Guaranteed traducir turco
1,817 traducción paralela
Guaranteed or your money back.
Garanti, yoksa paran iade edilir.
Edward's already guaranteed my loans up to £ 20,000.
Edward £ 20,000 borcuma kefil oldu.
You guaranteed this could never be traced back to me!
Bu işin ucu bana dokunamaz diye garanti vermiştin.
- $ 5. Satisfaction Guaranteed.
Memnuniyet garantisi veriyorum.
This way, i can be guaranteed that we'll be heard.
Bu yolla, sesimizin duyulmasını garanti edebilirim.
My comedy routine is a guaranteed winner.
Komedi şovumun kazanması garanti.
Guaranteed to last longer than the user.
Sahibinden fazla dayanma garantisi var.
It was going to be his third count, and he was looking at 30 years guaranteed.
Bu onun üçüncü kez ceza alışıydı. 30 yıl alması garantiydi.
Probably, but if you come, I am guaranteed to come.
- Galiba, eğer gelirsen, garanti ederim, - gelmeyi.
- No. - And I've been groomed by the COO, so it's an almost guaranteed slot in there.
- Genel müdür yardımcısının gözüne girdim artık neredeyse garanti maaşım var.
You know - - Walker, even Jeffries... they said that I was guaranteed... to be the head of the institute.
Walker, hatta Jeffries bile enstitünün başkanı olacağımı garantilediğimi söylüyorlardı.
That one always works, it's guaranteed.
Bu her zaman işe yarar, garantili.
Guaranteed.
Garantiye alındı.
Guaranteed
Seni temin ederim.
That way, guaranteed success.
Bu yolla, başarı garantidir.
That transmitter's guaranteed for five millennia through three permalayers, it has to still be transmitting.
Bu verici beşbin yıl boyunca 3 jeolojik katmanı geçmek için garantilidir. Hala veri gönderiyor olmalı.
And if the perp's a vet or has aNrecord, we're gonna get a hit, guaranteed.
ve eğer Prender'in gazisinin bir kaydı varsa, onu yakalayacağız.
Guaranteed life.
Müebbet verirler.
Anyway,... bridesmaids are pretty much guaranteed to get lucky at the reception,... it's like a law or something.
Nedimelerin o gün birlikte olacak birini bulması hemen hemen garantidir. Kanun gibi bir şey bu.
My mobile is guaranteed.
Benim telefon garanti.
This vessel will send anything to hell... a soul, a live body... freaking Space Needle, man, guaranteed.
Bu taşıyıcı hemen cehenneme yollar. Ruh, canlılar... Korkunç boşluktaki iğne delikleri...
If there's one thing I've learned about Magic, it's that nothing is guaranteed
Büyü hakkında öğrendiğim kadarıyla hiçbir şeyin garantisi yoktur.
I was guaranteed 50 grand.
50 bin garanti etmişlerdi.
He puts four enemies together, guaranteed dissension.
Dört düşman bir arada, ihtilaf garanti.
Frozen within seconds, the fish are guaranteed to stay fresh for the wobbly cycle ride home.
Birkaç saniyede dondukları için balıkların eve dönüş yolu boyunca taze kalmaları garantidir.
Wars were fought over access to this tiny path, the only sure route in or out of China that was guaranteed to be clear of snow all year round.
Bu önemli yolu ele geçirmek için savaşlar yapılmış. Burası bütün yıl kardan arınmış olmasıyla Çin'e girip çıkmanın en garanti yoludur.
You guaranteed it.
Garantiye almıştın.
I mean, if you were to sign with us, you'd be guaranteed personal attention at all times.
Bizimle çalışırsanız, kişisel olarak hiçbir konuyla uğraşmanıza gerek kalmaz.
Somehow, in three minutes I'd gone from guaranteed sex to being bullied by eight-year-olds, and I'm still not entirely sure how that happened.
Nasıl olduysa, üç dakika içinde, seks yapacağım garantiyken 8 yaşındaki çocuklar tarafından makaraya alınır oldum. Ve hala nasıl olduğunu çözebilmiş değilim.
And the stolen air marshal badge was his guaranteed ticket through security without it being discovered.
- Çaldığı rozet de uçağa üstü aranmadan binmesini garantiye alma yoluymuş.
I mean, you park your unlocked car in Detroit or Baltimore, I mean, your shit's gonna be there guaranteed when you get back from the day spa with your skin all exfoliated and shit, right?
Mesela, Detroit veya Baltimore'de arabanı kilitler ve park edip gidebilirsin. Yani döndüğünde, hiçbir boka dokunmamış olurlar. Arabanı hiç düşünmeden, tüm gününü solaryumda bile geçirebilirsin, değil mi?
Guaranteed.
- Garanti ederim.
Old bartender's trick. Guaranteed to give Bill the runs.
Eski barmen hilesi, Bill'in ishal olması garantiydi.
Friendships not guaranteed by camp.
Dostluk, kamp tarafından garanti edilmez.
Renewgent 12 is guaranteed to grow new hair...
Renewgent 12 saçlarının yeniden oluşmasını garanti...
Guaranteed.
Garanti veriyorum.
He guaranteed it.
Garanti veriyor.
If you do not share the food, your survival is guaranteed but the stranger will starve.
Eğer yiyeceği paylaşmazsan kurtuluşun garantilenir, ama yabancı açlıktan ölür.
And if it's headed the right way, Southern California is almost guaranteed to have a major swell about a week later.
Bir hafta sonra Güney Kaliforniya'da da büyük kabarmalar olacağı kesin gibidir.
But this way, you're pretty much guaranteed to catch the first bullet.
Ama bu şekilde, ilk mermiyi yakalaman garantidir.
10K a pop in stud fees, guaranteed.
Her çiftleşmesi garantili on bindi.
In a way... That was guaranteed... To make a big splash.
Bunu.. haberin, istediği hızda yayılacağına emin olduğu bir yoldan yaptı...
Guaranteed.
Kesinlikle.
Not to toot my own horn, it's my mom's recipe, but it's guaranteed to cure what ails you.
Canını sıkan neyse geçireceğini garanti ederim. Geçen gece seni evine bırakan pislik saatini mi çaldı?
Guaranteed breakup.
Kesin ayrılık olur.
Guaranteed ugliness.
Kesin iş çirkinleşir.
Just read 10 pages of it and you'll be hooked, guaranteed.
Sadece on sayfa okursan devam etmek isteyeceğini sana garanti ediyorum.
I think that from the standpoint of the consumer, a lot of people would support the idea of paying a little more if they could be guaranteed a higher standard of safety.
Tüketicilerin noktasından baktığımızda pek çoğu çok az bir ücret farkıyla daha yüksek bir güvenlik standardı garantileyecekse bu işin arkasında durur gibi geliyor..
I mean, the right play would be to cop a plea, Man one, No life on the back end, They're guaranteed to get out at some point.
O kadar ileri gitmeyebilir ama demek istediğim, böyle durumlarda daha hafif bir ceza karşılığında suçunu kabul ederlerse bir zaman gelir ve serbest kalıverebilirler.
We're gonna borrow it for a little joyride, which is guaranteed fun.
Bunu sadece etrafta gezmek için ödünç alıyoruz eğleneceğimiz garanti.
It's your future guaranteed.
İstikbalin garanti olsun.