Gigolo traducir turco
284 traducción paralela
He's a... a gigolo?
O bi... bir jigolo?
Wolfgang von Waltershausen officer, farmer, antique dealer, gigolo, wine trader
Wolfgang von Waltershausen memur, çiftçi, antika satıcısı, jigolo, şarap tüccarı.
- You know, Steven dances like a gigolo.
Steven bir tokmakçı gibi dans ediyor.
JONES : Come on, gigolo.
Hadi, jigolo.
I'll put that slick gigolo husband of Mimi's here.
Mimi'nin süslü jigolo kocası buraya otursun.
He's a gigolo.
O bir jigolo.
- She never dealt with a gigolo.
- O hiç bir jigolo ile uğraşmadı.
- Is the gigolo known to anyone?
- Bu jigoloyu tanıyan varmı acaba?
He is not a gigolo
Jigolo değil.
He is less a gigolo than anyone in our immediate company
Buradaki herkesten daha değerli biri.
In June you were on the Riviera with a gigolo.
Haziran'da yanında bir jigoloyla Riviera'daydın
This may seem a considerable investment to make for a mere gigolo... a petty adventurer.
Elindeki bilgiler, basit bir macerasever, önemsiz bir jigolo için hatrı sayılır bir araştırmadır.
Lover, you dance like a gigolo.
Sevgili, bir jigolo gibi dans ediyorsun.
My gigolo, that's what you are.
Jigolom, işte sen busun.
Ever been a gigolo?
Sen jigololuk yapmış olmayasın?
I'm a worker, not a gigolo.
Ben bir işçiyim, jigolo değil!
To be honest, I never was much of a gigolo.
Doğrusu, hiçbir zaman bir jigolo olmadım.
Maybe he's not a joker. But I'm not a gigolo either.
Soytarı olmayabilir ama ben de jigolo değilim.
Just a gigolo everywhere I go.
Yalnızca bir jigoloyum, her yere giderim.
I'm just a gigolo!
- Ben birjigoloyum!
You wanna be a young gigolo.
Genç bir jigolo olmak istiyorsun.
That gigolo.
O jigoloda.
Or I make business soon or I go as a gigolo.
Yada bir iş bulmalıyım yada jigolo olmaya devam edeceğim.
''Either, or,''I go as a gigolo.
"Ya, yada," jigolo olmaya devam edeceğim.
How's the gigolo campaign going?
Jigololuk işleri nasıl gidiyor?
He is so so formal. And also I think so much the gigolo who hunts for the fortune.
O çok çok resmi.
He's a gigolo.
Jigolonun biri.
A gigolo.
Bir jigolo.
Your gigolo's bankrupt.
Jigololarınızın para sıkıntılarını.
I'm gonna hang on to you. Be a gigolo.
Senden ayrılmamam lazım jigolon olsam.
He's a guy who lives just for sex, a 42nd Street gigolo.
42. sokak gigolo'da oturan ve sadece seks için yaşayan biri.
He has a partner Gigolo Joe, who's always surrounded by women.
Jigolo Joe adında bir ortağı var, etrafı kadınlarlarla çevrili.
I know, you mean Gigolo Joe.
Anladım, siz Jigolo Joe'yu kastediyorsunuz.
Hey, Gigolo!
Hey, Jigolo!
Gigolo!
Jigolo!
Wha-wha-wha- - gigolo.
Wha-wha-wha- - Jigolo.
These shoes were worn by Richard Gere in American Gigolo.
Bu pabuçları "Amerikan Jigolosu" filminde Richard Gere giydi.
You good-for-nothing gigolo!
Seni aşağılık jigolo!
If Hamlet tries to get you in bed - remember how much you may lose - if you listen to him and open your heart or your legs - to that gigolo.
Eğer Hamlet seni yatağa atmaya çalışırsa... onu dinler ve kalbini veya bacaklarını açarsan... ne kadar çok şey kaybedeceğini... sakın unutma.
Gigolo?
Jigololuk mu?
If their total number of girlfriends is 20 how many does each gigolo have?
Toplamda 20 kız olduğuna göre her jigoloya kaç kız düşmektedir?
How many girlfriends does each gigolo have?
Her jigolonun kaç kız arkadaşı var?
A gigolo must take care of his girl asshole. Or work yourself.
Bir jigolo müşterisine özen göstermelidir olmadı, en azından göstermeye çalışmalıdır.
I look like a Brazilian gigolo, you know.
Brezilyalı bir jigolo gibi görünüyorum.
I have seen gigolo pants before, buster.
Daha önce jigolo pantolonları görmüştüm.
The media is gonna have a field day with him. "Gigolo murders society wife."
Medya onu topa tutacak. "Jigolo, Zengin Eşini Öldürdü"
What do you think is the motive here? " When the end comes I know they'll say just a gigolo
" Her şey sona erince, biliyorum diyecekler jigolo
No, a gigolo.
Hayır, jigoloydu.
Just some mindless, pretty-boy, gold-digging gigolo?
düşüncesiz, hoş görünümlü ve para peşindeki bir jigolomu?
Your friend the gigolo wouldn't leave me alone.
Jigolo olan arkadaşın beni yalnız bırakmıyor.
Another out-of-work gigolo with time to kill?
- Joe konuşmamız lazım. - Bekleyebilir. - Olmaz, hemen.