Getting dressed traducir turco
448 traducción paralela
She's getting dressed.
Giyiniyor.
Let me go ahead and shower and change... then I noticed she wasn't getting dressed.
Duş alıp üzerimi değiştirdim ancak sonra onun giyinmediğini fark ettim.
I'm getting dressed.
Bir saniye bekleyin.
Upstairs getting dressed for the occasion.
Yukarıda, bu özel gece için üstünü değiştiriyor.
Now, in the meantime, what do you say to getting dressed and plotting our course for home?
Bu arada giyinip evimizin yolunu tutmaya ne dersin?
- I'm getting dressed.
- Giyiniyorum.
What are you getting dressed for?
Ne diye giyiniyorsun?
He's in there getting dressed.
İçerde, giyiniyor.
Well, what's so wrong about getting dressed up once in a while?
Arada bir şık giyinmenin neresi yanlış?
He was getting dressed to go out.
Dışarı çıkmak için giyiniyordu.
To me, getting dressed up was always just putting on my dark blue suit.
Giyinmek benim için sadece takım elbise demekti.
- She's getting dressed
- Giyiniyor.
You come on out with me while Blanche is getting dressed.
Blanche giyinirken, sen dışarıda bekliyorsun!
Now, weren't you going to do something about getting dressed?
Siz giyinmeyecek miydiniz?
- Why are you getting dressed up?
- Neden giyiniyorsun?
You dames, you spend more time getting dressed...
Siz kadınlar, çoğu zamanınızı giyinmek için harcıyorsunuz...
I'm getting dressed.
Üstümü değişiyorum.
Not in some big old house built hundreds of years ago... and getting dressed for a lonely dinner.
Yüz yıllar önce inşa edilmiş eski bir evde ve akşam yemeği için giyinerek değil.
Brick's getting dressed, Big Mama.
Brick giyiniyor Koca Ana.
He's still getting dressed.
Hala giyiniyor.
She was a little slow getting dressed. so we had to help her along a little bit on account of she was so slow.
Giyinmek için biraz yavaştan alıyordu, Biz de çabuklaştırmak için giyinmesine yardım etmek zorunda kaldık.
Oh, getting dressed to go out already, huh?
Dışarı çıkmaya mı hazırlanıyorsun?
I'm getting dressed.
Giyiniyorum.
He's getting dressed in one of my outfits. "Our" pigeon?
Kıyafetlerimin birini giyiyor. Güvercin mi?
Just getting dressed, that's all.
Giyiniyor, o kadar.
My daddy's getting dressed.
Babam giyiniyor.
Here, see for yourself. Why don't you finish getting dressed? For your information I am a man of... regular habits and getting dressed at 6 : 15 in the morning doesn't happen to be one of them.
- Sabah saat 6 : 00'da giyinmek... adetim değildir.
My wife is getting dressed.
Karım giyiniyor.
Now, while I'm getting dressed, call Norman and Charlie and Les and Oscar.
Şimdi ben giyinirken, Norman, Charlie, Les ve Oscar'ı ara.
- Can your sister still be getting dressed?
- Ablan hala giyiniyor mudur?
I'm not getting dressed and going to the casino.
Giyinip gazinoya gitmeyeceğim.
And while you're getting dressed, I'll talk to the lady.
Sen giyinirken, ben de hanımefendiyle görüşeceğim.
Not now. It's time I was getting dressed for the party.
Parti için giyinmem gerekiyor.
He's getting dressed for dinner, and so are the others.
Akşam yemeği için hazırlanıyor, diğerleri de öyle.
If you want to see him, finish getting dressed.
Eğer onu görmek istiyorsan, giyinmeni bitir.
Smart move - extremely smart - getting dressed, putting on her coat, setting out for the front door.
Zekice bir hamle. Aşırı zekice. Hazırlandı, paltosunu giydi ve çıkmak üzere kapıya gitti.
And it was so - to him. it was so fantastic... that he wanted my phone number... and I would not give it to him as I was getting dressed.
Ona göre öyle fantastik bir şeydi ki telefon numaramı istedi.
I heard a voice say something about getting dressed.
Birinin... giyineyim dediğini duydum.
They're getting dressed for the big battle.
Büyük çarpışma için giyiniyorlar.
What have you done today, aside from getting dressed?
Giyinmek dışında bugün neler yaptın, anlat bakalım.
- Getting dressed.
- Giyiniyorum.
- She's getting dressed.
- Teşekkürler.
Rather than getting pitied while dressed in hospital gowns... being seen dressed like this while kicking that ball seems to suit me better.
Böyle giyinip onu tekmelemek hasta elbisesi giyip acınmaktan daha iyi.
It's getting late. Time for "dear boy" to get dressed and hop it.
Geç oluyor. "Zavallı çocuk" için giyinip yaylanma vakti.
You're getting all dressed up to go out and buy tickets.
Tüm bu giysiler, biletleri almak için mi?
Get dressed, we're getting out of here.
Üzerini giy, buradan hemen ayrılıyoruz.
I feel self-conscious about getting dressed up.
Giyinip kuşandığım için de utanç duyuyorum.
If I did not get dressed in the bathroom after I finished my bath, I'd be... obliged to walk down the drafty hall, in my silk dressing room right after getting, after... out of a warm tub.
Duş aldıktan sonra.. Başka yerde giyinirsem.. Koridoru çıplak geçmek zorunda kalırım.
" Getting off his horse, Tagi saw a handsome young man dressed in black.
Atından indikten sonra Taci siyah giysili yakışıklı bir adam gördü.
Would you mind telling me... where you were between 7 : 00 and the time you arrived at Mr. Janus'house? 7 : 00, I was home getting dressed.
Onu kesinlikle bekletmek istemezdim.
I remembered that I noticed something then in which I wouldn't have mind of getting involved... and it was dressed all in white.
Sonra bu tip olaylardan nasıl sıyrıldığımı hatırladım. O, bembeyaz giyinmişti.