Gulag traducir turco
156 traducción paralela
And the answer is she is guilty and will be sent to the Gulag.
Ve cevaplarda o suçludur, ve Gulag'a gönderilecektir. ( Gulag = Sovyet çalışma kampı )
My mother still would be in Soviet gulag if it hadn't been for a man like Mr Thornton.
Bay Thorton gibi insanlar olmasaydı annem hala Sovyet Esir Kampında olurdu.
They sent me to the gulag.
Beni Gulag'a gönderdiler.
He is with the accordion to the left from the director of GULAG, comrade Bergman.
O akordiyonu ile GULAG'ı yönetiyor, Yoldaş Bergman.
Lunar V- - an orbiting gulag.
Lunar V, yörüngede dönen bir esir kampı.
This is the gulag Rura Penthe.
Burası Rura Penthe Çalışma Kampı.
He escaped from the Gulag.
Gulag ( Stalin Kamp Sistemi )'tan kaçmış.
Weren't you in lisa : She-Beast of The Gulag?
Sovyet çalışma kamplarından mı geldin sen?
This gulag could use a little colour, some excitement.
Bu çalışma kampı birazcık renk, biraz çoşku kullanabilir.
- The guy who was in the gulag?
- Sovyet kampında ki adam mı?
I find you guilty of treason, and I sentence you to 15 years in the Alaskan Gulag, without the possibility of parole.
Seni ihanetten suçlu buluyorum ve Akaska mahkum kampında şartlı tahliyesiz 15 yıla mahkum ediyorum.
I'll send you to a gulag later.
Tamam. Sonra seni bir çalışma kampına gönderirim.
A gulag... a place where the guilty rule the innocent.
Bir Sovyet çalışma kampı - suçluların masum olduğu bir yer.
This is some leftover gulag trip you're on.
Eski günlerindeki gibi davranıyorsun.
Thousands of political prisoners had been freed from the Gulag.
Gulag'dan binlerce siyasi mahkum serbest bırakıldı.
The gulag - the secret universe of labor camps, swallowed the lives of millions.
Gulag, gizli çalışma kampları evreni, milyonlarca hayatı yiyip bitirmişti.
The gulag - the secret empire of concentration camps - stretched over four thousand miles from the Baltic to the Pacific.
Gulag Toplama kamplarının gizli imparatorluğu, Baltık'tan Pasifiğe 6500 km den fazla alanı kapsamaktadır.
"I was imprisoned in that uterine gulag for nine grueling months."
İşkence dolu dokuz ay boyunca o rahim esir kampında tutsaktım.
I was seven years in Soviet gulag.
Sovyetlerde yedi yıl çalışma kampında kaldım.
It's an old gulag trick.
Eski bir Gulag numarasıdır.
On that particular Friday afternoon, last February I was reading a story to my advanced writer's workshop by one James Leer junior lit major and sole inhabitant if his own gloomy gulag.
Geçen Şubat'ta o Cuma günü yazarlık semineri öğrencilerime kendi kasvetli dünyasında yaşayan tek insan olan edebiyat öğrencisi James Leer'den bir hikaye okuyordum.
Half of my father's family was shot in Theresienstadt, the other half disappeared in a Gulag.
Theresienstadt kampında, baba tarafımın yarısı vuruldu diğer yarısı da Gulak kampında kayboldu.
What did Ivan discover was the key to survival in the GULAG?
Ivan, Gulag'da hayatta kalmanın anahtarının ne olduğunu fark etti? Rutin.
It was never like this in gulag.
Çalışma kampı hiç böyle değildi.
Means being sent to Gulag.
Rus çalışma kampına gönderilmek demek.
You got to go a Gulag and end up in a mass grave with a bullet in the back of your head.
Git yerin dibine gir, mezara gir hatta mezarda başına çiçek bile koy yani
One, he was a hero of the Revolution. Two, he died in the gulag.
