Grow a pair traducir turco
192 traducción paralela
You to grow a pair?
Sen bakıcıIığı üstlen.
You suddenly grow a pair?
Birden erkekliğin mi kabardı?
Since you've yet to grow a pair, you get stuck with these.
Sen de bunu öğreninceye kadar bunlarla uğraşacaksın. - Nedir bunlar?
Those men would get a clue, have some pride, grow a pair, and move on.
O adamlar laftan anlardı. Biraz gururları olurdu ve hayatlarına devam ederlerdi.
Grow a pair of balls, why don't you?
Kendine gel, olur mu?
Grow a pair.
Erkek ol biraz.
Maybe you ought to grow a pair and can her ass.
Belki biraz taşaklı olup kıçına tekmeyi basmalısın.
Oh, quit complaining and grow a pair.
Sızlanmayı kes de hazır ol, Joe.
I didn't mean dump her, I meant grow a pair.
Biraz ayağın yere vursun, dedim.
She will respect you a lot more if you grow a pair.
Ayaklarının üzerinde durmana daha çok saygı gösterecek..
But sometimes I just think you need to grow a pair.
Ama bazen de harekete geçmek lazım.
For God's sake, Charlie, grow a pair.
Allah aşkına, biraz büyü Charlie.
"Grow a pair, Charlie."
Biraz büyü Charlie.
Well, grow a pair of tits.
O zaman göğüslerine silikon taktır.
Grow a pair of balls, Bissell.
Biraz cesaretini topla, Bissell.
So grow a pair of nuts and fucking Walk in there and buy the alcohol!
Biraz adam ol ve içeri girip al içkileri!
Not till you gain a hundred pounds and grow a pair.
Birkaç kilo alana ve uzayana kadar olmaz.
Fine, but nothing's going to change until you grow a pair and finally tell Catalina.
Pekâla, ama sen cesaretini toplayıp Catalina'ya söylemediğin sürece hiçbir şey değişmeyecek.
Grow a pair of what and tell me what?
Neye cesaret edip bana ne söyleyecek?
You tell your girlfriend to grow a pair and let's go. What do you say, Counsel?
Kız arkadaşın taşakları olmadığını unutmasın, biz de işimize bakalım.
The higher the body count, the better chance whatever we file will get picked up nationally, so just grow a pair, will you?
Ceset sayısı ne kadar artarsa, çektiklerimizin ulusal çapta yayınlanma şansı artar. Yani biraz erkek ol, tamam mı?
Grow a pair and learn how to fight.
İki eldiven al ve nasıl dövüşüleceğini öğren.
Yeah, or maybe you could teach your son to grow a pair.
Öyle mi? Belki de sen oğluna taşaklı olmayı öğretebilirsin.
Grow a pair.
Büyü artık biraz.
You guys should just grow a pair.
Siz çocuklar biraz cesaretli olsanıza.
Either way, someone should grow a pair and tell me what's going on.
Her iki şekilde de birileri aklını başına devşirip, bana neler olduğunu anlatsın.
Grow a pair. Live the life I was born to live.
Cesur olacak ve yaşamak için doğduğum hayatı yaşayacaktım.
What the hell do you know you have balls? I know it needs to survive for a good in this world, so you get better and grow a pair soon
Bu acımasız dünyada t.şaklı olmak gerektiğini biliyorum.
Now might be a safe time to grow a pair
Şimdiyse senin bir çift oluşturup onu azametle göstermen için Uygun zaman geldi.
Seriously, Claire, grow a pair.
Garret küçük bir pislik. Megan ı öldürdüğümüzü söylüyor.
Just grow a pair of nuts and lift me.
Sadece bir çift fındık büyüt ve bana yardımcı ol.
Who would guess that McGee would grow a pair in a women's prison?
McGee'nin kadınlar cezaevinde erkek olacağı kimin aklına gelirdi.
He should grow a pair.
Olacak iş değil.
Oh, by the way, I'm signing autographs at the dealership all week so come on down if you decide to grow a pair.
Bu arada, hafta boyunca galeride imza dağıtmaya devam edeceğim eğer biraz taşağın varsa uğrarsın.
You made me realize it's never too late to grow a pair and go after your dream.
Cesaretimi toplayıp, hayalimin peşinden gitmemi sağladın.
Man up and grow a pair already.
Baba, cidden, biraz erkek ol.
And you need to grow a pair.
Ve bir çift üretmen gerek.
Or you could just grow a pair and End this idiotic sobriety.
Ya da aklını başına toplar şu aptal itidale bir son verirsin.
- Grow a pair.
- Erkek ol biraz.
Grow a pair and do something!
İyi gidecek bir şeyler yap işte!
I gotta grow a pair and man up my own shit, you know?
Biraz taşaklı olup kendi işimi başlatmalıyım, anlarsın ya?
She told you to grow a pair of nuts.
Bir çift t... ak büyütmeni istemiştir.
I mean, bitch, grow a pair of clackers and snap out of it.
Göt herif, iki dakika adam ol da işini kendin hallet.
Grow a pair. You're 35.
Büyü artık. 35 yaşındasın.
It's "grow a pair" day.
Bugün biraz erkek olma günü.
When I have time I'll grow a moustache and buy a pair of dark glasses.
Eğer vaktim olursa, bıyık bırakıp siyah gözlük takarım.
When I grow up, I'd love to have a pair of shorts like that.
Büyüyünce ben de böyle bir şortum olsun istiyorum.
Why don't you grow a pair, Sally?
Sally, sen niye sümsüklüğü bırakmayı denemiyorsun!
You really need to grow yourself a decent size pair of balls.
Gerçekten biraz daha yürekli olman gerekiyor artık.
Grow a pair.
Cesur olmak gerek.
I don't see how an eight-year-old boy, who's working to grow his own food, who has one pair of shorts, one shirt and no shoes, can be said to be running up much of a debt.
Kendi yemeğini sağlamak için bir gömlek, bir şortla yalınayak çalışan, sekiz yaşında bir çocuğun hangi borcu ödemesi gerektiğini anlamıyorum.