Helmet traducir turco
2,827 traducción paralela
The riding helmet is there.
Kaskı burada.
Turn it off and take off your helmet.
Motoru kapat ve kaskını çıkar.
Looks like some little scamp just earned the right to put the Vikings helmet on baby Jesus.
Görünüşe göre Bebek Jesus'ın başına viking şapkasını geçirecek afacan bulundu.
Side alley, guy in a motorcycle helmet.
Yan sokakta, motosiklet kasklı bir adam.
Two targets : one guy in a motorcycle helmet, the other's a bank security guard.
İki hedef. Biri motosiklet kasklı bir adam. Diğeri bankanın güvenlik görevlisi.
Its just, well, a lycra suit, a small crash helmet and a kitchen table on his back.
Sadece likra elbise küçük bir kask ve arkasında mutfak masası var.
( I have bought you a new helmet.
Sana yeni kask aldım.
Where's my helmet?
Miğferim nerede?
Hey, what's with the helmet?
Hey, kask ne iş?
- Give me the helmet. - Mm-hm.
Kaskı ver.
At least put a helmet on that thing.
En azından o şeye bir kask tak.
- His lordship wants the helmet.
- Lord Hazretleri miğferi istiyor.
The helmet, it fogs up everything.
Başlık, görüşümü engelliyor.
Must be helmet night.
Bedavadan beyzbol şapkası veriyorlar galiba.
Been wondering when you'd remember you left your helmet behind.
Başlığını ne zaman unuttuğunu hatırlayacaksın diye merak ediyorum.
Sir, a helmet can interfere with my psychic abilities.
Efendim, Başlık benim zihinsel güçlerime engel oluyor.
Hey, rookie, lose the helmet.
Çaylak! Çıkar miğferi!
Okay, sir, I put the helmet on, the helmet is, basically, extreme sunglasses.
Tamam, efendim. Başlığı taktım ve başlık aslında güneş gözlüğü.
Just the helmet.
- Sadece başlığı.
Just the helmet.
- Sadece başlık.
I think it's a helmet.
Bence bir başlık bu.
You can take your helmet off if you like, sir.
İsterseniz başlığınızı çıkarabilirsiniz, efendim.
Good thing you had a helmet on.
- Neyse ki başında kaskın varmış.
But, hey, what about your helmet?
Ama ya senin kaskın?
No helmet?
Kaskın yok mu?
He goes gung-ho, dives on it and covers it up with his helmet.
Bombanın üzerine daldı ve miğferiyle bombayı kapattı.
Make sure you wear that helmet.
Kaskını kesinlikle tak.
Get my helmet.
Kaskımı getir.
Black jumpsuit. Black helmet.
Siyah tulumlu, siyah kasklı.
- The helmet ain't work for shit.
- Kask hiç bir halta yaramadı.
Not your helmet.
Kaskını çıkart.
How does he eat when he's wearing. Darth Vader's helmet, anyway?
Yemek yerken nasıl giyinir başlığıyla dolaşır
Please wear a helmet when you go out be careful being strike by lightning
Lütfen, çıkarken bir kask tak. Dikkatli ol, yıldırım çarpabilir.
I had thisknotin my back, and those dumb pointy things in your helmet are just the right shape
Sırtımda bir boğum var, ve kaskındaki o salak sivri şeyler de tam uyuyor.
Can you talk some sense in the helmet here?
Şuradaki miğfere de biraz mantıklı davranmasını söyleyebilir misin?
I want that helmet so deep up that twat, you can see their uterus.
Amcıklarını yakından çekeyim ki, rahimlerini görebilirsin.
I try to explain I have a ticket and that he's hurting me, but he doesn't even let me finish, first he yells to shut up, then he hits me in the mouth with his helmet,
Biletim olduğunu anlatmaya çalıştım. Canımı yakmaya devam etti, ama sözümü bitirmeme bile izin vermedi, önce çenemi kapalı tutmamı söyledi, sonra da kaskıyla ağzıma vurdu, ve sonuç işte bu.
Your shoes, your bike helmet fucking!
Ayakkabıların, motosiklet kaskın.
- That's a nice helmet you got there.
- Başlığın güzelmiş.
I can tell you this helmet smells like my duck butter.
Sana bu miğferin spermlerim gibi koktuğunu söyleyebilirim.
And I have no helmet.
Kasksızken hem de.
Somebody better mail that guy's helmet back from Syracuse.
Biri bu adama Syraucese'dan yeni kask siparişi verse iyi olur.
Keep your helmet on!
Kasklarınızı takın!
- He's got a bull's head helmet.
- Boga basli bir migferi var.
I am gonna take these two guys, and I'm gonna smash your helmet guy right in between them.
Ben Bu İki Adamı Alıyor, ve Senin Başlıklı Adamının Tam Ortasına Koyuyorum.
I would marry you in hip waders and a space helmet.
seninle dalgic kiyafeti ve uzay kaski icinde evlenirdim.
Like Magneto's helmet...
Magneto'nun Miğferi Gibi...
You have an extra helmet on that bike, right?
Motorunda fazladan kaskı vardı, değil mi?
Why are you wearing a space helmet?
Neden uzay başlığı takıyorsun?
Mask, mask, helmet down.
Kask, kask, aşağıya indir.
- I can't see through this helmet.
- Bu kasktan bir şey göremiyorum ki.