English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He's my best friend

He's my best friend traducir turco

475 traducción paralela
He's my best friend in the district.
O benim bölgedeki en iyi dostum.
He's my best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
En iyi arkadaşım.
But Harvey's not only a pooka, he's also my best friend.
Ama Harvey sadece bir pooka değil, 0 benim en iyi arkadaşım.
Gee, why, Mom? He's my best friend, and he's awful good in arithmetic.
O benim en iyi arkadaşım, ayrıca aritmetikte müthiş derecede iyi.
- But he's my best friend.
- O benim en iyi dostum.
He's a stubborn arrogant fool, but he is my best friend.
İnatçı aptalın teki, ama benim en iyi arkadaşım.
Yeah, he's my best friend.
Evet, en iyi arkadaşım.
My friend, the reporter... he says he's one of the best...
Muhabir arkadaşım... onun en iyiler arasında...
He's my boss... and yet he's my best friend.
Patronum ve şu anki en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
En iyi dostum.
- He's my best friend.
- Benim en iyi arkadaşımdır.
I've never had the courage to ask him, but as he's my best friend I will.
Neden kırmızıya boyalı değil? Sormaya hiç cesaretim olmamıştı, ama en iyi arkadaşı olarak sorarım.
Well, maybe he ain't any Fred Astaire but he's my best friend, and I'm his best man.
Fred Astaire olmayabilir, ama o benim en iyi dostum. Ben de sağdıcıyım.
I know, like Bertrand. He's my best friend.
Sonuncu Berthe. arkadaşım.
- He's my second best friend.
- Haddini aşıyorsun.
Your brother is my best friend where's he?
Abiniz en iyi dostumdur! Nerede o?
He tells me, he's my best friend.
O söylüyor, o benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
O en iyi dostum.
He's my friend, my best friend.
En sevdiğim arkadaşım.
He's my best friend!
O benim en iyi arkadaşım!
He's Olmo, my best friend.
Bu Olmo, en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
O benim en iyi dostumdur.
He may be your best friend, Sandy, but he's my best brother.
O, senin en iyi arkadaşındır, Sandy, ama benim de en iyi kardeşim.
- He's my best friend but... - I guess he is.
Benim en iyi arkadaşım ama...
He's sick My best friend's sister's boyfriend's brother's girlfriend saw Ferris pass out at 31 Flavours last night I guess it's pretty serious
Hasta. En iyi arkadaşımın kız kardeşinin arkadaşının erkek kardeşinin kız arkadaşı - - Ferris'i, dün gece, 31 Flavours'da bayılırken görmüş.
He's my best friend.
O benim en iyi dostum.
He's my best friend!
O benim en iyi dostum!
He's my best friend.
O benim en yakın arkadaşım.
He's my best friend.
En yakın arkadaşım.
Ralph is... can be a jerk sometimes, but he's my best friend.
Ralph... Bazen bir dingil olabiliyor ama en iyi arkadaşım.
We were partners for nine years and he's my best friend.
9 yıl ortaktık ve o en iyi arkadaşım.
HE'S MY BEST FRIEND.
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend in the world.
Dünyadaki en iyi dostum.
I love Andy, he's my best friend.
Andy'yi severim. O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
O en iyi arkadaşım.
He was my brother's best friend.
Abimin en iyi arkadaşıydı.
You're just jealous because he's my best friend now instead of yours.
Senin değilde benim en iyi arkadaşım olduğu için sen kıskanıyorsun.
Stole my best friend's girl. He says I'd do that to him.
En iyi dostumun sevgilisini çaldığımı sanıyor.
I mean he's my best friend and all but shit, enough's enough.
Benim en iyi arkadaşımdır ama yetti artık.
This is Seema's best friend. And he's my fiance, Mr. Vicky Malhotra.
Bu Seema'nın en iyi arkadaşı, ve bu da nişanlım Vicky Malhotra.
- He's my best friend.
- Ama o benim en yakın dostum.
He's my best friend.
En iyi dostumdu.
My friend Bobby, he was the best, and he's dead.
Arkadaşım Bobby en iyimizdi. Ama o öldü.
He's my best friend, too.
En iyi dostumdu.
They threw him out or he ran away. He's my best friend.
Onu kovmuşlar ya da kaçmış.
Well, he's my best friend.
- Şey, o... benim en iyi arkadaşım.
Well, he's my best friend, too.
Benim de en iyi dostum o.
He was our lawnmower man back when my mom was still alive... he was my best friend, but now he's stuck in Virtual Reality.
Annem hayattayken, bahçıvanımızdı en iyi dostumdu, ama şu an Sanal Gerçeklik'te sıkışmış durumda.
He moved three houses down with my mother's best friend.
Annemin en yakın arkadaşıyla birlikte bir alt sokağa taşındı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]