Gaspar traducir turco
77 traducción paralela
I am the son of Gaspar Suarez, the richest merchant in Cádiz.
Cadiz'in en zengin tüccarı Gaspar Suarez'in oğluyum.
I'm Gaspar Suarez from Cádiz.
Ben Cádiz'den Gaspar Suarez.
The punishment, Señor Gaspar Suarez, always fits the crime.
Senyor Gaspar Suarez, ceza her zaman suçla orantılıdır.
The only document to survive from this lost expedition is the diary of the monk Gaspar de Carvajal.
Bu kayıp seferden günümüze ulaşan tek belge keşiş Gaspar de Carvajal'ın günlüğüdür.
I hereby nominate Brother Gaspar de Carvajal for this task.
Bundan ötürü, Kardeş Gaspar de Carvajal'ı bu göreve aday gösteriyorum.
- Not Gaspar Calero?
- Gaspar Calero değil mi?
As in the drug lord, Gaspar Calero.
Uyuşturucu lordu, Gaspar Calero.
Gaspar?
Gaspar?
Gaspar.
Gaspar.
I'm at the compound of a cartel leader named Gaspar Calero.
Gaspar Calero adındaki bir uyuşturucu kartelinin mekanındayım.
Gaspar Calero is one of the richest, most powerful narcotic traffickers in Latin America.
Gaspar Calero Latin Amerika'daki, en güçlü uyuşturucu satıcılarından biri.
And Daniel Gaspar!
Ve Daniel Gaspar!
Gaspar!
Gaspar!
Fuck Gaspar Gomez and fuck the Diaz brothers!
Gaspar Gomez'i de salak Diaz kardeşleri de boşver şimdi!
Born on Gaspar VII, but you wouldn't know it.
Gaspar 7'de doğdu ; fakat bunu görünüşünden anlayamazsınız.
The greatest thief of all time was, without question Gaspar LeMarc, who either died in Portugal in 1988 or in Hong Kong in 1996, or he's still alive.
Tüm zamanların en büyük hırsızı şüphesiz 1988'de Portekiz'de ya da 1996'da Hong Kong'da ölen ya da hala hayatta olan Gaspar LeMarc'tı.
Gaspar LeMarc?
Gaspar LeMarc mı?
You saved our lives, Gaspar.
Hayatımızı kurtardın, Gaspar.
Stop! - Gaspar.
- Gaspar.
Gaspar Voorsboch.
Gaspar Voorsboch.
- Gaspar?
- Gaspar?
You don't have to kill anyone, Gaspar.
Kimseyi öldürmen gerekmiyor, Gaspar.
Try, Gaspar.
Dene bakalım Gaspar.
You see, Gaspar... that's why we follow the star.
Anladın mı Gaspar işte bu yüzden yıldızı takip ediyoruz.
Tell me, Gaspar... how many days has it been since we departed?
Söylesene, Gaspar yola çıkmamızın üzerinden kaç gün geçti?
Melchior, Gaspar.
Melchior, Gaspar.
I'm on Gaspar's boat.
Gaspar'ın teknesindeyim.
Who is Gaspar?
Gaspar da kim?
Adelina, poor Gaspar is exhausted from all this exercise.
Dinle, Adelina. Zavallı Gaspar bu egzersizler yüzünden çok yoruldu.
Gaspar...
Gaspar...
Yes, and you are Don Gaspar de Porres.
Evet, siz de Don Gaspar de Porres olmalısınız.
Ah, Dean, this is Gaspar, an old friend.
Dean, bu Gaspar, eski bir arkadasim.
Gaspar, c'est mon petit ami, Dean.
Gaspar, bu benim erkek arkadasim Dean.
Right now I'm a girl in need of the powder room, and I shall leave you in the capable hands of monsieur Gaspar.
Seni Mösyö Gaspar'in yetenekli ellerine birakabilirim.
- Hansen, it's Gaspar.
- Hansen, ben Gaspar.
Gaspar and I take over the business.
Gaspar ve ben işi devralacağız.
His name is Devon Gaspar.
İsmi Devon Gaspar.
Devon Gaspar is a ghost.
Devon Gaspar bir hayalet.
Hid information in them for Devon Gaspar and the rest of your merry band.
Devon Gaspar'la ve neşeli ekip arkadaşlarınla ilgili bilgileri... gizledin.
I've already started to notice some quirks in some of the finer details.
Gaspar'ın kirli sakalı... mesela... çok tuhaf. İnce detaylarda yanlış olan... bazı şeyleri fark ediyorum bile.
Devon Gaspar's on the line.
Devon Gaspar telefonda.
Maybe that's where Gaspar and his team are supposed to take her.
Belki de burası Gaspar ve ekibinin... onu götüreceği yerdir.
I strongly suspect the communication between Moriarty and Gaspar has been two-way.
Moriarty ve Gaspar arasındaki iletişimin çift yönlü... olduğundan şüpheleniyorum.
Gaspar put Kayden Fuller on the phone?
Gaspar telefonu Kayden Fuller'e verdiğinde gördün mü?
I had just determined that she sent Gaspar a message via the sketches.
Sadece Gaspar'a resimler aracılığıyla bir mesaj gönderdiğinden eminim.
Gaspar... _
Gaspar...
Do you remember Gaspar?
Gaspar'ı hatırladın mı?
Who is that, your friend? - Gaspar.
- Gaspar.
Gašpar.
Gašpar.
Gašpar?
Gašpar?
The arrangement of Gaspar's stubble, for example, is quite peculiar.
Çizgilerin uzunluğu aradaki... mesafeler... bir şekil çiziyor. Daha da yakından... bakınca öyle.