Fugue traducir turco
184 traducción paralela
In other words, disassociation, which in this particular form is called a fugue.
Bir başka deyişle, kopma. Kişiyi amaçsız davranışlara iten psikolojik bir durum.
Now, the number that opens our Fantasia program, the Toccata and Fugue, is music of this third kind, what we call absolute music.
Şimdi, Fantasia programımızın açılış parçası olan, Toccata ve Fugue, bu üçüncü türe aittir. Biz buna mutlak müzik diyoruz.
So now we present the Toccata and Fugue in D Minor by Johann Sebastian Bach, interpreted in pictures by Walt Disney and his associates, and in music by the Philadelphia Orchestra and its conductor, Leopold Stokowski.
Ve şimdi Johann Sebastian Bach'ın R Minor Toccata ve Fugue'ünü sunuyoruz. Walt Disney ve yardımcılarının resimleriyle yorumlanmış olarak... şef Leopold Stokowski yönetimindeki,
The composition referred to is a fugue written by Mr. Bach with the letters of his name B flat, A, C, and B natural. B
B ( si ) bemol, A ( la ), C ( do ), B ( si ).
The Eighth Prelude and Fugue my niece had been practising before the disaster
Yeğenim, yaşanan felaket öncesinde 8. Üvertürü füglü olarak çalıyordu.
His Majesty played him a theme for a fugue, which he at once, to His Majesty's pleasure, developed on the clavier.
Majesteleri ona, daha önce Majestelerinin isteği üzerine klavyeye tab ettiği füg melodisini çaldı.
And in the evening, His Majesty wanted to hear a fugue with six obligatory voices, which he accomplished at once, to the amazement of the King and all musicians present.
Ve akşamleyin Majesteleri bir keresinde Kral'ı ve dönemin tüm müzisyenlerini kendisine hayran bırakmayı başardığı altı sesli fügünü çalmasını istedi.
He had started a new collection of grand chorales for the organ, and was working on an Art of the Fugue, which shows what can possibly be made out of a theme.
Org için bir koleksiyon olan büyük koral prelüdü üzerine çalışmaya başladı, ve bir temanın nasıl anlaşılabileceğini gösteren Füg Sanatı üzerine çalışıyordu.
But he could only prepare one part for engraving, and at the end the grand fugue was interrupted through the illness of his eyes.
Fakat gözlerinin rahatsızlığından dolayı yazım işinin sadece bir parçasını hazırlayabildi, ve sonunda büyük füg yarım kaldı.
- Do you mind starting with a fugue?
- Füg ile başlamanın sakıncası var mı?
You were in a fugue state for a while.
Bir süreliğine kötüleştin.
Is it the only voice for thousands of light years or is there a cosmic fugue, a billion different voices playing the life music of the galaxy?
Binlerce ışıkyılı ötedeki milyarlarca kozmik füg içerisinde, galaksideki yaşam müziğini çalan tek ses bu mudur?
We've heard so far the voice of life on only a single world but for the first time, as we shall see we've begun a serious scientific search for the cosmic fugue.
Şu ana kadar sadece bir tek dünyamızdaki hayatın sesini duyduk, fakat ilk kez olarak, ciddi anlamda bilimsel olarak kozmik füg'ü araştırmaya başladığımızı da göreceğiz.
He came out of that tank in a fugue state and had blood all over his face.
O tanktan çıktığında amnezik durumundaydı, yüzü de kan içindeydi.
All of it fit together like the voices of a somewhat complicated fugue, but it was enough to take hold of one of them and hang on to it.
Bir nevi karmasik bir fügün sesleri gibi hepsi birlikte yerine oturuyordu ama birini isgal edip onunla takilmak da yeterliydi.
It's like a Bach fugue.
Tıpkı bir Bach fügü gibi.
ART OF THE FUGUE During this fugue... where the name of Bach appears contrapuntally,
FUGUE SANATI Fugue sirasinda... Bach'\'fdn isminin birlestirilmis olarak gorundugu yer, bestecinin oldugu yerdir.
[Organ Playing Bach's Toccata And Fugue In D Minor]
[ Orgla Bach'ın "Toccata And Fugue In D Minor" çalıyor ]
Are you in some kind of a fugue state?
Bir tür trans halinde misin?
- No, fugue.
- Hayır, fugue.
Then we had a bug ballet and a baby ballet, and for a time, they even considered a sequence inspired by The Polka and the Fugue, from Weinberger's Schwanda the Bagpiper.
Bir bakalım. Sonra küçük balerinimiz, ve bebek balerin, zamanla da.. polka ve fuge'dan gelen ilhamlarla bile etkilendiler.
She's in a fugue state.
Geçici bellek kaybı.
- How's the fugue state coming along?
- Nereden çıktı bu gerçeklerden kopuş?
A Bach fugue and prelude, a Chopin study...
- Bach'dan bir açılış ve füg ile Chopin'in bir bestesi zorunlu zaten.
But it plays like an effortless fugue from, you know, two voices.
Sanki iki ses, fazla çaba göstermeden bir füg çalmaktadır.
- Or maybe he's in a fugue state.
- Belki de füg durumudur.
Remember? The fugue.
- Hatırladın mı?
You used the fugue.
Füg'ü kullanmışsın.
You put the fugue on there.
Füg'ü burada kullanmışsın.
Yeah. I love a good fugue, so... I can't believe you did all this in like a day.
Evet. İyi bir Füg'ü çok severim. Bütün bunları 1 günde yaptığına inanamıyorum.
A fugue in three parts.
Üç sesli bir füg.
No, better still, a fugue in six parts!
Hatta daha iyisi... Altı sesli bir füg!
Or... better still... a fugue in six parts!
Hemen burada, üç sesli bir füg... veya... en iyisi mi... altı sesli bir füg!
A fugue.
Bir füg.
A fugue in six parts!
Altı sesli bir füg!
The six-part fugue, and twelve fantasies on the King's theme.
Altı sesli bir füg ve Kral'ın melodisi üzerine oniki fantazi.
Mind starting with the fugue?
Hatırlamak için füz ile başlamak ister misin?
Well, obviously, I derived my inspiration for the metaphor of the fugue, the loop...
Aslında, ilham kaynağım olan şey düğümün ve spiralin metaforuydu.
The fugue, Maestro, I heard it.
Fügü işittim Maestro.
It's the Grosse Fugue.
Gros Füg.
The fugue for the new quartet.
Yeni kuartet için füg.
It was the fugue.
Füg yüzünden.
If you work the ending of the fugue, it's finished.
Fügün sonu üzerinde çalışıyorsan, tamamladım.
Now, let's copy out the fugue and see what the world thinks of it.
O zaman fügü çoğaltalım da, tüm dünya ne diyecek görelim.
No, a fugue is something else...
Hayır, füg başka bir şeydir.
Ah a fugue.
Ah bir füg.
You do your fugue and I'll do mine.
sen fügünü yap ve ben kendiminkini yapacağım.
I'm regressing to a fugue state, writing all over my apartment, and you mention a 50-year-old movie?
Aklımı kaçırmışım gibi geliyor, dairemin tüm duvarlarını çiziyorum, ve sana, 50 yıllık bir filmi mi hatırlatıyor?
Maybe when I was in some kind of fugue state?
Belki bir çeşit bilinç kaybı?
Give us, and of course them, the great pleasure... of improvising, here and now, a fugue in three parts.
Bizlere, ve tabi onlara da, doğaçlamanın büyük hazzını tattırın.
A fugue
Füg.