Further traducir turco
15,841 traducción paralela
Any further word from your father?
Babandan başka haber var mı?
Don't go any further!
Daha ileri gitme!
The further I fall, the more it burns.
Düştükçe, daha çok yanıyorum.
The Commander sent a peacekeeping force to ensure that we can defend against any further attacks from the Ice Nation.
Buz Ulusu'ndan gelebilecek ileriki saldırılarda kendimizi savunabilelim diye. Barış koruma gücü mü?
How much further?
- Daha ne kadar var?
A bit further.
Biraz daha ileriye.
I will begin by irrigating the wound and cauterizing it to prevent any further hemorrhaging.
Daha fazla kanamaması için lavaj yapıp, yarayı dağlayacağım.
Delta 11, any further back, we'll lose him.
Delta 11, daha geriye çekilirsek hedefi kaybederiz.
Tell me more about what he's doing. I can't go further.
- Başka neler yaptığını anlat.
While he gets further and further away.
Bu sırada herif de topukları yağlıyordur.
You know you have a further destiny.
Önünde seni bekleyen bir kader olduğunun farkındasın.
If I were an inch closer or further away, they wouldn't have broken.
Bir santim uzakta ya da yakında olsam, kırılmazdı.
Further, we can demonstrate that Axe Capital used this information to gain an 89 million dollar profit.
Sonrasında, Axe Capital'ın bu bilgiyi kullanarak 89 milyon dolar kâr ettiğini gösterebiliriz.
And I further advise that you and the Southern District reconsider the deployment of government assets in the settling of personal scores.
Size ve Güney Bölgesi'ne, hükümet araçlarının kişisel amaçlı kullanımı konusunu tekrar değerlendirmenizi tavsiye ediyorum.
How much further?
Daha ne kadar var?
We shouldn't go any further till we know the route's secure.
Rotayı güvene almadan daha fazla ilerlemeyelim.
Richardsons don't want to take the matter any further... this time.
Richardsonlar bu seferlik yasal süreç başlatmak istemiyorlarmış.
"Indicate you are prepared to pay £ 50,000 by putting a sign in the window offering Richardsons biscuits at half-price and further instructions will be delivered."
"Ayrıca, pencereye Richardson bisküvilerini yarı fiyatına sattığınızı ve diğer siparişlerin de teslim edileceği uyarısını asarak 50 bin pound ödeyeceksiniz."
He'd already recorded the ransom demand, so they had no further use for him.
O zaten bir fidye talebi kaseti kaydetmişti. Böylelikle artık ona ihtiyaçları yoktu.
That's further away from town.
Bu şehirden oldukça uzakta.
So no, I will not have this conversation. I will not indulge you any further.
Yani hayır, bu konuşmayı yapmayacağım sana daha fazla müsamaha göstermeyeceğim.
It's not coming down any further, all right, well, let me see what I can do there.
Hiç aşağı doğru inmiyor. Pekâlâ, bakalım bir şey yapabilecek miyiz?
If we go much further, I don't know if we'll be able to make it out at all.
Eğer daha ileri gittiysek, bunu başarabilir miyiz bilemiyorum.
So you're from further north, I take it?
Siz daha kuzeydensiniz zannedersem.
There are further reports of fighting between Israeli and Egyptian troops...
İsrail ve Mısır birlikleri arasındaki savaşla ilgili daha fazla...
Anything further on this Goggins character?
Goggins denen adamda bir gelişme var mı? Henüz yok efendim.
And they want me to go down to the precinct this afternoon for further questioning.
Ve bugün öğlen polis merkezine gidip bazı sorulara cevap vermemi istiyorlar.
He advised me strongly to take it no further.
Şiddetle bu işi daha fazla kurcalamamı söyledi.
Lily-Anne Lau, I'm further arresting you on suspicion of conspiracy to murder Caleb Pursey.
Lily-Anne Lau, seni Caleb Pursey'i öldürmek için komplo kurmak şüphesiyle tutukluyorum.
doesn't have to go any further.
Bundan daha ötesine gitmek zorunda değil.
Katherine did manage to calculate a few decimal points further than that hunk of metal.
Katherine, o metal yığınından... birkaç basamak daha fazla hesapladı.
Stay tuned to this station for further details.
Gelişmeler için bizden ayrılmayın.
Well, then, sir, do you need my further assistance or should I just go away?
Pekâlâ efendim, benden istediğiniz başka bir şey var mı yoksa ben gideyim mi?
Perhaps further.
Belki de daha öteye.
I'm not going any further.
Artık bir yere gitmiyorum.
The longer we wait, the greater the risk of detection and further damage to the ship.
Yakalanma ve gemiye zarar gelme ihtimalleri ne kadar beklersek o kadar artıyor.
All after-school activities are canceled until further notice.
Okul sonrası etkinlikleri ikinci bir emre kadar iptal edildi.
I investigated further.
Biraz daha araştırma yaptım.
No further questions, your honor.
Soracak başka sorum yok Sayın Yargıç.
That couldn't be further from the truth, dear.
Bu gerçekten daha da uzak olamazdı, hayatım.
The Pentagon has not further commented.
Pentagon daha fazla bilgi vermedi.
I won't stand by and let you further ruin this terrible place!
Bunu yapmana izin veremem! Bu berbat yeri daha da mahvetmene seyirci kalamam!
Thanks to me, he's fallen even further than Charlie Rose.
Benim yüzümden Charlie Rose'un bile gerisinde kalacak.
Hopefully you and I can work together to make sure that progress continues without any further delays.
Umarım siz ve ben sürecin herhangi bir erteleme olmadan devam ettiğinden emin olmak için birlikte çalışabiliriz.
Do you want to train further... or go back?
Eğitimine devam mı edeceksin, yoksa bırakacak mısın?
Everything you taught me... I'll take it further.
Bana öğrettiğin her şeyde kendimi daha fazla geliştireceğim.
If any of you have further concerns, bring them to Lucius.
Başka sorusu olan varsa Lucius'a sorsun.
can't go further.
- Burası mı? Geldik mi? - Evet, daha ileri gidemem.
Instead, you antagonize her further by offering the Skaikru a seat at your table. I will not let the fear of war dictate our agenda.
Savaş korkusunun planlarımızı değiştirmesine izin vermeyeceğim.
Quite true, but there is no point in us continuing any further.
Çok doğru.
I wager the best course of action is to travel further back in time, but nothing here indicates where to find him.
-... ama onu bulmanın yolunu bulamadım.