Goma traducir turco
33 traducción paralela
And he retired to the Congo and the region of Goma.
Ve Kongo'ya çekildiler.
Goma region He welcomed more than two million people.
Goma Bölgesi 2 milyondan fazla insanı karşıladık
A group of 250,000 people left the city of Goma and he went into the Congo forest.
250.000 kişilik insan grubu Goma şehrinden ayrıldı ve Kongo ormanına gittiler.
To respond to this outrage, and at the request of Franco, Cardinal Goma y Toma, Primate of Spain, sends a collective letter to the bishops around the world :
Franco'nun isteği üzerine bu öfkeye bir yanıt vermek için İspanya kardinali, Goma y Toma dünyadaki tüm piskoposlara bir mektup gönderdi.
She reeks of goma.
Leş gibi goma kokuyor.
The incense monks and priests burn when they pray is called goma.
Rahip ve keşişlerin dua ederken yaktıkları tütsüye goma denir.
- Who sent you here? - Goma.
- Seni kim gönderdi?
Goma Magar.
- Goma. Goma Magar.
I got an address on that Goma guy.
Şu Goma'ya ait bir adres buldum.
Goma, right?
Goma, değil mi?
You tell him that Goma called.
Ona Goma'nın aradığını söyle.
You tell him that Goma wanted the ticket delivered to him at his house.
Ona Goma'nın biletin evinde ona teslim edilmesini istediğini söyle.
Goma!
Goma!
The standard MO of groups like the GIC is Goma 2 explosive, as in the Madrid train blasts.
GIC gibi grupların kullandığı standart patlayıcı Goma 2'dir,... Madrid tren patlamalarında olduğu gibi.
Due to more killing, disease and hunger... more than one million Hutus from Goma refugee encampment were decimated.
Goma mülteci kampındaki 1 milyon Hutus'un büyük bölümü öldürüldü... Buna nazaran bir çoğu da açlık ve hastalıktan ölüyor.
So we will go to the Shebeen Josie in Goma.
Biz de Goma'daki Josie Bar'ına gideceğiz.
Goma, Lake Kivu.
Goma, Kivu Gölü.
Are you going to Goma or Lake Kivu?
Goma ya da Kivu gölüne mi gidiyorsun?
I'm not going to Goma.
Goma'ya gitmiyorum.
Ponche de goma.
Lanet lastik.
This is where my daughter has chosen to live... some hellhole near Goma.
Kızımın yaşamak için seçtiği yer... Goma'nın yanında bir cehennem çukuru.
Probably just fleeing the attacks in Goma.
Muhtemelen sadece saldırılarından kaçan Goma içinde.
Mr. Goma.
Bay Goma.
Okay. Goma will play with you then.
Goma seninle oynasın o zaman.
[Gouby speaking English] I've been living in Goma for a year and a half now.
Bir buçuk yıldır Goma'da yaşıyorum.
SOCO has an office on the lake in Goma, but it's very difficult for me to go and talk to them because they obviously wouldn't really talk to anyone, and certainly not to a journalist like that.
SOCO'nun Goma Gölü kıyısında bir ofisi var ama gidip onlarla konuşmam çok zor çünkü herhangi biriyle konuşmayı istemeyecekleri açık. Hele bir gazeteciyle hiç konuşmazlar.
[Gouby] Did you try?
Goma'da kaldığım üç günde bir kez elini sıkmıştım. - Hayır.
But that has now been reversed, and these rebels here are now within easy striking distance of the provincial capital, Goma.
Bu isyancılar, eyalet başkenti Goma'ya atış mesafesindeler.
I'd been in Goma three days. I didn't know anything.
Hiçbir şeyden haberim yoktu.