Heures traducir turco
10 traducción paralela
Moi, il fatigué. Je me lève dans deux heures.
Evet ama çok yorgunum ve geri dönmem gerekiyor.
Oh. Yes. Il est presque huit heures...
Neredeyse sekize geliyor
His life is not at stake. Within 48 heures, He will be able to talk to the investigators.
Hayati tehlikeyi atlattığı ve 48 saat içinde sorulara cevap verecek konuma geleceği belirtiliyor.
Fargette settled a trap at the hospital 193 00 : 15 : 08,407 - - 00 : 15 : 11,001 but only for 48 heures.
Fargette'yi gördüm. Her şey yolunda. Hastaneye tuzak kurmuş, ama sadece 48 saatlik.
Le petit dejeuner est servi a huit heures, s'il y a le moindre probleme et je ne suis pas a la reception, vous n'hesitez pas a me sonner.
Le petit dejeuner est servi a huit heures, s'il y a le moindre probleme et je ne suis pas a la reception, vous n'hesitez pas a me sonner.
Mmm! Russ raced les 24 heures du mans.
Russ Büyük Yarış * ta yarıştı.
Thirty minutes is nothing for someone who raced les 24 heures du mans.
Büyük Yarış'ta yarışan biri için otuz dakika hiçbir şey.
Not more tales of courtly love from Tres Riches Heures?
Tres Riches Heures'ten kibar aşk masallarından daha fazlası değil?
Nous ne serons sortis que quelques heures.
Birkaç saatliğine dışardayız.
"12 Hours" ( "12 Heures Pour Survivre" )
"12 Saat"