Giulietta traducir turco
65 traducción paralela
My Giulietta is at the workshop, and I thought I could use it.
Benim Giulietta tamirde, yokluğunun tadını çıkarıyorum.
That's Genius, the greatest clairvoyant on earth.
Giulietta, seni tanıştırmadım. Bu Genius, dünyanın en büyük medyumlarından.
- Always a pleasure to see you!
Giulietta, seni tekrar görmek harika...
Astrology is a fascinating science!
Giulietta, bak sana ne getirdim... Astroloji çok ilginç bir bilimdir!
Have you got any paprika? - Red pepper.
Giulietta, kırmızı biber var mı?
Where's Juliet? Can I go?
Bayan Giulietta nerede, girebilir miyim?
Genius, come feel Juliet's vibes!
Genius, gel de Giulietta'nın ışık dolu sözlerini dinle.
Don't just walk in.
Ne oluyor Giulietta? Kızgın mısın?
A message for you, Juliet.
Giulietta, sana mesaj var.
You may not be acquainted, but I'd love to be.
Bayan Giulietta onunla görüşmüyor olabilir ama ben seve seve görüşürdüm.
Our dear Juliet sees magic everywhere.
Sevgili Giulietta'mız, her yerde gizemli şeyler görür.
Auntie said if we return it to the sea, the head would grow back.
Giulietta teyze dedi ki, balığı denize atarsak, kafası tekrar çıkarmış.
- You'll regret it, Juliet.
Pişman olacaksın, Giulietta!
What are you staring at?
Giulietta, neye bakıyorsun?
The lady called Juliet may enter.
Giulietta isimli hanım girebilir.
Juliet, do you know the Kama Sutra?
Giulietta, Kama Sutra'yı bilir misin?
Aren't you happy?
Mutlu musun Giulietta?
Tell her, Juliet!
Adını söylesene, Giulietta.
Juliet, what is it? Come here.
Giulietta, Jose, buraya gelin...
Juliet, you have such innocent eyes!
Giulietta, ne masum gözlerin var.
Juliet, come. You're on.
Giulietta haydi, sıra sende.
Do as Granddad tells you.
Giulietta in aşağı, dedeni dinle.
Tomorrow you must- - - I'll tell Suzy what you've done.
Yarından tezi yok Giulietta'ya da bana yaptığın masajlardan yapacaksın.
Here's the champagne!
Bayan Giulietta'ya şampanya.
Welcome, Juliet!
Hoş geldiniz Giulietta!
Granny, this is Juliet. Do you like her?
Olga Nine, bu arkadaşım Giulietta.
- Juliet, come here!
Giulietta, gel!
Come on, Juliet. Dive in!
Haydi, Giulietta, atlasana.
Momy, this is Juliet.
Momy, işte Giulietta!
I'm up here.
Giulietta, yukardayım.
Juliet, listen. This isn't a game.
Giulietta bak bu oyun değil.
It's Juliet's turn!
Şimdi Giulietta deneyecek.
- Don't be afraid.
Cesaret Giulietta!
- What are you saying? - Nothing.
Bayan Giulietta, ne diyorsunuz?
- Do you know what he said? - Quiet!
Giulietta, ne dedi biliyor musun?
Juliet, listen to me.
Giulietta beni dinle.
I'm off to Milan.
Giulietta, Milano'ya gitmeliyim.
We heard a lot about you, but you're better than I imagined.
Giulietta sizden çok bahsetmişti, ama düşündüğümüzden daha hoşsunuz.
Mother, Juliet's fiance is here.
Anne, Giulietta'nın nişanlısı.
Good-bye, then.
Hoşça kal Giulietta.
Juliet, do you remember me?
Giulietta, beni hatırlıyor musun?
Is there hope for me, Juliet?
Benim için bir umut var mı, Giulietta?
Giulietta, how many times have I got to tell you that the neon light must be turned off at midnight?
Giulietta, kaç kez Sana söyleyeceğim. neon ışık olması gerektiğini etraf çok karanlık
Don't take offence, Giulietta.
Giulietta bayanı suçlamayın.
Perhaps we should call Giulietta.
Belki de Giuliettayı çağırmalıyız.
Say hello to her from me and tell her that I gave her hat to Giulietta.
Benden ona selam söyle. söyle ona şapkasıno Giuliettaya verdim.
Juliet, look who's here!
Giulietta, bak kimler var.
How is he? Where is he?
Giulietta!
Did you buy those stockings?
O zaman hemen neşelenirim. Çorap aldın mı, Giulietta?
Juliet, what are you doing?
Giulietta, ne yapıyorsun?
- Have you seen Juliet?
Giulietta nerede?