Gillespie traducir turco
194 traducción paralela
Dr. Brulov, I'm Lieutenant Cooley of Central Station. - This is Sergeant Gillespie.
- Dr. Brulov, ben Merkez Karakolu'ndan Teğmen Cooley, bu da Çavuş Gillespie.
You know Lieutenant Cooley and Sergeant Gillespie from Rochester?
Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?
Does the name Arthur Gillespie mean anything to you?
Arthur Gillespie adı sana bir şey ifade ediyor mu?
Well, if our Mrs. Gillespie is such a femme fatale, you're gonna need protection.
Şey, ieğer bizim Bayan Gillespie böylesine tehlikeli bir kadınsa, korumaya ihtiyacın olacak.
Miss Gillespie has been living in Oxport for a little more than a year now.
Bayan Gillespie bir yıldan daha az bir süredir Oxpot'ta yaşıyor.
He was pumping the clerk about the Gillespie woman.
Gillespie kadını hakkında görevliden laf almaya çalışıyordu.
Mrs. Gillespie owns it.
Bayan Gillespie'ye ait.
I'd like to see Mrs. Gillespie, please.
Bayan Gillespie'yi görmek istiyorum, lütfen.
I'm Mrs. Gillespie.
Ben Bayan Gillespie.
And I'm Marguerite Gillespie.
Ve ben Marguerite Gillespie.
Mrs. Gillespie was just telling me how she loved the house and I...
Bayan Gillespie biraz önce bana evi ne kadar sevdiğini anlatıyor ve ben de...
Goodbye, Mrs. Gillespie.
Hoşça kal, Bayan Gillespie.
Well, I'm not feeling protective about Marguerite Gillespie, I can tell you that.
Şey, Marguerite Gillespie hakkında korumacı hissetmiyorum, bunu sana söyleyebilirim.
You're the young man who was interested in Mrs. Gillespie's house.
Sen Bayan Gillespie'nin eviyle ilgilenen genç adamsın.
Mrs. Gillespie was telling us yesterday that she'd been married once before, too.
Bayan Gillespie dün bize daha önce de bir kez evlenmiş olduğunu anlatıyordu.
Where's Mrs. Gillespie?
Bayan Gillespie nerede?
Hello. This is Gillespie.
Alo, ben Gillespie!
Tom, climb off of Gillespie's back now.
Tom, Gillespie'nin yakasından düş!
- Gillespie.
- Gillespie!
Gillespie?
Gillespie?
- Gillespie here.
- Gillespie konuşuyor!
Gillespie's sniffin'around.
Gillespie koku almış gibi etrafta dolanıyor.
- Dizzie Gillespie? Great!
- Dizzie Gillespie plağı mı?
It's Gillespie.
- Bu Gillespie.
Yes, the Doctor Gillespie killings.
Evet, ünlü bir katil.
Where's Gillespie?
Gillespie nerede?
Gillespie is leaving town.
Gillespie kasabadan ayrıldı.
It was Gillespie and Coots.
Gillespie ve Coots idi.
Let's do something adventurous for the Gillespies this year.
Bu sene Gillespie'ler için değişik bir şeyler yapalım...
Wouldn't nobody have noticed except for maybe Dizzy Gillespie but Dizzy Gillespie is on the road somewhere, far as I know.
Bunu, Dizzy Gillespie dışında kimse fark etmezdi. Ama Dizzy Gillespie bildiğim kadarıyla bir yerlerde yolda.
That's just Dizzy Gillespie drumming up publicity.
Bu Dizzy Gillespie, bilinen şeyleri çalıyor.
Mr. Gillespie, my comrade in arms that is what I call a paradox.
Bay Gillespie, benim silah arkadaşım ben buna çelişki derim.
I'm surprised at you, Gillespie, a Starfleet officer!
Sana çok şaşırıyorum Gillespie, bir Yıldızfilosu subayı!
Relax, Gillespie!
Sakin ol Gillespie!
You know what Coach Gillespie said about you, Frank?
Koç Gillespie senin için ne derdi bilir misin? - Pete.
- I'm Constable Saunders, and this is Constable Gillespie.
- Memur Saunders, bu da Memur Gillespie.
Dizzy Gillespie, trumpet.
Dizzy Gillespie, trampet.
You look just like Dizzy Gillespie.
Dizzy Gillespie gibi görünüyorsun.
Mr. Gillespie, I wanted a word with you about the press conference.
Bayan Gillespie, sizinle basın toplantısı hakkında konuşabilir miyiz?
Dizzy Gillespie.
Dizzy Gillespie.
I see it's a three-bedroom property you're looking for, Mr. Gillespie.
Görüyorum ki üç odalı bir yer arıyorsunuz, Bay Gillespie.
Thanks very much, Mr. Gillespie.
Çok teşekkürler, Bay Gillespie.
What have you got to say to Mr. Gillespie, Kenny?
Bay Gillespie'ye ne diyeceksin, Kenny?
- George Gillespie.
- George Gillespie.
Dizzy Gillespie Harrison.
Dizzy Gillespie Harrison.
- Tessa Gillespie.
- Tessa Gillespie.
There's a poster of dizzy Gillespie in there, and his eyes follow me around the room.
Orada Dizzy Gillespie'nin posteri var ve gözleri beni odanın her yerinde takip ediyor. Pekala, bu da eğlenceli bir tane, Kirb.
I go near a cow, and my behind blow up like Dizzy Gillespie.
Bir ineğe yaklaşmaya göreyim Dizzy Gillespie gibi patlar kıçım.
Go tell Parkins Gillespie, if you think it's important.
Sence önemliyse Parkins Gillespie'ye söyle.
Chief Gillespie took Marjorie to the funeral home on account of no one knows where Carl Foreman is.
Şef Gillespie, Marjorie'yi cenaze evine götürmüş. Çünkü Carl Foreman'ın yerini kimse bilmiyor.
Larry, Chief Gillespie.
Larry, Şef Gillespie.