Haley traducir turco
3,219 traducción paralela
Hi, Haley! Hi, Haley! Hi, Haley!
Merhaba Haley!
Haley can't go, but Brooke and Alex.
Haley gelemez. Ama belki Brooke ile Alex.
Today we're live from the corner of Front and Grace where, once upon a time, there sat a little diner called Karen's Café, where Haley James Scott performed and waited tables.
Bugün, Front ve Grace'in köşesinden canlı yayındayız. Bir zamanlar burada Karen'in Kafesi adında küçük bir kafe vardı. Haley James Scott, burada şarkı söyleyip garsonluk yapardı.
Well, today is the grand re-opening of Karen's Café, where Haley James Scott will again work and perform.
Karen'in Kafesi'ni bugün burada yeniden açıyoruz. Haley James Scott yeniden burada çalışıp şarkılarını söyleyecek.
But Haley is here, and she'll take care of you.
Ama Haley burada. ve sizinle o ilgilenecek.
Wearing the blue- - Baronet William Haley Francois Santiago :
Mavi kol bandını giyen Baronet William Haley Francois Santiago.
Haley?
Haley mi?
Because if you don't, then Freddie wins 12 shillings and my entire Bill Haley collection.
Çünkü olmazsan Freddie 12 şiling ve Bill Haley koleksiyonumun sahibi olacak.
Nice to see my Bill Haley collection.
Bill Haley koleksiyonumu görmek güzel.
Oh, I think Haley has something to say.
Sanırım Haley'in söyleyecek şeyleri var.
It is impressive how much Haley's earning.
Haley'in bu kadar kazanması çok etkileyici.
Can we eat at Haley's restaurant tonight?
Bu akşam Haley'in restoranına gidelim mi?
Isn't it weird that Haley's the only one here not wearing a name tag?
Burada çalışanlardan sadece Haley'nin yakasında isim olmaması garip değil mi?
All right, Haley, nothing's gonna happen to your sweater.
Haley, kazağına hiçbir şey olmayacak.
Oh, Alex ripped Haley's favorite sweater, and now I'm driving around from store to store, trying to find the exact same one before Haley finds out.
Alex Haley'in en sevdiği kazağını yırttı ve ben de mağaza mağaza gezip Haley öğrenmeden önce aynı kazağı bulmaya çalışıyorum.
Just explain to her what happened.
Haley'e olanları anlat yeter.
Mnh-mnh. Haley's not gonna understand.
Haley laftan anlamaz.
Emily and Haley.
Emily'ye ve Haley'ye.
Haley's driving me.
Haley bırakacak beni.
This is just when I lost Haley.
Haley'yi de o zaman kaybetmiştim.
This is when Haley went from being my sweet little angel to being a moody, texting, snotty little princess who hates me.
Haley liseye başlayınca benim tatlı kızım olmaktan çıktı. Sürekli bir havalarda, mesaj atıp duran, ukala, benden nefret eden aksi prensese dönüştü.
Haley doesn't hate you.
Haley nefret etmiyor ki senden.
Do you remember when you used to come home from work and Haley would meet you at the door in her little "Aladdin" pajamas?
Eskiden sen işten eve gelince Alaattin pijamalarıyla seni kapıda karşılardı.
When was the last time Haley was that excited to see you?
Haley seni gördüğüne en son ne zaman o kadar sevindi?
Okay, Haley, talk about grandpa.
Haley, dedemden bahsetsene.
Something has come up between me and my fiancee, Haley- -
Ben ve nişanlım Haley ile aramızda bir şeyler oldu.
- Haley.
- Haley'im.
- Haley.
-... Haley'sin.
Haley, is this something you would like to remain a secret?
Haley, bu sır olarak kalmasını istediğin bir şey mi?
- This is my friend, um, Haley.
- Arkadaşım, Haley.
The two of you are, you know, attractive... Haley.
İkiniz de göz alıcısınız, Haley.
Especially since Haley and I will be doing the therapies together.
Özellikle de Haley ile birlikte terapi yapacaksak.
All right, it was lovely to meet you, Haley.
Pekâlâ, seninle tanışmak çok güzeldi, Haley.
And Haley, well, clearly you were raised by two lesbians, okay?
Ve Haley, sen belli ki iki lezbiyen tarafından yetiştirilmişsin, değil mi?
Haley.
- Haley.
I mean, it's really been a combination of the work that I've been doing and with my girlfriend Haley, who has also been incredibly supportive at- -
Yani aslında bu, bir ortak başarı. Hem benim katkılarım kızarkadaşım Haley'nin katkıları ki kendisi bana çok büyük destek...
I have been able to talk about with Dr. Fiona Wallice and she's--along with Haley, who, um- - it's a testimonial for Haley.
Dr. Fiona Wallice ile konuşma şansı buldum. kendisi... tabi Haley'i saymazsak... Bu video Haley için referans olmuş!
And the help of my girlfriend Haley- -
Tabi kızarkadaşım Haley'nin yardımları...
- Haley, I heard that!
- Haley, ne dediğini duydum!
I just took a rake to the face, Reuben is getting really weird on Alex... and Haley's doing something for money in the basement.
Reuben, Alex'e tuhaf şeyler yapıyor ve Haley para karşılığında bodrumda bir şeyler yapıyor.
DJ Alex Halley on the, whoo-whoo-whoo, ones and twos.
DJ Alex Haley ile tam gaz devam!
So it has nothing to do with Alex Haley, the author of Roots?
Yani "Roots" un yazarı Alex Haley'den bahsetmiyorsun?
No way, Haley!
Asla olmaz, Haley!
Haley can do so much better.
Haley çok daha iyilerine layık.
It's complicated because Haley's my daughter.
Ama Haley'nin kızım olması işleri karıştırıyor.
Haley Gwendolyn Dunphy, will you do me the honors of being my lawfully wedded- -
Haley Gwendolyn Dunphy karım olma şerefini bana- -
Oh, come on. Haley, get back here!
Haley, buraya gel!
Claire, I know that you're worried that Dylan is gonna break Haley's heart, but I see in his eyes that he's gonna stick with her forever.
Dylan'ın Haley'in kalbini kıracağı konusunda endişelendiğini biliyorum ama o çocuğun gözlerinde Haley'e karşı sonsuz bir bağlılık gördüm.
Haley did that?
Haley mi yapmış?
Alex Halley?
Alex Haley?
- If Haley wasn't my girlfriend... - Yeah. - And Mr. Dunphy was out of the picture...
... Haley sevgilim olmasaydı Bay Dunphy de işin içinde olmasaydı yatağınızı paylaşıp Luke'u, Alex'i ve Haley'i kendi çocuğum gibi büyütmekten onur duyardım.