English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Herd

Herd traducir turco

1,957 traducción paralela
The immensity of the herd can only be properly appreciated from the air.
Sürünün muazzam büyüklüğü, ancak havadan bakıldığında anlaşılabilir.
Running directly at the herd is a ploy to generate panic.
Dosdoğru sürünün üzerine koşmak, panik yaratma taktiğidir.
The herd breaks up and now it's easier to target an individual.
Sürü dağılır, ve tek kalan hayvanları hedef almak kolaylaşır.
Females and calves can easily get separated from the main herd.
Dişiler ve yavruları, kolaylıkla ana sürüden kopabiliyor.
The main herd has already got there safely.
Ana sürü ağaçlığa güven içinde ulaşmış bile.
The matriarch can smell water and encourages the herd to make one last effort.
Lider dişi, suyun kokusunu alıyor. Ve sürüsünü son bir çaba göstermeye teşvik ediyor.
Okay, okay, you gotta split her from the herd.
Onu sürüden ayırmalısın.
Grasses are the staple diet of all elephants, but this herd concentrates on digging up the roots, which have more nutrition and moisture than the stems.
Otlar, tüm fillerin başlıca besin maddesidir. Ama bu sürü gövdeden daha fazla besin değeri ve nem içeren köklere ulaşmak için toprağı kazıyor.
once he learned the situation... to hire the guns without stealing, to herd'em back here to help us out, not stopping to get laid in Lead.
Durumu öğrenince, hırsızlık yapmadan adamları toplar, buraya getirir ve düzüşmek için, Lead'de mola da vermez.
I'd love a breeding herd of Ornithomimus, but we need a technique for catching them.
Ornithomimus'ları sürüyle besleyeceğim, fakat hepsini yakalamak için bir teknik bulmam gerek.
There's so many in this herd, if I can get in their midst there will be a commotion and hopefully I can grab hold of one of them. ( Shrieks ) ( Squawks )
Sürüde çok fazla hayvan var, eğer ortalarına dalabilirsem kargaşa başlayacaklardır ve umarım birtanesini yakalayabilirim.
A big herd of Triceratops.
Koca bir Triceratops sürüsü.
They're after their favourite food - Triceratops. ( Roar ) They're charging for the Triceratops, right in the midst of the herd there.
En sevdikleri yiyeceğin peşindeler - Triceratops.
And a herd of Ornithomimus are running scared. ( Ornithomimus shriek )
Ornithomimus sürüsü korkudan kaçışıyorlar.
Bob is settling in the herd of highly-strung Ornithomimus.
Bob, kızgın ornithomius sürüsünü yerleştirmeye çalışıyor.
- Dogs herd cats.
- Köpekler kedileri ısırır.
You don't follow the herd.
Sürüyü takip etmiyorsun.
Gonna take a fortnight at least to get this herd down to St. Louis on Mississippi.
Bu sürüyü St. Louis'ten, Mississippi'ye indirmem en az on beş gün sürer.
Fire sparks panic in the herd.
Ateş kıvılcımları sürüde paniğe neden oluyor.
The wolf panics the herd, and the weak and young are singled out.
Kurt sürüde panik yaratıyor, genç ve güçsüz olanlar sürüden kopuyor.
The males are fighting to win territories those that hold the best, are more likely to attract a herd of females.
Erkekler, bölge kazanmak için dövüşüyor. En iyi bölgeye sahip olanlar, dişi sürüsünün dikkatini de çekebilir.
This herd contains calves easier targets.
Bu sürüde yavrular var, daha kolay hedefler.
Using the fog as cover the bear approaches the herd.
Kutup ayısı sisi paravan olarak kullanıp, sürüye yaklaşıyor.
With the herd retreating to water the bear must move quickly.
Sürü suya doğru çekilmeye başlıyor. Ayı elini çabuk tutmalı.
The flailing walrus is immensely powerful and drags the bear away from the shallows towards the safety of the herd.
Çırpınan deniz aygırı öylesine güçlü ki, ayıyı sığ sulardan uzağa, sürünün güvenli kalabalığına sürüklüyor.
To herd their prey, the predators raise their huge dorsal fins.
Avcılar, avlarını yönlendirmek için büyük sırt yüzgeçlerini açıyor.
A herd can clear a patch of seagrass the size of a football pitch in a single day.
Bir otçul sürüsü, günde bir futbol sahası kadar bir çayırı tüketebilir.
Back at the reservation, they taught us sometimes, the weaker gaxelle must be devoured for the good of the herd.
Eskiden yerlilerle birlikteyken, bize şunu öğrettiler, bazen sürünün iyiliği için bir ceylan kurban edilmeli.
Um, besides, justin doesn't need the whole walker herd stampeding over him.
Ayrıca Justin'in tüm Walker güruhunun çevresinde zıplamasına ihtiyacı yok.
- The herd's gone to the pasture.
- Sürü otlağa gitmiş.
So long as when you realize return to the herd is the biggest mistake of your life. Don't tell me I didn't tell you so.
Bu koyun sürüsüne dönmenin hayatının en büyük hatası olduğunu anladığında sakın bana gelip sana söylemediğimi söyleme.
Last spring my dad spent a chunk of our savings on a herd of Bolivian alpacas.
Babam geçen bahar çuvalla parayı Bolivya alpakası sürüsüne harcamıştı.
I promised my youngest I'd keep the whole herd together.
En küçüklerine sürüyü ayırmayacağıma dair söz verdim.
No, I work for the Nerd Herd.
Hayır Nerd Herd * de çalışıyorum da.
Nerd Herd?
"Nerd Herd"?
Yeah, you know, Nerd Herd.
Sorun değil. Bilirsin işte çalışkan.
He knows you won't leave the comfort of the Herd.
Senin ineklikten vazgeçemeyeceğini biliyor.
I don't mean to be old-fashioned, but the company only wants employee Nerds, driving the Nerd Herd mobile.
Öyle eski kafalı olmak istemem ama şirket, arabayı kimseye kullandırmamak için bilirsin, bu anca inek arabası olur.
I'm the supervisor of a Nerd Herd at a Buy More.
Buy More'da Nerd Herd'in amiriyim.
Yes, I am, uh, the on-call Nerd Herder for all Nerd Herd computer emergencies.
Ben Nerd Herd bilgisayar departmanı tamircilerindenim.
Well, she put a call into the Nerd Herd after-hours number.
Nerd Herd'in gece hizmetini aradı.
I'm actually part of the nerd herd.
Ben Nerd Herd elemanıyım.
I had for the nerd Herd...
Mesela Nerd...
Write screenplays like the rest of the fucking herd?
Sığır heriflerin yaptığı gibi senaryo mu yazayım?
Stick with the herd.
Sürüye bağlıdırlar.
Most people in Britain had never even herd of the Falklands.
İngiltere'de yaşayan insanların birçoğu Falkland'dan bile habersizdi.
She dealt with a bout of malaria, with a herd of angry elephants pursuing her through tsetse fly-invested swamps
Çeçe sinekleri ile dolu bataklıklarda kızgın fil sürüsünden kaçarken sıtma hastalığı ile cebelleşmiş.
Herd's over the ridge by now.
Sürü çoktan tepeyi aşmıştır.
- First thing, Mark, I'm gonna take you boys, and we're gonna round up the herd, and then I'm goin'into town.
- İlk olarak, Mark üçümüz birlikte sürüyü toparlamaya gideceğiz.
You boys go round up the herd.
Siz sürüyü toparlayın.
Nerd Herd.
Nerd Herd.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]