Hemp traducir turco

I never liked the smell of hemp... so I'll bid you good night, Dr. MacFarlane.

Kenevirin kokusunu da oldum olası sevmemişimdir bu yüzden size iyi geceler dileyeceğim Dr. MacFarlane.

They told him to take three anchor ropes, one of hemp, one of...

Ona, yanında 3 tane çapa ipi götürmesini söylemişler. Bir tanesi kenevirden, bir tanesi...

The first night, the hemp rope broke.

İlk gece, kenevirden ip kopmuş.

After using the silken rope, never again be content with hemp.

İpek halatı bir kez kullandıktan sonra insan'kendir otu'yla yetinemiyor..

I've gained control of the hemp mill, and I beat the tax man too!

Kenevir fabrikasının kontrolü artık bende. Vergi işini de hallettim!

Threshing, cutting hemp...

Harman dövmek, kenevir kesmek...

" So often are you as a blazing torch with flakes of burning hemp falling about you.

" Bir meşale gibi... yanarken sen... sarar etrafını kızgın alevler

You figure I'm a little drunk, I'm loaded on hemp and you just want in real friendly while the money's still floating?

Biraz sarhoş olduğumu, esrarla kafayı bulduğumu düşünüyorsun... hazır paralar havada uçuşuyorken ufak bir bahis oynayayım dedin, öyle mi?

Come hither, crack-hemp.

Gel buraya darağacı kaçkını.

L'll need about 500 feet of two-ounce hemp twine, four bottles of gin...

O zaman 150 metreye ihtiyacım var. 56'lık kenevir ipi, dört şişe cin...

Always uses top-grade hemp, Schmidt does.

Daima birinci sınıf kenevirden, Schmidt yapar

Then the hemp.

Sonra kenevir.

Again, the hemp.

Yine, kenevir.

Hemp field

Kenevir tarlası.

I'd like to thank Mona Carson of Westport... for that wonderful combination of hemp sandwiches... and wood chip consomme.

Westport'lu Mona Carson'a şu harikulâde yonga konsomesi..... ve kendir ipi sandviçi karışımı için teşekkür etmek isterim.

You shake the trees like women harvest the hemp in summer.

Yazın kenevir biçen kadınlar gibi ağaçları sallıyormuşsun.

We will need a lot of more hemp before you throw.

Fırlatmadan önce daha çok kenevire ihtiyaç olacak.

Two Eagles, that hemp on your belt.

İki kartal kemerindeki şu haşhaş.

They can make the best hemp hammocks in the world down here.

Dünyadaki en iyi kenevir hamakları burada yapıyorlar.

Hands wrapped in hemp and resin dipped in broken glass.

Ellerin reçine ve hasırla sarılı olacak ve cam kırıklarıyla kaplanacak.

M y bowehs were rephaced with hemp.

İç kısımlar kendir otu ile değişti.

Even the rope appears to be made of a hemp indigenous to that area.

Hatta halat da yöreye özgü kendirden yapılmışa benziyor.

Weed, hemp, ganja

Ot, kenevir...

On this site, we shall build a new town, where we can worship freely govern justly and grow vast fields of hemp for making rope and blankets.

Tam buraya, özgürce ibadet edeceğimiz, adilce yöneteceğimiz ve halat ve battaniye yapmak için kenevir yetiştireceğimiz bir kasaba kuralım.

Well, I know where there is cool hemp.

İyi, iyi otun nerede olduğunu bilirim.

And our hemp-smoking friend.

ve kenevir tüttüren arkadaşımız sayesinde.

That's a 150-foot, hand-over-hand crawl across a 60-gauge hemp-jute line with a blister factor of 12. The rope is suspended a full 40 feet over a solid British acre of old-growth Connecticut Valley thorn bushes.

150 adım aktarma, sürünme su toplama ihtimali 12 olan 60 adet kenefir elyaf ile kaplı demirler sağlam ingiliz ipi yaklaşık 40 ayak uzunluğunda Connecticut vadisinin dikenli çalılarının üstünde.

Is it true you can make shirts and rope out of hemp?

Kenevirden t-shirt yaptığınız doğru mu?

I heard hemp makes great shampoo.

- Duyduğuma göre kenevirden harika şampuan oluyormuş.

[Laughing] I can't believe those pants are made entirely out of hemp.

Bu pantolonların tamamen kenevirden yapıldığına inanamıyorum.

They planted traditional college foliage : ivy, trees, hemp. Soon the planet was terraformed.

Marijuana, esrar, ot gibi geleneksel üniversite bitkileri de ekildikten sonra gezegen sonunda yaşanılabilir hale geldi.

- Hemp.

- Kenevir.

- Alright, it's hemp.

- Tamam kenevir.

A mixture of leaves, stems, and flowering tops Of the indian hemp plant cannabis sativa... "

Hint keneviri cannabis sativanın yapraklarının, saplarının ve çiçeklenen üst bölgelerinin bir karışımıdır.

have a nice afternoon and leave the silly protest to Woody Harrelson and his hemp flip-flops.

Güzel bir gün geçir. Aptal protestoyu da Woody Harrelson ve onun terliklerine bırak.

You thought I'd never find your precious Bluntcave... did you, Hemp Knight?

Değerli Patavatsız mağaranı bulamayacağı mı sanıyordun değil mi Hempknight?

... which are a mixture of fiberglass, like this one, hemp and latex... ... to give a shattered-tree look.

Fiberglas ve bunda olduğu gibi, parçalanmış ağaç görüntüsü verebilmek için kenevir ve lateks karışımı kullandık.

I want to write a hemp cookbook using hemp ink, and I want to build houses out of hemp for the homeless, and I want to make clothes out of hemp for the world, and I just...

Ben de özel bir mürekkeple bir yemek kitabı yazmak isterim. Evsizler için barınaklar kurmak isterim. Ve tüm dünya için elbiseler yapmak.

You claim you want more responsibility, but you're being outsmarted by a doctor with scrubs made of hemp.

Daha fazla sorumluluk almazsan dava edilirsin. kenevirden yapıImış önlük giyen doktorlardan daha akıllısın.

Hey, "Shemp" is "hemp" spelled backwards.

"Shemp" tersten "hemp" diye okunuyor.

Mainly assimilation lamps used for growing hemp.

Kendir yetiştirmede genelde özümseme lambaları kullanılırdı.

A caravan he lived in among his hemp plants and he couldn't go to the cops if he lost money like that.

Para, kendir bitkileriyle birlikte yaşadığı karavanındaydı ve bu parayı kaptırdığı taktirde polise de gidemezdi.

No, The Hemp Collar!

- "Boyunbağı" olmasın?

In India, they mash hemp and drink it like milkshake

Hindistan'da keneviri ezerler ve ballı süt gibi içerler.

I don't know what I'm gonna do with the rest of my life, but something's telling me I better find out soon or I'm gonna be that guy out there on the boardwalk selling the hemp hats.

Yoksa sonum rıhtımda şapka satan adamınki gibi olacak!

Burmese hemp.

Burma otlarının liflerinden.

Haven't you been living in hostels, out of a backpack wearing hemp clothes?

Sen yurtlarda kalmıyor muydun?

- This thing hemp?

- Bu şey kenevir mi?

He's all tied up with hemp.

Onu halatlarla bağlamışlar.

Yeah, even the carpet is made out of hemp. It's cool.

Evet, halısı bile kenevirden yapılmış.

I want to smoke some of the hemp.

Esrarın birazını içmak istiyorum.