He loves you very much traducir turco
76 traducción paralela
4 ) He's just kissed you because he's very sorry and... he loves you very much.
4 ) Seni öptü çünkü çok üzgün ve... seni çok seviyor.
It could mean that he loves you very much.
Bu onun sizi çok sevdiği anlamına gelebilir.
Oliver would like you to know that in his own special way, he loves you very much.
Oliver şunu bilmenizi istiyor, kendine özgü bir yolla, aslında sizi çok seviyor.
He loves you very much.
Sizi çok seviyor.
- He loves you very much :
- Sizi çok seviyor.
For certainly he loves you very much but he loves money still better.
Evet, sizi seviyor ama parayı biraz daha fazla seviyor.
He loves you very much.
Seni çok seviyor.
You know, he loves you very much.
Biliyorsun, seni çok seviyor.
He loves you very much. Did you know that?
Seni çok seviyor, biliyorsun değil mi?
Ray says he loves you very much.
Ray seni çok sevdiğini söylüyor.
Your daddy wrote to tell you... ... he'll be here as soon as he can... ... and that he loves you very much.
Baban "Yakinda oradayim, seni cok seviyorum kizim" diyor.
Well, number one, my son, he loves you very much.
Oğlum hakkında. Seni çok sevdiğini biliyorsun, değil mi?
But he loves you very much.
Ama o seni çok seviyor.
He loves you very much!
Seni ne kadar cok seviyor!
But he is a good man, a champion, and he loves you very much.
Ama o iyi bir adam, bir şampiyon ve seni çok seviyor.
Your husband told me to tell you he loves you very much, but sometimes he loses track of the time.
Kocan sana söylememi istedi seni çok seviyormuş, ama bazen zamanı kaçırıyormuş.
He's a wonderful man, and he loves you very much.
Harika bir adam ve seni de çok seviyor.
The truth is that he loves you very much
Gerçek olan şu ki, o seni çok seviyor.
- He loves you very much, doesn't he?
- Niye daha önce hiç söylemedin? - Çünkü ondan bahsetmeyiz.
He loves you very much.
O sizi çok seviyor.
He loves you very much and he cares about your feelings.
Çünkü seni çok seviyor ve senin duygularını önemsiyor.
He loves you very much, I'm sure of this.
O seni çok seviyor, bundan eminim.
He loves you very much. Yes.
Seni çok seviyor.
You know, he loves you very much.
Biliyor musun, seni çok seviyor.
But I'm sure wherever he is, he loves you very much.
Ama eminim ki her nerede ise sizi çok seviyordur.
Oh, I'm sure he loves you very much.
Eminim seni çok seviyordur.
I know he loves you very much.
Seni ne kadar çok sevdiğini biliyorum.
- You, he loves you very much.
Seni çok seviyor.
He loves you very much, Francine.
Seni çok seviyor, Francine.
He loves you very much, Francine!
Seni çok seviyor, Francine!
He loves you very much, you and Sophie.
Seni çok seviyor seni ve Sophie'yi.
What I know for sure is that... he loves you very much.
Eminim, seni çok seviyor.
He loves you very much too.
Kesin o da çok seviyordur.
After all, he really loves you very much.
Ne olursa olsun, sizi çok seviyor.
Your husband loves you very much, does he not?
Ama kocanız sizi çok seviyor, öyle değil mi?
He loves you..... very much.
Sizi çok... seviyor.
He, uh... he loves you so very much.
Seni çok seviyor.
I mean, he loves you, and he loves Lexi very, very much.
Demek istediğim seni ve Lexi'yi gerçekten çok seviyor.
I know you miss your dad. And he loves me very much. You both do, and it has nothing to do with me.
Babanı çok özlediğini biliyorum... ve beni çok seviyor ikiniz de beni seviyorsunuz, ama tekrar birleşmeniz bana bağlı değil.
Still, you should know he loves me very much, I feel the same and we're really good together.
Ama bilmelisiniz ki beni çok seviyor ben de aynı şeyleri hissediyorum ve birlikte çok mutluyuz.
He loves Priya very much Loving your wife doesn't make you a very nice husband " Really?
Raj'ın Priya'yı çok sevdiğini biliyorum karını çok sevmen seni iyi bir koca yapmaz sahiden mi?
No, but I can tell by the way he filmed you that the young boy loves you very much.
Hayır. Ama seni nasıl çektiğine bakarak, genç çocuğun seni çok sevdiğini söyleyebilirim.
Yeah, he wanted me to tell you that he loves you all very much.
Evet, benden sizi ne kadar sevdiğini söylememi istedi.
And that is that he still loves you... very much.
Ve bunun anlamı da seni sevdiğidir... hem de çok.
Yeah, your daddy, he loves you very, very much.
Evet, baban, seni çok, ama çok seviyor olacak.
He's had a long, eventful life... and I know he loves both of you very much.
Uzun ve hareketli bir yaşamı oldu. Ve her ikinizi de çok sevdiğini biliyorum.
He's still your dad, you know, And he loves you very, Very much.
Ve sizi çok ama çok seviyor.
He loves you very, very much.
O seni çok, ama çok seviyor.
Yes, he loves you very, very much.
Hem de çok seviyor.
You know he loves money so very much it's quite a scandal, really.
Biliyorsun o parayı çok fazla seviyor. Bu su katılmamış bir iftira, gerçekten.
And even though he's gone, your uncle Lucas loves you very much.
Ayrıca, gitmiş olsa bile, Lucas amcan seni çok seviyor.