için içinde önden çıplaklık olmalı.
And now frontal nudity.
Ve şimdi önden çıplaklık.
Frontal nudity.
Önden çıplaklık.
What I propose is that I circle around to their rear, while you two provide a frontal assault.
Önerdiğim şey benim arkalarından dolaşmam ve siz ikinizin önden saldırmanız.
Full-frontal nude dancing?
Anadan doğma çıplak dans mı?
Not with a frontal attack but from within.
Değil cepheden saldırı ile Ama içinden.
Frontal circuit 7.4, rear lobes neutral.
- Baksana. Alın çevresinde 7.4, arka loblar ise nötr.
It was a kind of frontal lobotomy without anaesthetic.
Sanki anestezi yapmadan bir çeşit ön lobotomi ameliyatıydı.
If they were ambushed, they were at you - in 20 or 30 seconds they were pounding you with their mortars, and in frontal attacks nobody could beat them.
Eğer pusu kurmuşlarsa 20-30 saniyede üstünüzdelerdi, havanlarla sizi devamlı döverlerdi ve cephe taarruzunda kimse onları alt edemezdi.
We better not risk another frontal assault. That rabbit's dynamite.
Başka bir saldırı riskine giremeyiz, Bu tavşan bir bomba.
My frontal lobes are highly developed.
Ön loplarım oldukça gelişmiştir.
Heavy frontal activity off the Gulf Coast is continuing to build.
Körfez Kıyıları açıklarında yoğun cephe hareketliliği devam ediyor.
The days of the frontal attack are over.
Cephe savaşı devri bitti artık.
Wide jaws, cheek bone aberration, with frontal dilatation.
Geniş çene, önden açılmayla elmacık kemiği sapması.
That bee sting's awfully close to your frontal lobes.
Arının iğnesi beynine çok yaklaşmış.
For the ramjet to work it has to have a frontal scoop hundreds of kilometers across.
Bu jet motorunun çalışması için yüzlerce kilometre boyunda bir vakum alanı gerekir.
Behind the forehead are the frontal lobes of the cerebral cortex.
Alnın gerisinde serabral korteksin ön lobları bulunur.
Down here in the frontal lobes may be the means of ensuring human survival if we have the wisdom to pay attention.
Ön lobların içinde bizi yaşama bağlayan ve iyi kullanırsak başarıya ulaştıran bilgelik var.
As you all know, this morning's exercise involves a frontal assault on an enemy trench,
Hepinizin bildiği gibi, bu sabahki eğitim, düşman siperine hücumu içeriyor,
I don't have a lot of time. I only have his uncle for the day... because he's scheduled for a frontal lobe severance tomorrow.
Amcasıyla bugün ilgilenmeliyim çünkü yarın ön lobu kesilecek.
Hannibal probably tried getting in by hitting'em with what he'd call... "a classic frontal assault with a half-pincer movement."
Hannibal muhtemelen "yarım kıskaç hareketiyle klasik ön saldırı" dediği yöntemi denetti onlara.
Stuff'll tie-dye your frontal lobe in Technicolor.
Mal acayip, beyninizi renkten renge sokar.
She was worked up and found to have suffered a massive C.V.A in the left parietal and frontal lobes.
Felaket durumdaydı ve beynin sol ve ön loblarında damarların zedelenmiş olduğu görüldü.
We're going to do a frontal assault! All right.
Tamamdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]