Hairball traducir turco
83 traducción paralela
They do origami on Channel 6 of your silly hairball network!
Onlar senın aptal 6. kanalında origami yaparlar!
Let go, smelly hairball!
Bırak, kokmuş kıl yumağı!
I am tired of hearing all of you defending that walking hairball.
Bakın. Hepinizin bu yürüyen tüy yumağını savunmasını dinlemekten bıktım.
Thanks a lot, You hiccuping hairball from hell.
Sen, garip hıçkırıklı, tüylü cehennem zebanisisin.
Well, if that isn't a case of the orbit guard calling the cat rancher a hairball!
Yörünge koruma çağrısına gelen çiftçi kedinin bigudisi değilse tabi!
Good, then it's just a hairball.
Güzel, o zaman sadece kıl yumağı.
You hairball!
Seni tüy yumağı!
Come on, hairball! Cut down on that shit, man!
Hadi tüy yumağı, bu saçmalığı kes!
Fuck off, hairball!
Defol tüy yumağı!
Ooh, hairball.
Ooo, topakçık.
See any of your relatives in there, hairball?
Akrabalarına rastladın mı, kıl yumağı?
A cat choking on a hairball sounds better than you.
Boğazına tüy yumağı kaçmış kedi bile senden iyi söyler.
She hasn't caught a fish, she's vacuumed up a hairball!
Kesin saçına bigudi de takıyordur.
Can she cook? You could save us from the hairball.
Sen de onu bigudilerinden kurtarabilirsin.
Well, I was first in line, until the little hairball was born.
O küçük tüy yumağı doğana kadar ben ilk sıradaydım.
That hairball is my son and your future king.
O tüy yumağı benim oğlum ve senin müstakbel kralın.
It was like a hairball puked up by some demon from hell.
Cehennemden gelen bir şeytan tarafından kusulan bir tüy yumağı gibiydi.
Give it up, hairball!
Vazgeç, kıl yumağı!
You're the joke, hairball!
Şaka sensin tüy yumağı!
Or will it just be a death hairball?
Yoksa sadece bir iki öksürükte gider miyim?
The guy'd have a hairball if he'd lost which wasn't often, let me tell you.
Adam kaybedecek olsa çılgına dönerdi ki söylemem gerek, bu çok sık olmazdı.
The little hairball took it to decorate his sceptre.
O küçük kıl yumağı, onu asasını süslemek için almış.
Hey, hairball!
Hey, saç topu!
Somebody's gotta take care of you, you big hairball.
Birinin seninle ilgilenmesi gerek koca tüy yumağı.
Is that a hairball?
Tüy mü kustun?
- Put me down, hairball!
- Bırak beni tüy torbası!
It's a hairball.
Bir saç topağı.
Until I nail that hairball, none of you are to leave the premises.
O saç yumağını yakalayana kadar. hiç biriniz buraya terk etmeyecek.
Hairball.
Kılyumağı.
Major hairball.
Kocaman kılyumağı.
- It sounds like a hairball.
- Sese bakılırsa tüy topağı sanki.
- I know what a hairball sounds like. - Where's Dr. Monroe?
- Tüy topağının sesini bilirim.
- And who's this little hairball?
- Bu küçük tüy yumağı da kim?
Snap out of it, hairball!
Kurtul şundan tüy yumağı!
Come on, hairball!
Hadi tüy yumağı!
Eat hairball, Happy Chapman.
Tüy yumağı ye, Mutlu Chapman.
I will give you such a hairball.
Beni yersen tüy yumağı olur.
Go to commercial after the cat hairball prevention story, then come right back in with sports.
Kedi tüy yumağı haberinden sonra reklama gir, sonra spor haberlerini başlatın.
Filthy hairball!
Pasaklı bigudi!
I think he's got a hairball.
Sanırım bir tüy yumağı yuttu.
♪ Pluck a hairball from the shower drain
Duştan kılları temizlerken
/ What the fuck do you care, hairball?
Saç topu senin neden umurunda?
You know, hairball sailing the whole way. You know, 30, 35 knots.
Yol boyu saatte 30, 35 mil hızla gittik.
Sounds like a cat with a German hairball.
Boğazında bigudili kedi gibi konuşuyor.
I found a hairball in my manger!
Yemliğimden kıl yumağı çıktı!
I'm afraid with a hairball this size, surgery will be necessary to remove it.
Korkarım, bu büyüklükte bir kütleyi çıkarmak için ameliyat gerekecek.
Also, I'm pretty sure she coughed up a hairball.
Ayrıca, ağzından bir tüy yumağı çıktığından eminim.
Just give it up, hairball.
Vazgeç, tüğ yumağı.
Do they just feed hairball or us, too?
Sadece o yün yumağını mı besliyorlar yoksa bizide mi?
Hairball.
Tüy yumağı.
Don't have a hairball about it.
Bunu kafana takma.