He doesn't live here anymore traducir turco
48 traducción paralela
He doesn't live here anymore.
Artık burada yaşamıyor.
We had it. But he doesn't live here anymore.
Ama artık yaşamıyor.
He doesn't live here anymore.
Artık burada oturmuyor.
He doesn't live here anymore.
O artık burada yaşamıyor.
He doesn't Live here anymore.
Artık burada yaşamıyor.
He doesn't live here anymore.
O artık burada oturmuyor.
Well, he doesn't live here anymore.
O artık burada değil.
He doesn't live here anymore, man.
Taşındı. Artık burada oturmuyor.
He doesn't live here for months anymore.
O buradan taşınalı aylar oldu.
But he doesn't live here anymore. He had to sell.
Artık burada oturmuyor.
Cecil, Daddy doesn't live here anymore, but he still loves us.
Cecil, baba artık burada yaşamıyor ama hala bizi seviyor.
He doesn't live here anymore.
Artık burada yaşamıyor. Ya.
- He doesn't live here anymore.
- Artık burada yaşamıyor.
He doesn't live here anymore.
Artık burada yaşamıyor. Şaka yapıyorsun.
No, he doesn't live here anymore.
Hayır, artık burada yaşamıyor.
You know he doesn't live here anymore.
Haberiniz yok mu? Artık burada oturmuyor.
- He doesn't live here anymore.
- Artık burada kalmıyor.
He doesn't live here anymore.
- Artık burada yaşamıyor.
He doesn't live here anymore, so I don't think so.
Artık burada oturmuyor, sanmam.
- So he doesn't live here anymore?
- Yani artık seninle yaşamıyor?
I mean, he doesn't live here anymore.
Artık burada kalmıyor.
- He doesn't live here anymore.
- Artık burada oturmuyor.
But he doesn't live here anymore.
Ama o artık burada yaşamıyor.
Well, I guess he doesn't realize you're a dill weed who doesn't live here anymore.
Senin gibi bir odun kafalının burada kalmadığını bilmiyor galiba.
He doesn't live here anymore.
- Artık burada oturmuyor.
He, um... he doesn't live here anymore.
Hımm, şey... o artık burada yaşamıyor.
Why wouldn't his relatives know he doesn't live here anymore?
Neden akrabaları artık burada yaşadığını bilmiyor ki?
Why wouldn't his relatives know he doesn't live here anymore?
Akrabaları artık burada oturmadığını neden bilmiyor ki?
Plus he doesn't live here anymore. And that.
- Hem artık burada da yaşamıyor.
- Because he doesn't live here anymore.
Cunku bundan sonra burada kalmayacak.
He doesn't even live here anymore.
Burada yaşamıyor.
He doesn't live here anymore.
- O artık burada yaşamıyor.
Uh, he doesn't live here anymore, Bobby.
Artık burada yaşamıyor Bobby.
He doesn't live here anymore.
- Bize verebileceğiniz her bilgi..... Çok önemli Hector artık burada yaşamıyor.
Yeah, but he doesn't live here anymore.
İyi de artık burada yaşamıyor.