Hey girls traducir turco
911 traducción paralela
Hey girls there's meat on the hook.
Hey kızlar kancada et var!
- Hey girls, come see this!
- Hey kızlar, gelin şuna bir bakın!
Hey, girls!
Çocuklar, ne yapıyorsunuz?
Those are the girls who carry dead police inspectors directly up to heaven from the Alexanderplatz with a "Hey ho."
Kızların nara atarak Alexander Meydanı'ndan cennete polis müfettişi cesedi taşıdıkları bölüm.
Then I walk up and down Duncan Street, and I say, "Hey, girls, girls... -... hey, look, look. Manuel is in town".
Sonra Duncan Street'te piyasa yapacağım, "Kızlar, kızlar bakın... — Manuel şehre döndü" diyeceğim.
Oh, girls. Girls.
Hey, kızlar.
- Hey, listen, couldn't old Pierre Corvier give her a job with the girls?
Dinleyin! Bay Corvier'den kıza bir iş vermesini isteyemez miyiz?
Hey, Norman, look... it's about time you learn that girls want to do the same things as boys.
Hey, Norman, baksana... Kızların da oğlanlarla aynı şeyleri yapmak istediğini öğrenmenin vaktidir.
Hey, you girls ought to get your boss to air condition you up.
Siz kızlar patronunuza havalandırma aldırmalısınız.
- Hey, don't move out, we've got two girls missing here.
Durun... Hey, hareket etme, iki kız eksik.
Hey, girls!
Hey, kızlar!
Hey, girls. Here comes another busload of tourists.
Bir otobüs dolusu turist daha geldi.
Hey, girls, girls?
Hey, kızlar, kızlar?
Hey girls, we got company comin'!
Hey kızlar, misafirimiz var.
Hey, girls, if you surrender now, I'll give you a nice place to stay here.
Hey kızlar... Eğer teslim olursanız size burada kalacak güzel bir yer vereceğim.
Hey, girls, what's going on?
Kızlar, neler oluyor?
Hey, girls, here's Rita.
Kızlar, Rita geliyor.
Hey, girls, look at this!
Hey, kızlar, şuna bakın!
Hey, girls!
Kızlar!
Hey, girls, lend a hand!
Hey, kızlar, yardım edin!
Hey girls, your turn.
Seçim sizin.
Hey, Lieutenant, stop ogling those girls and come in here.
Hey, Komiser, Kızları süzmeyi bırak da içeri gel.
Hey, you girls.
Kızlar...
Hey, girls, let's roll'em, huh?
Hadi kızlar.
Hey, you pretty little girls... you look like you might've seen Junior Bonner.
Merhaba güzel kızlar... Junior Bonner'ı görmüş gibisiniz.
Hey, pretty little girls...
Merhaba tatlı kızlar...
Hey, I hear college girls really put out.
Hey, duyduğuma göre üniversitede kızlar o biçim veriyormuş.
Hey, I forgot to tell you, I got some girls.
Söylemeyi unuttum, birkaç kız ayarladım.
Hey, girls, excuse me.
Hey, kızlar, kusura bakmayın.
Hey, girls, we had a little business to talk over.
Hey, kızlar, iş görüşmesi yaptık biraz.
Hey, the girls like the music loud.
Hey, kızlar müziği yüksek sesle seviyorlar.
Hey, Lieutenant, stop ogling those girls and come in here.
Komser, kızlara göz süzmeyi kesip buraya gel.
Say, Maria... just between us girls, which one of these gentlemen is your husband?
Hey Maria... aramızda kalsın, hangi beyefendi senin kocan oluyor?
- Hey, girls!
- Ahmet.
- Hey, girls, what are doing at that time in the night?
Ah! Alkolleri de böylece anlatmış olduk.
- Hey, what's up girls?
Ulan it! [TOKAT ATAR]
Uh, say, listen, girls.
Oh, hey, dinleyin kızlar.
Hey, Love Machine, you ain't hauling Go-Go Girls, are you?
Baksana Love Machine, sen şu domuz taşıyıcılarından değilsin değil mi?
- Hey, girls, what about...
Sen asıl şimdiki durumuna bakmalısın.
Hey, girls, you working?
Merhaba kızlar. Çalışıyor musunuz?
- Hey, girls!
- Selam kızlar!
Hey, girls.
Selam kızlar.
Hey, hey! I don't want you peeking in the girls locker room anymore either, huh?
Ayrıca artık kızların soyunma odasını dikizlemenizi de istemiyorum.
Hey, how you doing', girls?
Nasılsınız kızlar?
Hey, man, you want to go fuck some girls?
Hey, dostum, birkaç kız düdüklemek ister misin?
Hey, where are the girls?
Kizlar nerede?
- Hey, girls.
- Hey, kızlar.
Grandma was slow, but she was old! Hey, girls!
Büyükannem de yavaştı ama yaşlıydı.
Hey, girls, take a break and give your dimples a rest.
Kızlar, biraz ara verin ve gamzeleriniz dinlensin.
Hey, girls, join us over there! - What?
- Kızlar, bize katılmaz mısınız?
Abbadabba, this man's a musician. - Hey, girls!
- Abbadabba, bu adam bir müzisyen.