Hala traducir turco
125,532 traducción paralela
Yeah. Yeah, facility's security drone was still active. I had to take it out.
Tesisin güvenlik drone'u hala çalışıyordu onu vurmak zorunda kaldım.
That still doesn't explain why the stars are out of position.
Bu hala yıldızların neden konumundan çıktıklarını açıklamıyor.
I've spent the last 48 hours analyzing the Blink Drive and am still no closer to a solution.
Son 48 saati diski kontrol ederek geçirdim ama hala bir çözüme yaklaşamadım.
The point is, you're still here.
Anlamı sen hala buradasın.
- Still, I'm not so sure...
- Hala emin değilim.
We still need supplies.
Hala erzaklara ihtiyacımız var.
Ah... stronger now than before, but still dispersed.
Daha önce... aldığımızdan daha güçlü, ama hala yayılıyorlar.
They're maintaining radio silence.
Telsizleri hala sessiz.
That means there's still a chance.
Bu hala bir şans olduğu anlamına gelir.
Well... we're still here.
Şey... hala buradayız.
And I tweaked them to give off a sonic pulse that'll disable everyone in the area.
Ve alandaki herkesi etkisiz hala... getirecek bir sonik patlama ayarladım.
No, his mind's still intact, but it's permanently cut off from his body.
Hayır, bilinci hala yerinde ancak zihninden geçici olarak bağımsız halde.
Well, hopefully the colonists understand that you weren't responsible for killing their man.
Umarım koloniciler onların adamlarını senin öldürmenden sorumlu tutmuyorlardır hala snei.
Well, well. If it isn't Tabor's little lapdog. And the crew of the "Raza."
Bak sen bu Tabor'un minik finosu değil mi ve Raza'nın mürettebatı hala hayattasın gördüğüm kadarıyla.
You still want that file, right?
Dosyayı hala istiyorsunuz değil mi?
We've still got time.
- Hala vaktimiz var.
And by "show," she's talking about a very public round of executions just to prove to everyone he's still in charge.
Ve şovdan kastı... herkese yetkinin hala kendisinde olduğunu göstermek için... halka açık infazlar yapmak.
Reports of losses are still coming in, but it looks like the blockade has held.
Kayıp raporları hala geliyor... ama abluka dayanacakmış gibi görünüyor.
Still can't believe we're gonna work with that bitch.
Hala o kaltakla çalışacağımıza inanamıyorum.
I still bear the guilt of her death.
Hala onun ölümünün suçunu taşıyorum.
Still no success in reaching Six?
Hala Altı Numara'ya ulaşamıyor musunuz?
So why do you still have it?
O zaman neden hala sende?
So you think you can find a buyer for these missiles without Tabor?
Yani Tabor olmadan hala füzelere alıcı bulabileceğine mi inanıyorsun?
Besides, even if worse comes to worst, we still got one last card to play.
Yanı sıra, en kötü durum olursa hala oynayacak bir kartımız var.
I mean, you're still obsessed with doing the right thing.
Kastettiğim, hala doğru şeyi yapmayla ilgili takıntıların var.
But we've been at this for hours, and we're still no closer to getting him to give up that location.
Ancak saatlerdir buradayız ve hala bize konumu vermesi noktasına yaklaşamadık.
I'm still working to pinpoint its location.
Hala konumunu bulmaya çalışıyorum.
Lucky for you, it's still available.
Şanslısın ki hala boş.
We still don't have a functioning Blink Drive.
Hala işe yarayan bir Blink Drive'ımız yok.
I can turn my environment into anything I want, create a world limited only by my imagination, but it's still not enough.
Çevremi istediğim şeye çevirebiliyorum, hayal gücümün sınırlarına kadar, kadar hala yeterli değil.
You're still harboring the illusion that you can stop us.
Hala bizi durdurabileceğinin hayaline sığınıyorsun.
You still believe.
Hala inanıyorsun.
You can disarm the nuke before it hits. We've still got a crew member down there.
Çarpmadan önce bombayı kapatabilirsiniz, orada hala bizden biri var.
Please tell me she's not still down there.
- Lütfen onun hala orada olduğunu söyleme.
Bryan is still really messed up.
Bryan hala berbat durumda.
I still hate that jacket.
Ceketi hala sevmiyorum.
I just saved your goddamn life, and you just continue to repay me with paranoia!
Senin lanet olası hayatını kurtardım,... ve hala paranoyayla beni suçlamaya devam ediyorsun.
She lives on through you.
Senin aracılığın ile hala yaşıyor.
Raven says the rocket's intact.
Raven dedi ki roket hala çalışır durumda.
Why do you think you're still alive?
Neden hala hayatta olduğunu zannediyorsun?
That means at least one of yours is still alive.
Bu, sizden birinin hala hayatta olduğunu gösteriyor.
They're still here.
Hala buradalar.
Any idea yet why he's come down to D.C.?
Neden hala D.C'ye geldiğine dair bir fikriniz yok mu?
Tell me again how you're ready for anything.
Hala her şeye hazır olduğunu söylecek misin?
- He's still alive.
- O hala yaşıyor.
You know I still have those torches, right?
Ama hala alev tabancam var, değil mi?
Because the Martian delegation is still on Earth and as long as they are here, you're a bargaining chip.
Çünkü martya delegasyonu hala Yeryüzünde Ve burada oldukları sürece, Pazarlık çipsesin.
- Don't quote me, but Earth still makes the most beautiful music.
- Bana alıntı yapma, Ancak Dünya hala en güzel müziği yapıyor.
There's still a heat signature where it used to be, but it's all scattered and dissipating.
Eskiden olduğu yerde hala bir ısı imza var, Ama hepsi dağınık ve dağılıyor
My suicide note is still scrawled on the wall.
İntihar notum hala duvarda kazınmış duruyor.
Yeah, it looks like the same old post office to me.
Evet, bence de hala aynı postane burası.