Give me some good news traducir turco
55 traducción paralela
Give me some good news, Mr. Kim.
Bana iyi bir haber verin, Bay Kim.
Please give me some good news.
Lütfen bazı iyi haberler ver.
Give me some good news, for Christ's sake.
Bana biraz iyi haberler ver, İsa aşkına
Give me some good news.
Bana iyi haberler ver.
So why don't you give me some good news, please?
- Bana biraz iyi haberler verin, lütfen.
Somebody give me some good news.
Birisi bana birkaç iyi haber versin.
Hey, give me some good news. We're at the base camp.
Ana kamptayız.
Give me some good news, Joey.
Bana iyi bir haber ver, Joey.
Give me some good news, Abby.
- Bana iyi haberler ver Abby.
Give me some good news.
Bana güzel bir haber verin.
Give me some good news, Ari.
- Bana iyi haberler ver, Ari.
- Give me some good news.
- Bana iyi haberlerin olduğunu söyle.
Give me some good news, man.
Bana iyi bir haber ver, dostum.
Hardison, give me some good news.
Hardison, bana iyi haberler ver.
Give me some good news. Well, I wish there was.
Keşke verebilsek.
Give me some good news.
İyisini.
Give me some good news on the financials.
Mali bilgilerle ilgili iyi haberler ver.
Madison, give me some good news.
Madison, bana güzel haberler ver.
Somebody please give me some good news.
Bana biri güzel haberler versin lütfen!
Give me some good news, Kensi.
İyi bir şeyler söyle Kensi.
Give me some good news.
İyi haber ver.
Deano, give me some good news.
Deano, bana iyi haberler ver.
Give me some good news, baby.
Bana güzel haberlerle gel, bebeğim.
Please give me some good news.
Lütfen bana iyi haberler ver.
Give me some good news, Kenny.
Bana biraz iyi haber ver, Kenny.
Give me some good news, man.
- Bana iyi bir haber ver dostum.
Mr. Chekov, give me some good news.
İyi haberler ver.
Come on, give me some good news on a hotel room, please.
Otel odası konusunda bana iyi bir haber ver lütfen.
Give me some good news before I go, Darshan Singh.
- Gitmeden önce bana iyi haberler ver, Darshan Singh.
Give me some good news.
Bana iyi haber ver.
- Give me some good news.
- Bana iyi haberler ver.
Give me some good news.
Bana biraz iyi haber ver.
I hope you're here to give me some good news.
Umarım bana iyi bir haber vermek için gelmişsinizdir.
Alvin, please, give me some good news.
Alvin, lütfen iyi haber ver.
Give me some good news, Richard.
İyi haberler ver, Richard.
Hey, give me some good news.
- Bana güzel bir haber ver.
Give me some good news.
- Bana iyi haberler ver.
Charles, please give me some good news.
Charles, lütfen bana iyi haber ver.
Give me some good news.
Bana güzel haberler ver.
Give me some good news on the safe sex research.
İnşallah güvenli seks araştırmanda iyi haberler vardır.
Give me some good news.
Bana biraz güzel haber ver.
Give me some good news, Miss Crawly.
Bana güzel bir haber verin, Bayan Crawly.
Dr. Bishop, give me some good news.
Dr. Bishop, bana iyi haberler ver.
Give me some good news, for Christ's sake!
Tanrı aşkına bana iyi bir haber ver.
Jennifer came to give me some good news.
Harika.
- Can someone give me some good news?
İyi bir haberi olan var mı?
Give me some good news, Adam.
Bana iyi haberler ver, Adam.
Dr. Bailey, please give me some good news.
Buna inanmanı...
- I was waiting in my office to give you some good news. - You wanted to see me?
Beni mi görmek istedin?
Give me some good news.
Bana iyi haberler verin.
[Cellphone rings, beeps] Give me some good news, Liv.
Bana iyi haberler ver Liv.