English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He loved you so much

He loved you so much traducir turco

65 traducción paralela
He loved you so much.
Seni çok severdi.
And because he loved you so much... he didn't want to pull you into it.
Ve çünkü o seni çok seviyordu,.. ... seni bunun içine çekmek istemedi.
He loved you so much.
Seni çok seviyordu.
He loved you so much, and I know you love him.He needs you to help him now.
Biliyorum. Sen de onu çok seviyorsun. Şu anda yardımına ihtiyacı var.
He loved you so much that he went straight from you to another woman.
Hah! Seni o kadar çok sevdi ki senden doğruca başka kadına gitti.
He loved you so much.
Seni çok sevdi o.
He loved you so much.
O seni çok severdi.
I told him that, but... he loved you so much, Mum, he Wanted to renew your vows.
Ben de kendisine öyle söyledim, ama... Seni çok severdi anne, karşında tekrar ant içmek istiyordu.
He loved you so much...
O seni o kadar çok seviyordu ki...
He loved you so much.
- Seni çok seviyordu.
Rachel, he loved you so much, you know that.
Rachel, seni çok sevdiğini gayet iyi biliyorsun.
But, boy, ha, ha, he loved you so much.
Ama seni çok severdi.
You know, he loved you so much.
Biliyorsun, seni çok severdi.
- He loved you so much.
- Seni çok seviyordu.
- WE DON'T KNOW. BUT I DO KNOW THAT HE LOVED YOU SO MUCH.
Bilmiyorduk....... ama seni ne kadar çok sevdiğini biliyoruz.
He loved you so much.
Seni çok sevdi
Honey he loved you so much.
- Tatlım, seni çok sevdi.
He loved you so much.
Seni çok severdi. Senin gibi olmak isterdi.
He loved you so much.
Seni çok sevdi.
He loved you so much!
Seni o kadar çok seviyordu ki!
He loved you so much, you know that?
Seni çok severdi. Bunu biliyor musun?
He told me so much about you as a boy, how you loved to hunt.
Bana çocukluğun hakkında çok şey anlattı,.. ... ve avcılığı ne kadar sevdiğini.
If he loved you so much, why'd he run off in the first place?
Seni öldürecekler.
But he loved you so very much before.
Ama önceleri seni çok seviyordu.
And do you know, Mr. Barrie, well, Sir James, our neighbor loved our stories so much that he wrote them all down in a book.
Komşumuz, Sör James bu masalları o kadar sevdi ki, bir kitap yazdı.
I think that damned horse loved you so much he was tryin'to protect you.
Bence o lanet at seni çok fazla seviyormuş seni korumaya çalışmış.
He loved you both so very much.
İkinizi de çok seviyordu.
You know, he loved her so much.
Onu çok severdi.
Ahem, you know,'cause he really... He loved that puppy killer line so much.
Çünkü cidden şu köpek katili cümlesini çok sevmişti.
I know that there's a God... and that he loved me so much... that he took the time to create you... just for me.
Tanrı'nın var olduğunu anlıyorum. Beni o kadar çok seviyor ki... özene bezene seni yaratmış. Benim için.
You know, the shah loved his taj so much that he built another temple just like it on the other side of the river.
Biliyor musun, Şah Tac Mahal'i o kadar seviyordu ki, nehrin karşı tarafına aynı onun gibi bir tapınak daha yaptırdı.
He loved her so much, he was afraid that you would compare his love.
Onu o kadar çok seviyordu ki ; ... ona olan sevgisini kıyaslamandan korktu.
I explained to Frank that... as much as he wanted Billie back in his life, not having him in hers was what she needed, and that if he really loved her, he'd let her go so she could live the life she was meant to. You're right.
Frank'e, her ne kadar Billie'yi hayatında istese de, Billie'nin ihtiyacı olanın ondan uzak kalmak olduğunu, ve eğer onu gerçekten seviyorsa, istediği hayatı yaşaması için ona izin vermesi gerektiğini anlattım.
God, he loved it so much, being with her, because she was so... you know, young and beautiful.
Tanrı'm onunla olmaktan çok mutluydu çünkü o çok... Genç ve güzeldi.
And, Tom and Jeanie, he just loved you so much.
Tom ve Jeanie, sizleri de çok seviyordu.
Oh yes, you loved him so much that he should not come back.
Ya, çok severdin. O yüzden dönmesine izin vermiyorsun.
You know, lantz always said how much he loved the music here, so I'll come back sometime.
Lantz, her zaman buradaki müziği ne kadar çok sevdiğini söylerdi bu yüzden bir ara tekrar gelirim.
He loved working for you so much.
Senin yanında çalışmayı çok seviyordu.
He loved you both so much.
İkinizi de çok seviyordu.
When you were young, your dad loved you so much, he never told you that the puppets weren't real.
Siz küçükken, babanız sizi çok seviyordu size kuklaların gerçek olmadığını hiç söylemedi.
Daddy loved you so much he hid the most important thing the world has ever known in you.
Baban seni o kadar çok seviyordu ki dünyanın bildiği en önemli şeyi bedenine saklamıştı.
He loved you, so much.
Seni çok seviyordu.
Fales : If you really think about your father and how much he loved your mother, is it really so hard to believe he would want to kill the man that took her away?
Babanızı ve onun annenizi ne kadar çok sevdiğini düşünürseniz, babanızın annenizi onun elinden alan adamı öldürmek istediğine inanmak gerçekten çok mu zor olur?
Your grandmother loved to read so much, you know, and when then she died, he was like, "good, get rid of it. I don't want it."
Büyükannen okumayı çok severdi, biliyorsun ve sonra o öldüğünde büyükbaban, " İyi, kurtulayım şundan.
You loved him so much that you gave away the baby that he adored.
O kadar çok sevdin ki, taptığı bebeği başkasına verdin.
I-I went to the shop, and... and... and Sonny, you know, he said how much he loved it, and so I...
Tamirciye gittim. Sonny, ne kadar sevdiğini söyledi.
Your father loved you so much, and he tried so hard to get through what happened to him, and in the end, he couldn't do it.
Baban seni çok sevdi ve ona olanları atlatmak için çok çabaladı. Ve sonunda beceremedi.
I-I picked a situation as far away as possible from what I had with you- - a man who wanted me so much he physically couldn't wait to have me- - who loved women so much he had to have two of them- -
Bu durumu seninle yaşadıklarımızdan mümkün olduğunca uzak tutmaya çalıştım beni çok fazla isteyip fiziksel olarak bana sahip olmak istemeyen adamdan. Çok sevdiği iki kadını hayatında tutmaya çalışan adamdan.
In any case, it will be so much better for your soul if you can kiss him before he goes, he always loved you.
Her halükarda, ona bir veda öpücüğü verseniz ruhunuz için de çok iyi olurdu. Sizi daima sevdi.
If you're rich, and you loved your brother so much and he's in all this trouble with all the wrong people, why didn't you just give him the money he owed?
Zenginsen, Ve kardeşini o kadar çok seviyorsun ki Ve tüm yanlış insanlarla bütün bu sıkıntı içinde,
He loved you so, so much.
Seni çok, çok severdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]