Get him out of there traducir turco
621 traducción paralela
Get him out of there!
Çıkarın onu oradan!
- Get him out of there!
- Çıkarın onu!
Get him out of there.
Çıkarın onu oradan.
Tell him I want to help get him out of there.
Çıkmasına yardım etmek istiyorum.
GET HIM OUT OF THERE, QU ICK.
- Yardım edin! Yardım edin!
We'd better get moving, Mike, so we can get him out of there.
Yola koyulsak iyi olur, Mike, böylece onu kurtarabiliriz.
You've got 10 seconds to get him out of there.
Onu oradan çekmek için 10 saniyen var.
Get him out of there.
Götür onu buradan.
I have to get him out of there.
Onu oradan çıkartmam gerekiyor.
Nobody can get him out of there except you, Briggs.
Sen hariç kimse onu oradan çıkartmayı başaramaz, Briggs.
What happens if we get him out of there?
- Onu oradan çıkarırsak ne olur?
Let's get him out of there.
Çıkaralım onu buradan.
- Get him out of there.
- Onu buradan götürün.
Get him out of there.
Alın bunu buradan.
Now, get him out of there.
Çıkarın onu buradan.
As soon as we're inside, you get him out of there fast... before the reporters show up.
Biz içeri girer girmez, onu gazeteciler gelmeden çabucak dışarı çıkart.
- Get him out of there.
- Uzaklaştır onu oradan.
Come on, get him out of there.
Haydi, çıkartın onu oradan.
Go get him. Get him out of there.
Buraya getirin.
Get him out of there.
Onu oradan çıkarın.
Get him out of there.
çıkar o herifi.
Get him out of there!
Çıkarın şunu oradan!
All I knew is that I had to get him out of there.
Tüm bildiğim onu oradan çıkartmam gerektiğiydi.
- Let's go. Let's get him out of there.
- Haydi, gidip alalım oradan.
we'll get him out of there.
Ne gerekiyorsa yapacağız.
How am I gonna get him out of there?
Onu nasıl çıkaracağım oradan?
Get him out of there.
- Evet. Çıkar onu.
Get him out of there!
Çıkarın onu buradan!
We gotta get him out of there.
Onu oradan çıkarmalıyız.
I'm makin'some moves to get him out of there.
Onu oradan çıkarmak için uğraşıyorum.
Then you'll just have to get him out of there, won't you?
Bu durumda onu dışarı çıkartmak zorundasın, öyle değil mi?
I can't get him out of there.
Onu dışarı çıkaramam hücreden.
How do you suppose you are going to get him out of there?
Acaba onu kafanızdan nasıl çıkaracaksınız?
Get him out of there.
Çıkarın onu.
There's a chance I might be able to get some information out of him on this German musician.
Ondan, Alman müzisyenle ilgili bilgi alma şansım var.
Get him up out of there.
Çıkarın onu oradan.
Get him out of that side there!
Onu oradan çıkarın!
Get him out there, will you Mrs. Howells and give him a saucer of milk.
Çıkarın onu oradan, olur mu Bayan Howells ve ona bir fincan süt verin.
Sure there's hundreds of police out to get Johnny... and where was the wrong in me diddling him out of harm... and putting him clean into the gentle palm...
Johnny'i alıp, güvenilir ellere teslim etmemde ne kötülük var?
I wish there were some way to get him out of town.
Keşke onu kasabadan atacak bir yol olsaydı.
- Let's get him out of there.
- Onu delikten kurtaralım.
Just get him out of there.
Oradan uzaklaştır yeter.
Oh, but I could, and I'm the only one who could... because I can anticipate him, try to figure out his next move... and then get there ahead of him... and catch him with his hand right in the jewel case.
Hayır, aslında yaparım, hatta onu yakalayabilecek tek kişi benim, çünkü onu izler, hareketlerini önceden bilir ve onu iş üzerinde yakalayabilirim.
There's nothing I can do. You've gotta get him out of here.
Onu buradan uzaklaştırmalısın.
As a friend, well, there isn't much I can do except call the chief and get him out of bed.
Bir dost olarak ise, şefi telefon edip yatağından kaldırmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
We want the joker who thought of this to come with us and when we get there we're gonna shove him out at 1 0,000 feet without a parachute.
Bu işi düşünen komedyen de bizimle gelsin. Oraya vardığımızda, onu 3700 metreden, paraşütsüz aşağı iteceğiz.
One of these days, there won't be anybody to hold you. Get him out of here!
Bir gün seni tutacak kimse olmayacak.
Get him out of there.
Onu buradan çıkar.
I did everything with him I could, but we gotta get that body out of there.
Elimden geleni yaptım... ama o cesedi oradan çıkarmalıyız. Evet.
You gotta be way ahead of him when you get to the edge of the woods,'cause when you get out, there's a half a mile of open ground, and that's where you're gonna have a lot of trouble.
Ormandan çıkınca öne geçmiş ol çünkü oradan çıkınca açık bir alan var ve orada sıkıntımız olacak.
now listen, sandra go to the studio with john john stay there and don't let him out of your sight yeah, sure jerry, we'd better get a move on we only have god knows what else will happen
Şimdi beni dinle Sandra. John John'la benim eve gidin. - Orada kalın.