English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / He wouldn't listen to me

He wouldn't listen to me traducir turco

73 traducción paralela
HE WOULDN'T LISTEN TO ME.
O beni anlamak istemedi.
Listen, I was going to tell Sims that I pumped Steve and that he wouldn't tell me anything'cause he didn't know anything about you.
Dinle, Olanları Sims'e anlatacaktım. Steve'in ağzından laf almak istedim ama o bana hiçbirşey söylemek istemedi. Senin hakkında birşey bilmiyordu.
I'm afraid he wouldn't listen to me.
Beni dinlemeyeceğimden korkuyorum.
I warned him, but he wouldn't listen to me.
Onu uyardım ama o beni dinlemedi.
He wouldn't listen to me.
Beni dinlemedi.
He wouldn't listen to me.
Beni dinlemezdi.
They wouldn't give you four points? Birnbaum refused absolutely. I begged him to give me those points but he won't listen.
Birnbaum'a yalvardım ama beni dinlemedi bile.
I tried to help him, but he wouldn't listen to me because I was a female.
Ona yardım etmeye çalıştım, mali tavsiyeler verdim,... fakat kadın olduğum için beni dinlemedi.
He wouldn't listen to me at all.
Beni hiç dinlemedi.
But I was trying to explain to the guy before, but he wouldn't listen to me.
Önceki adama anlatmaya çalıştım, ama beni dinlemedi.
But he wouldn't listen to me.
Ama dinletemedim.
I begged him not to leave us, but he wouldn't listen to me.
Bizimle kalması için ona yalvardım ama o beni dinlemedi.
And he wouldn't even listen to me.
Sansür ve sanat hakkında konferans veriyordu. Beni dinlemedi bile.
- He wouldn't listen to me.
- Beni dinlemedi.
Oh, he wouldn't listen to me.
Oh, o beni dinlemez.
- He wouldn't listen to me!
Evet, dinlemezdi!
- He wouldn't listen to me.
- Beni dinlemez.
I tried talking to your father, but he wouldn't listen to me.
Babanla konuşmayı denedim, ama beni dinlemedi.
I did not want to cause him any harm... but he wouldn't listen to me, and he wouldn't stop.
Onlardan kendilerini benim yerime koymalarını istiyorum. Amacım ona zarar vermek değildi, ama beni dinlemedi, bir türlü durmadı.
I told Monty when he first met you, but he wouldn't listen to me.
İlk tanıştığınızda Monty'e söyledim ama beni dinlemedi.
He wouldn't listen to me, he wore himself out in the woods.
Beni dinlemedi, ormanda kendini yıprattı.
I tried to talk to him, but he wouldn't listen to me.
Onunla konuşmaya çalıştım ama beni dinlemedi.
I tried to make him come with me, but he wouldn't listen.
Benimle gelmesi için ikna etmeye çalıştım. Ama o dinlemedi.
He wouldn't listen to me if he was going deaf tomorrow.
Bir sonraki gün sağır olacak olsa bile beni dinlemez!
And he wouldn't leave me alone, and he wouldn't listen to me, and it was disgusting.
Beni rahat bırakmadı, ve beni dinlemedi, iğrençti.
He wouldn't listen to me.
Beni sallamadı. Oh hadi ama.
He was just accusing me of revealing his secrets to Lionel Luthor. I tried to explain to him, and he wouldn't listen.
Sırlarını Lionel Luthor'a anlatmakla suçladı beni, sonra ona anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi.
Hell, he wouldn't even let me listen to music.
Lanet olsun, müzik dinlememe dahi izin vermiyor.
I mean, I squared off against this fellow a few years back, and he wouldn't listen to me.
Bu herifle birkaç yıl önce takıştık. Beni hiç takmadı.
He wouldn't listen to me.
Ama beni dinlemedi.
He wouldn't listen to me, but you're different.
Beni dinlemezdi, ama sen farklısın.
The night he died, he tried to talk to me. And I wouldn't listen.
Öldüğü gece benimle konuşmaya çalışmıştı, ama dinlemedim.
Phil told me yesterday to put wax in my hair, so I wouldn't listen too much what he says.
Phil, dün saçıma "wax" sürmemi söyledi. Bu yüzden onun ne dediğini o kadar da ciddiye alma.
I tried to talk with him, but he wouldn't listen to me.
Onunla konuşmayı denedim, ama beni dinlemedi.
It achieved nothing ; he wouldn't listen to me.
İşe yaramadı, yardım etmeyecek.
Ha ha.. he wanted me to stay at home, and work for the family business and I wanted to go to college but he wouldn't listen so I..
Benim evde kalmamı ve aile için çalışmamı istiyor ben ise üniversiteye gitmek istiyorum ama dinlemiyor. Bu yüzden ben...
He wouldn't listen to me.
Beni hiç dinlemedi.
He wouldn't listen to me, and now he's ignoring me completely.
Bir şey dinlediği yok. Beni düpedüz yok sayıyor.
He wouldn't turn the music down. He wouldn't listen to me.
Kapatmayabilirdi, beni dinlemeyebilirdi.
I tried to tell him we couldn't allow that to happen, but he wouldn't listen to me.
Bunların yaşanmasına izin veremeyeceğimizi söylemeye çalıştım ama beni dinlemedi.
I told him that we should wait for backup, but he wouldn't listen to me.
Ona takviye için beklememizi söyledim, ama beni dinlemedi.
I mean, he wouldn't let me listen to the tape, and he always lets me listen to the tapes, so... you must have made some kind of impression.
Kaydı dinlememe izin vermedi. Oysaki her zaman dinletirdi. Onu bayağı etkilemiş olmalısın.
I begged him not to, but he wouldn't listen to me.
Yapmaması için yalvardım ama beni dinlemedi.
With a bad temper, and he was punching holes in walls, and he wouldn't listen to me anymore.
Çok sinirliydi, duvarları vurup deliyordu ve artık beni dinlemiyordu.
I was trying to protect him, but he wouldn't listen to me.
Onu korumaya çalıştım ama beni dinlemedi.
I tried to talk him out of it, but he wouldn't listen to me.
Vazgeçirmeye çalıştım ama beni dinlemedi.
Why wouldn't he listen to me?
Neden beni dinlemiyorsun?
He warned me not to go through this gateway with him. And I wouldn't listen.
Birlikte bu yollara girmememiz konusunda beni uyarmıştı ama dinlemedim.
I knew it. I told him to stay away from them, but he wouldn't listen to me.
Biliyordum.Ben ona onlardan uzak durmasını söyledim ama o beni dinlememiş.
If I did, he wouldn't listen to me.
Söylesem de beni dinlemez zaten.
I tried to tell him that we would get justice, but he wouldn't listen to me.
Hakkımız olanı alacağımızı ona anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]