English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Heater

Heater traducir turco

786 traducción paralela
I did turn on the gas heater.
Gaz sobasını yaktım. Birazdan uyur.
Someday that heater of yours will blast you into the hot seat.
Bir gün o öfken sana çok zarar verecek.
Take your hand off that heater, Lefty.
Silahını bırak Lefty.
I think, I'll hoard this heater till we get someplace.
Kurtulana dek yakmayacağım.
I've told you a thousand times not to cook on the heater.
Sana binlerce kez sobanın üzerinde yemek pişirme dedim.
but we have to decide, light the heater or the stove.
Ama sobayı mı yoksa fırını mı yakacağız, karar verelim artık.
I went to sleep in front of that confounded gas heater in my bedroom, and I must have kicked the gas on with my foot in my sleep.
Odamda, o kahrolası gazlı ısıtıcının önünde uykuya daldım. Uyurken ayağımla gazı açmış olmalıyım.
I told Sarah to keep the water heater going until you got here.
Sarah'ya sen buraya gelene kadar şofbeni açık bırakmasını söylemiştim.
And if that doesn't do it, I'll see Gabriel Heater.
Bu da işe yaramazsa, radyoda haber sunan Gabriel Heater'la görüşeceğim.
Look at the heater we found on him.
Üstünde bulduğumuz tabancaya bi'baksana.
Also fog lights, white sidewalls and a heater.
Bir de sis farları, beyaz lastik yanakları ve ısıtıcı.
I don't suppose the heater runs if the motor doesn't.
Motor çalışmazsa ısıtıcı da çalışmaz herhalde.
Suppose you want your heater back.
Emaneti geri istersin herhalde.
You haven't got a heater.
Yanına silah almadın.
What makes a two-bit heel like you think a heater would give him an edge over me?
Senin gibi iki paralık serseri beni haklayacağını nasıI düşünür?
- The water heater's off again.
- Su ısıtıcısı yine bozuldu.
That half-pint heater really has to be babied.
O küçük ısıtıcıya gerçekten nazik davranmak gerekiyor.
I turned down the heater.
Isıtıcıyı kapattım.
With a C-note I figure I can buy me a heater pay some slob to point it at the old guy while I make a score inside.
Bir yüzlükle bir silah alırım, ben içeride işi bitirirken silahı bekçiye tutacak bir salak da bulurum.
- All I need is a heater...
- Tek gerek bir silah.
- And fix the plumbing and the heater! - No, sir.
- Su tesisatı ile kazanı da tamir et.
The water heater.
Termosifondur.
And that's the heater.
Şu da ısıtıcı.
It's got something to do with the water heater.
Su ısıtıcısı ile ilgili bir şey olmalı.
We have a heater to install.
Isıtıcının da kurulması gerekiyor.
Well, I was taking a bath and he bumped into the electric heater and it almost fell into the tub with me.
Şey, banyo yapıyordum, kocam elektrik ısıtıcısına çarptı ve ısıtıcı neredeyse içinde olduğum küvete düşecekti.
You should have the heater on.
Isıtıcıyı yakmalısın.
The heater seems to have fallen into the water.
Öyle görünüyor ki, ısıtıcı suyun içine düşmüş.
You threw that electric heater into the tub and tried to electrocute me.
Elektrik ısıtıcısını küvete attın ve beni elektrik çarpsın istedin.
- You're the heater from World War I, aren't you?
- Sen 1.Dünya Savaşındaki nişancı mısın?
Okay if I hang my slip over the heater?
Külotumu ısıtıcının üzerine asmamın bir sakıncası var mı?
The car has no heater.
Arabanın kliması yok. Saat 4'de.
Nice. Make me an Alaskan Polar Bear Heater on the double.
Şimdi bana'Alaska Kutup Ayısı Isıtıcısı'hazırla.
- Did you say Polar Bear Heater?
-'Kutup Ayısı Isıtıcısı'mı?
- I said an Alaskan Polar Bear Heater.
- Ben'Alaska Kutup Ayısı Isıtıcısı'dedim.
We can run the heater.
Isıtıcıyı açarız.
How does one turn of this heater?
Bu ısıtıcı nasıl çalışıyor?
I've got a Rolls-Royce out there. A radio, heater, the lot.
Dışarıda koskoca bir Rolls Royce var.
Get that electric heater over there and rip the cord off of it.
Şuradaki ısıtıcının kablosunu söküp bana ver.
I hope it's an electric heater.
Umarım elektrikli ısıtıcıdır.
The party ended just before the gas heater took effect.
Gaz sobası etkisini göstermeden parti sona erdi.
Gas heater?
Gaz sobası mı?
It has a hot water heater, safety glass, ventilated crank case.
Sıcak su ısıtması, güvenli camlar, havalandırma kutusu.
The heater.
Isıtıcı
Where's the tank that supplies that heater?
Bu ısıtıcıyı besleyen tank nerede?
We turned on the gas heater.
Gazı açtık.
Put the heater on the table.
Silahı masanın üstüne koy.
A heater, huh?
Bir ısıtıcı?
This here's a heater, and I don't know what this is.
Ve bu ne bilmiyorum. - Nasıl çalışıyormuş bakalım.
Lieutenant Hadley, check the language banks and find out what a... heater is.
Teğmen Hadley sözcük bankasını kontrol et ve ısıtıcı ne demekmiş bul.
So this is the fancy heater, huh?
Öyleyse bu gelişmiş ısıtıcı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]