Get him in the car traducir turco
164 traducción paralela
Get him in the car.
Bindirin arabaya.
It took four of us to get him in the car one night.
Bir gece arabada dördümüzü birden harcıyordu.
Get him in the car
Bindirin arabaya!
Get him in the car.
Tıkın şunu arabasına.
Come on, get him in the car!
Hadi sok şunu arabaya.
Get him in the car, quick.
Çabuk kaldır, arabaya sokalım.
Get him in the car!
Arabaya bindirin!
- Stacy. Stacy, help me get him in the car.
- Stacy, onu arabaya taşımama yardım et.
Help me get him in the car!
Yardım edin de arabaya taşıyalım!
So we get him in the car.
Adamı arabaya bindirdik.
Get him in the car.
Onu arabaya götürün.
All right, people, get him in the car.
Tamam, beyler, arabaya götürün.
Let's get him in the car.
Onu arabaya bindirelim.
Right, I'll help you get him in the car.
Pekâlâ, arabaya bindirmene yardım edeyim.
Get him in the car, Tommy!
Onu arabaya bindir, Tommy!
Then Ronnie gets arrested. Get him in the car, get the car pulling away. Boom!
Sonra Ronnie tutuklanır ve arabaya konur, ve araba birden süratle kalkar.
MAX : Quick, get him in the car. Come on.
Acele et, onu arabaya taşıyalım.
- Let's get him in the car.
- Onu arabaya bindirelim.
We won't even be able to get him in the car.
- Biz onu daha arabaya bindiremeyiz
Let's get him in the car.
Haydi, onu arabaya bindirelim.
Let's get him in the car, c'mon.
Haydi, onu arabaya bindirelim.
We'll get the car and after they're in bed, we'll bring him in through the window.
Arabayı arkaya getirelim, onlar yatınca cesedi pencereden sokarız.
Well, I think I'd get Phillip to help me carry him out of the room, down the back stairs, and the two of us would put him in the car.
Bence Philip yardım ettikten sonra odanın dışına götürür merdivenlerden indirir, ve birlikte arabaya koyardık.
I can take him in the car and when we get to a very Lonely spot hit him on the head with a hammer, pour gasoline over him and the car and set the whole thing ablaze.
Arabayla tenha bir yere gider başına çekiçle vurur, benzin döker ve arabayı yakarım.
Get him his case, Sergeant. Send the car in please.
Arabaya gidip çantasını getir Çavuş.
I said to him, "Ben, get in the car."
Ona, "Ben, arabaya bin." dedim.
Now, if Dave gets you home before I get there, I want you to sit in the car and wait with him, all right? - Gee, Sis.
Dave, seni ben gelmeden önce bırakırsa arabada oturup, onunla birlikte beklemeni istiyorum, tamam mı?
Get in the car. I'll take care of him.
Arabaya bin. Onu ben hallederim.
Get him out of here! Get in the car!
Arabaya bin!
Well, get in your car and drive down to the goddamn pier and get him!
O zaman arabanıza binin ve o lanet olası iskeleye gidip getirinin onu!
Just get him down in the squad car.
Onu ekip arabasına bindir yeter.
lynnie, let's get in the car... drive around the neighborhood one more time... and see if we can find him.
Korkmuyorum. Ben sadece... Bence saçma.
Get in the car and run him over.
Arabaya bin ve ez onu.
Let's get in the car and go look for him.
Arabayı alıp arayalım.
I'll get in the car go around the block a few times to find him.
Ben arabayla bu civarda dolaşıp onu arayacağım.
Get him all the way in the car.
Onu arabaya koyun.
They're in the car. I was gonna sell'em to Nick, but I couldn't get hold of him.
Onlari Nick'e satacaktim, ama onu bulamadim.
He was killed making a routine traffic stop in daylight... by some punk who didn't want no ticket... when his partner was to get out of the car and back him up, he didn't.
Sıradan bir trafik görevindeyken ortağı arabadan inip... destek vermesi gerekirken bunu yapmadığı için... bilet parasını ödemek istemeyen bir serseri tarafından hem de güpegündüz öldürüldü.
Get out of the car and shoot him in the head!
Arabadan çık ve onu kafasından vur.
I don't wanna drive with him. Get her back in the car!
- Onunla gitmek istemiyorum.
- How do we get him to the boat? - In a car.
- Tekneye nasıl götüreceğiz?
So, I think we should get in the car... pick up Steven and move him back in with us and feed him... and... and clothe him... and love him.
Bence arabaya binip Steven'ı aldıktan sonra onu da bizimle eve getirip, beslemeliyiz. Ve giydirmeliyiz. Ve sevmeliyiz.
And I've screamed horrible things to him... a seven-year-old, because he doesn't want... to get in the car at the end of the day.
Yedi yaşında birine, günün sonunda arabaya binmek istemediği için ona sinirlenip bağırdım.
Get back in the car! Look at him.
Eğil.
Convinced Dave to get in the car, kept him for four days before he escaped.
Dave'i arabaya binmeye ikna ettiler, onu dört gün alıkoydular.
They didn't get him past us in the trunk of a car.
Bizim önümüzden bir arabanın bagajında geçirmedikleri kesin.
You know, in LA... you get in the back of a dude's car, you get him off, that's pretty much that.
Sen Los Angeles'tasın, biliyorum... Bir dostum arabasının geri almak hemen hemen o olduğunu, onu almak.
Well, tell you the truth, Chris wanted to take a ride in my car... and I could've said no, but I didn't want to get off on the wrong foot with him.
- Sana doğruyu söyleyeyim.Chris arabamı kullanmak istedi. - Ona hayır diyemedim tabii ki.
Hey, Nino, get him in the car, huh?
Hey, Nino, onu arabaya bindir.
Now, you're gonna have to trust me and get in the car, because I know where Alvey is and I know how to get him back, because I know the one place Otis the moose would go.
Şimdi bana güvenip arabaya binmek zorundasın. Çünkü Alvey'nin nerede oldugunu ve onu nasıl geri alacağımızı biliyorum. Çünkü Otis'in özgür kaldığında gideceği yeri biliyorum.
Get him the fuck in the car!
- Onu arabaya bindirin!