Gustafson traducir turco
61 traducción paralela
And Mrs. Gustafson. And Mrs. Beale.
Gustafson'lar ve Beale'ler.
Mr. Gustafson!
Bay Gustafson!
Mr. Gustafson, will you answer the door, please?
Bay Gustafson, kapıyı açar mısınız, lütfen?
It's no use pretending this isn't happening, Mr. Gustafson!
Bu olmuyormuş gibi davranmanın bir faydası yok Bay Gustafson!
Mr. Gustafson, I'm just trying to help you!
Bay Gustafson, sadece size yardım etmeye çalışıyorum!
Think of the neighbors, Mr. Gustafson!
Komşularınızı düşünün Bay Gustafson!
There's a letter for you, Mr. Gustafson!
Bir mektubunuz var Bay Gustafson!
I wonder if you could tell me where I could find Mr. Gustafson?
Acaba Bay Gustafson'u nerede bulabileceğimi söyleyebilir misiniz?
Gustafson?
Gustafson mu?
- Mr. John Gustafson?
- John Gustafson mu?
You mean the low-life, ass-wipe, egg-sucker John Gustafson?
Sefil, godoş ve nonoş John Gustafson mu?
The Green Hornet's caught more fish than you've lied about, Gustafson.
Green Hornet senin yalanlarından bile çok balık yakaladı, Gustafson!
Lots of ice out there, Gustafson.
Dışarıda buz bol, Gustafson.
John Gustafson, right?
John Gustafson, değil mi?
I'm John Gustafson.
Ben John Gustafson.
There's nothing addressed to a Mrs. Gustafson. By the state of your bathroom I presume you're a bachelor.
Bayan Gustafson adına bir şey yok, ayrıca banyo'nun da durumundan, bekâr olduğunu tahmin ediyorum.
It was very nice meeting you, John Gustafson.
Seninle tanıştığıma çok memnun oldum, John Gustafson.
See you later.
Görüşürüz, Gustafson.
Up yours, Gustafson!
Anca gidersin, Gustafson!
Women and fish, you can't catch either one of them, Gustafson.
Kadınlar ve balıklar. Sen ikisini de yakalayamazsın Gustafson.
Gustafson.
Gustafson.
Gustafson does the same thing.
Gustafson da aynısını yapıyor.
Well, Gustafson, looks like the best man won.
Ee, Gustafson. Galiba iyi olan kazandı.
We had an appointment!
Bay Gustafson! Bay Gustafson! Randevumuz vardı!
How you going to take care of her, Gustafson?
Ona nasıl bakacaksın, Gustafson?
Over to Gustafson's?
Gustafson'a mı gittin?
Nurse, could you tell me where Mr. John Gustafson is?
Hemşire hanım, RM. John Gustafson'un nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?
My name's Gustafson.
İsmim Gustafson.
John Gustafson.
Nasılsınız? Ben John Gustafson.
You like Italian, Mr. Gustafson?
İtalyan yemeği sever misiniz, Bay Gustafson?
My name is Ariel Gustafson.
İsmim Ariel Gustafson.
That's the way to talk, Gustafson!
İşte böyle Gustafson!
You are speaking to a Gustafson.
Bir Gustafson ile konuşuyorsun.
Gustafson, you're doing it again!
Gustafson, yine aynı şeyi yapıyorsun.
Morning, Mr. Gustafson.
Günaydın, Bay Gustafson.
- Have a nice day, Mr. Gustafson.
- İyi günler Bay Gustafson.
Gustafson, you are one sick bastard.
Gustafson, sen hasta bir piç kurususun.
Lauren Gustafson, and she's supposed to be here.
Lauren Gustafson. Burada olması gerekiyordu.
Yeah, Wade Gustafson, please.
Wade Gustafson lütfen.
Sir, could I talk to Mr. Gustafson?
Bayım, Bay Gustafson'la görüşebilir miyim?
Gustafson's accountant.
Gustafson'ın muhasebecisi.
But we still haven't found Gustafson?
Gustafson'ı bulamadık mı?
Gustafson and Lundegaard?
Gustafson ve Lundegaard?
I think his name was Gustafson.
Sanırım adı Gustafson'dı.
Last week he sold a whole set to Mrs. Gustafson : six hundred bucks.
Geçen hafta Bayan Gustafson'a bütün bir set sattı 600 dolara.
Look, Son, you do this for me, and I'll use my C.I.A. powers... to getyou centerfold Janet Gustafson.
Bak oğlum, bana bunu yap, ben de CIA güçlerimi kullanıp sana orta sayfa güzeli Janet Gustafson'ı ayarlarım.
Here she is, centerfold Janet Gustafson.
İşte burada, orta sayfa güzel, Janet Gustafson.
"Patty Ann Gustafson had her son, Chimney -"
"Patty Ann Gustafson had her son, Chimney -"
- Gustafson.
Gustafson.
Well, Detective Gustafson, I would like to have my lawyer present for this.
Dedektif Gustafson, sanırım bu durumda avukatımı aramam gerekiyor.
Mark Gustafson.
Mark Gustafson.