English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Hartford

Hartford traducir turco

348 traducción paralela
My folks live in a small town near Hartford.
Ailem Hartford yakınlarında küçük bir kasabada yaşıyor.
Hampshire, Hereford, Hartford.
Hampshire, Hereford, Hartford.
In Hampshire, Hereford and Hartford, hurricanes hardly ever happen.
Hampshire, Hereford ve Hartford'da, havada kasırga hemen hemen hiç olmaz.
In Hampshire, Hereford, Hartford, hurricanes hardly ever happen.
Hampshire, Hereford ve Hartford'da, havada kasırga emen emen iç olmaz.
Hampshire, Hereford and Hartford, hurricanes hardly ever happen.
Hampshire, Hereford ve Hartford'da, havada kasırga hemen hemen hiç olmaz.
- And I've been talking to people all over - Hartford, New Haven.
- Ve her taraftaki insanlarla konuşuyordum, Hartford, New Haven.
I want you to drive me to Hartford.
Beni Hartford'a götürmeni istiyorum.
- Hartford?
- Hartford?
- Okay, then, we'll go to Hartford.
- Tamam, o zaman, Hartford'a gidiyoruz.
- I went to Hartford last night.
- Dün gece Hartford'a gittim.
I'll include all the available planets, the stratosphere, the outer space, New York, New Haven and Hartford, leaving on track five.
Bütün gezegenleri, stratosferi, tüm uzayı New York, New Haven ve Hartford'ı ekleyebilirim.
Hartford, Connecticut.
Hartford, Connecticut.
I'd have to take the subway down to 125th, then take the bus to the railroad, and then take the New York, New Haven and Hartford out to Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
- Hartford.
- Hartford.
One fella from a Hartford paper.
Hartford gazetesinden biri var.
Hartford.
Hartford.
Buffalo gone. Hartford, Connecticut almost wiped out.
Hartford, Connecticut neredeyse silinmiş.
" In Hartford, Hereford and Hampshire...
" Hartford, Hereford ve Hampshire'da...
"In Hartford, Hereford and Hampshire, hurricanes hardly ever happen."
"Hartford, Hereford ve Hampshire'dahava hep harika olur."
" In Hartford, Hereford and Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'da
"But in Hartford, Hereford and Hampshire, hurricanes hardly ever happen."
"Ama Hartford, Hereford ve Hampshire'da hava hep harika olur."
" Hartford, Hereford and Hampshire
" Hartford, Hereford ve Hampshire'a
My last real engagement was Hartford, four years ago.
Son gerçek nişanımı dört yıl önce, Hartfordla yapmıştım.
The New York, New Haven and Hartford puts this out.
New York, New Haven ve Hartford belirliyor.
All right, mr. hartford.
Bay Hartford.
I'll give my body to Huntington Hartford. Come on.
Kendimi Huntington Hartford'a satarım.
Hartford.
- Hartford'da.
In 22 hours, the Hartford summit meeting will be over.
22 saat sonra Hartford Zirvesi bitmiş olacak.
The tape recording inside has to reach Hartford in 22 hours.
İçinde, 22 saat içinde Hartford'a ulaşması gereken bir kaset var.
- No more Hartford summit and no more Snake Plissken.
Ne Hartford Zirvesi kalır, ne de Yılan Plissken.
Now arriving at Gate Three from New York, Hartford and Springfield.
New York, Hartford ve Springfield'ten... gelenler 3 nolu kapıdan giriş yapmaktalar.
Now arriving at Gate Three from New York... Be careful now.
New York, Hartford ve Springfield'ten... gelenler 3 nolu kapıda.
I flew from Hartford, Connecticut to Las Vegas just within the last... few years.
Geçtiğimiz bir kaç sene içerisinde, Hartford Connecticut'tan Las Vegas'a uçtum.
- I'll knock them dead. I'll go to Hartford.
Hepsinin tozunu attıracağım.
I'm well-liked in Hartford.
Haftaya Hartford'a gidiyorum.
You know, when he died... And by the way, he died the death of a salesman, in his green velvet slippers in the smoker of the New York, New Haven and Hartford going into Boston.
Biliyor musun o öldüğünde, bir satıcının yolculukta nasıl öleceğini gösterdi yeşil terlikleriyle New York Boston treninde giderken...
That night in Hartford.
Hartford'daki o gece.
Hartford, Connecticut.
Hartford, Connecticut'tan.
No, hartford, connecticut.
Hayır, Hartford, Connecticut.
I'm sure it's hartford.
Eminim Hartford'dür.
But I stayed at the Hartford one time.
Bir keresinde Hartford'da kaldım.
I never liked the Hartford much myself.
Ben Hartford'dan hiç hoşlanmazdım.
Step right up gentlemen and test your mettle with the latest products from Colonel Samuel Colt's Patent Firearms Manufacturing Company of Hartford, Connecticut.
Öne çıkın ve Albay Samuel Colt'un Hartford, Connecticut'taki Patentli Silahlar İmalat Şirketi'nden gelen en yeni nesil ürünlerle cesaretinizi sınayın.
Tanya, get a hold of the Mass General, Boston, and Mercy, Hartford, in that order.
Tanya, Boston, Mass General'ın müdürü, Mercy Hartford'la bağlantıya geç.
I distinctly heard him say that he was headed to a small airport in Hartford.
Hartford tarafında küçük bir havaalanına gideceğini söylediğini açıkça duydum.
- Right. - Yes. - Did you find anyplace good to eat in Hartford?
Hartford'da yemek yiyecek bir yer bulabildin mi?
In Boston, Hartford, Philadelphia, and here in Washington.
Boston'da, Hartford'da, Philadelphia'da, ve burada, Washington'da.
- I`m going home, then to Hartford.
Eve gidiyorum. Oradan da Hartford'a gideceğim.
What`s in Hartford?
Hartford'ta ne var?
- Hartford?
- Hartford mı?
He went to an airport in Hartford.
Hartford'da bir havaalanına gitti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]