Birincisi, bir devrim kahranı olduğu ikincisi ise Gulag'da ( hapishane ) öldüğü.
They'll send you to the gulag, like your father.
Sizi babanız gibi Gulag'a yollayacaklar.
- You ever hear about the Russian Gulag?
- Hiç Rus Gulag'ını duydun mu?
! The K.G.B., they throw my mother in the Gulag!
KGB annemi Gulag'a attı!
THIS IS SOME LEFTOVER GULAG TRIP YOU'RE ON.
Anlıyor musun? Eski günlerindeki gibi davranıyorsun.
Who knows what this guy is thinking, what gulag he escaped from.
Kimbilir ne düşünüyor? Kaçtığı çalışma kapını mı?
Okay, a little smoke, back to the gulag.
Bir sigara içip, hapishaneye döneceğim.
I'll send you to a gulag later.
Sonra seni bir çalışma kampına gönderirim.
Back to the gulag.
Gulag'a dönüş.
I have to stir the mixture to combine. What is this, the gulag?
Karışana kadar karıştırmam lazımmış.
- Do you want The Arcade Fire?
Gulag mı? - Arcade Fire'ı ister misin?
I don't think Sylvia's gonna be down with your little goblin Gulag.
Sylvia'nın senin ufak Goblin'inden hoşlanacağını sanmıyorum.
I don't think Sylvia's gonna be down with your little goblin gulag.
Sylvia'nın senin ufak Goblin'inden hoşlanacağını sanmıyorum.
Pavel Stenkin was sent to a labour camp within the Soviet Gulag system.
Pavel Stenkin siyasi tutukluların bulunduğu Sovyet çalışma kampına gönderildi.
I mean, imagine this : A seemingly voluntary, privatized gulag managed to eliminate the middlemen of public accountability and free will.
Düşünsene, görünüşte gönüllü, özelleşmiş bu toplama kampı toplumsal sorumluluk ve özgür iradeye sahip orta sınıfı yok etmeyi başardı.
Journalism is an art form, and the best art is created under repression, like Stalin's gulag.
En iyi sanat eserleri de baskı altında yaratılır. Solzhenitsyn, Ivan Denisoviç'in Bir Günü'nü yoga kampında yazabilir miydi sence? Stalin'in Gulag'ı gibi.
This place was their own private gulag.
Burası kendi özel mülkleriydi.
I want out of this perky little gulag and into a house I can call my own.
Bu yılışık hücreden kurtulup benim diyebileceğim eve gitmek istiyorum.
'Just wish I felt a tiny bit excited,'not like I was marching to the gulag for an undetermined crime.'
Keşke belirsiz bir suçtan hapse atılıyor gibi değil de, heyecanlı hissetseydim.
I did not survive a pogrom, a gulag and a bris in a back alley just so I could be baked like a strudel.
Yahudi soykırımı, Rus esir kampını ve sünneti atlattım. Sırf hamur tatlısı gibi kızartılmak için.
And insane asylums outside of Moscow, She served 21 years in a Siberian gulag.
Gorbaçov geçen Ekim 3000 mahkumu serbest bıraktı.
Thirty-five years in the Gulag, he's a stranger, trust me.
Gulag'da 35 yıl geçirmiş. Adam bir yabancı, inan bana.
- Well, I heard that Jakob Bronski, Poet of the Gulag, had been freed.
Evet, Gulag'daki şair Jacob Bronski haberini ben de okudum.
White Stripes'Little Ghost meets the Decemberists meets Gulag Orkestar meets, like, Losing My Religion meets Jethro Burns on that Steve Goodman album meets Battle Of Evermore meets The Smiths meets some other stuff.
... Losing My Religion, Steve Goodman albümündeki Jethro Burns,.. ... Battle of Evermore, Smiths ve birçok şeyin karışımı gibi oldu.
Mostly I've just been messing around. I wrote one song that's kind of
White Stripes'ın Little Ghost'uyla Decemberists, Gulag Orkestar,..