Gangsters traducir turco
1,011 traducción paralela
Three of the gangsters are believed to be accompanying Mantee, the leader.
Mantee'nin yanında çeteden üç gangster daha olduğu sanılıyor.
Gangsters is foreigners, and he's an American.
Gangsterler yabancı olur, o Amerikalı.
But Ted knows about all sorts of things gangsters and burglars and everything.
Benim hoşuma gidiyor, ama Ted her şeyi biliyor. Haydutlar, soyguncular, onun gibi şeyler.
He says, gangsters are not nearly so frightening as you think.
Onlar hakkında şeyler okuyor. Haydutların sanıldığı kadar korkutucu olmadıklarını söylüyor.
Your parents were fine people, and here you are playing gangsters.
Ana-babalarınız iyi insanlardı, siz ise burada gangstercilik oynuyorsunuz.
However, there were bullies and gangsters among them.
Ancak aralarında belalılar ve gangsterler de vardı.
Gangsters after you?
Peşinizde haydutlar mı var?
We're not afraid of gangsters here.
Burada haydutlardan korkmayız.
How can you get mixed up with such a lot of gangsters?
böyle haydutlara karışabilir?
So I've been entertaining gangsters.
Demek haydutları eğlendiriyormuşum.
We must learn from them how to become gangsters, thugs useful with knife dynamite, poison.
Onlardan öğrenmemiz gereken şeyler var. Gansgter, kabadayı olmak bıçak dinamit, zehir kullanmak.
Get out of here, sir, you and your gang of awful militia gangsters.
Çıkın buradan bayım! Siz ve o berbat milis haydut çeteniz!
That crime was increasing and honest citizens were having a hard job to put the gangsters in jail.
Suç oranı giderek artıyordu ve dürüst vatandaşlar da suçluları cezaevine tıkmakta oldukça zorluk yaşıyorlardı.
Well, I needn't tell you, sir, that in Germany the gangsters finally succeeded in putting the honest citizens in jail.
Söylememe gerek yok efendim ama Almanya'da en sonunda suçlular dürüst vatandaşları cezaevlerine kapatmayı başardı.
Our own gangsters : Legs Diamond, Babyface Nelson, Dillinger...
Gangsterlerimiz Legs Diamond, Bebek yüzlü Nelson, Dillinger...
He consorts with gangsters and loose women, in a mixture of Maupassant and Zola.
Gangsterlerle arkadaşlık edip, kadınları serbest bırakıyor. Maupassant ve Zola karışımı...
The guy who owned the arena, the guy who owned the fighter, the guy who owned the books... Cheap mobsters, gangsters, guys who own nothing.
Spor salonunun sahibi, boksörün sahibi, hesapları tutan adam adi gangsterler, beş para etmez adamlar.
I don't like working in a place Run by gangsters And where they have police raids.
Gangsterlerin işlettiği, polisin baskın yaptığı bir yerde çalışmak istemiyorum.
I don't want to have anything to do with gangsters.
Haydutlarla herhangi bir işim olsun istemiyorum.
What do you mean, gangsters?
Haydut derken neyi kastediyorsun?
A mecca for tourists, a stopover for transients... a target for gangsters... a haven for those fleeing from winter, a home for the hardworking.
Turistlerin akın ettiği, yolu düşenin konakladığı mafyaların hedefi... Soğuktan kaçanlar için bir cennet, işsizler için bir işyeri.
If it is not Indians, it's gangsters, if it isn't gangsters something else
- Merhaba Bayan Woodry. Oğlunuzu karakoldan eve getirdim de. - Karakoldan mı?
Half-witted paranoid gangsters!
Yarım akıllı paranoyak hergeleler!
You gangsters.
- Sizi çeteciler.
Gangsters?
- Çeteci mi?
Is Mindy's suddenly a hideout for gangsters?
Yoksa Mindy's birdenbire gangster yuvası mı oldu?
THE PAPER SAYS THE GANGSTERS
- Gazete soyguncuların -
We're quietly eating and they show up like gangsters!
Sakin sakin yemek yiyorduk, gangster gibi eve girdiniz!
But there must be people you can hire, gangsters or someone like that?
Ama bu işi verebileceğiniz başkaları da olmalı. Mafyalar falan.
Tonight's narrative is about gangsters.
Bu gecenin öyküsü gangsterlerle ilgili.
So you like gangsters.
Suçlular ve gangsterlerin şakası olmaz!
There's only one bunch of gangsters, the McQuowns. Won't take too long.
Bir avuç haydut için burada yerleşecek değiliz.
Or you'll run into the Mufti's gangsters and they'll kill you, son.
Başmüftünün gangsterleriyle karşılaşırsan seni öldürürler.
They're the same gangsters who murdered your father.
Taha bizzat babanı öldüren adamlar. Onlara bulaşman mümkün değil.
Chicago has no sailors... only gangsters.
Chicago'da denizci falan olmaz, orada sadece gangsterler olur.
- They are gangsters!
- Ben. - Onlar haydut!
Some gangsters.
Gangsterler yapmıştır.
And they are also known to have associated closely with gangsters.
Özellikle de çocukların. Bu üç çocuğun durumu departmanı derin bir endişeye sürüklüyor.
Moreover, the Kwimpers encouraged two notorious gangsters to set up a gambling establishment in their neighborhood.
"Kandırıp" kelimesini kasten kullandım. Onun fiziksel engel teşkil edecek hiçbir rahatsızlığı olmadığını kanıtlayabilirim.
Subsequently, the Kwimpers quarreled with the gangsters, burned down their establishment, and finally drove them out at gunpoint.
Başka bir şey var mı? Pek çok şey var Sayın Yargıç.
Gangsters like us aren't really very skilled with the sword.
Bizim gibi gangsterler aslında kılıç oyunlarında o kadar becerikli değildir.
My father says you're not like other gangsters.
Babam diğer gangsterler gibi olmadığınızı söylüyor.
Just don't raise them to be gangsters.
Sadece onları birer gangster gibi yetiştirme.
We gangsters are outlaws, shunned by society.
Biz gangsterler yasadışıyız, toplumdan dışlanmışız.
Are you content to raise your children in a city run by gangsters?
Çocuklarınızı gangsterler tarafından yönetilen bir şehirde yetiştirmekten hoşnut musunuz?
Don't forget we're not gangsters now
Artık çeteci değiliz, bunu sakın aklından çıkarma.
But there's no way I'd let an official who takes bribes from gangsters get ahold of a piece of my soul.
Ama, gangsterlerden rüşvet alan birine bunu vermeme vicdanımın sesi izin vermez.
The gangsters in the Plum Room hurt the innkeeper.
Gangsterler Özel Odada hancıyı yaraladılar.
Schwimmer has no criminal record... but is one of that group of men who are fascinated by the exploits of gangsters.
Schwimmer'in suç kaydı yok... Ama gangsterlerin mallarını sömüren bir ekibin üyesi.
If you promise to stay away from those gangsters... I'll get you the money.
Bana bir daha bu gangsterlerden uzak duracağını söyle sana parayı vereyim.
After all if gangsters looked like gangsters, the police would soon get after them.
Belki de haklıdır.