His grace traducir turco
642 traducción paralela
"Count Orlok, His Grace... from Transylvania... wishes to purchase a nice house in our little town..!"
" Kont Orlok, Hazretleri... Transilvanya'lı... küçük kasabamızdan güzel bir ev satın almak ister..!
lfl am not, may God bestow His grace upon me!
Eğer değilsem, Tanrı bana da bahşetsin.
His Grace is a Norman.
Piskopos bir Norman.
His Grace is in the vestry, preparing for the evening service.
Giyinme odasında, akşam için görevine hazırlanıyor.
Your Majesty's presence here should satisfy His Grace.
Majestelerinin burada oluşu mahkemeyi şereflendirir.
Sorry, but I'll have to ask you to get the consent of His Grace...
Üzgünüm ama Dük Hazretlerinin rızasını almanı isteyeceğim. Kıdemli Albay odur.
Miss Lester, His Grace has consented to the marriage of Captain Roy Cronin... of the Rendleshire Fusiliers to Myra Lester of Birmingham, Warwickshire, England.
Bayan Lester, Dük Hazretleri Rendleshire Alayında Yüzbaşı Ray Cronin'in Birmingham'lı Myra Lester ile evlenmesine rıza göstermiştir.
His Grace has sent emissaries to all bishoprics in France.
Ekselansları, Fransa'daki her bölgeye temsilciler gönderiyor.
I am afraid his Grace might overestimate my talents.
Korkarım ki nezaketinizden, yeteneklerimin olduğundan fazla görüyorsunuz.
His Grace Lebon, in his generosity, has given us the priory and the Saint Lazare domain.
Ekselansları Lebon, cömertliğiye, manastırı ve Saint Lazare arazisini bize tahsis etti.
His Grace Graziani is here to see you.
Ekselansları Graziani sizi görmek için burada.
His Grace, the Bishop of Beauvals.
Ekselansları Beauvals Piskoposu.
His Grace, the Bishop of Beauvals, send me the articles of accusation of this case, and ask me to give him my opinion of the conduct of this trial.
Ekselansları, Beauvals Piskoposu bu davadaki suçlama metinlerini gönderin ve yürütülen bu duruşmadaki fikrimi sorun.
Long live His Grace.
Çok yaşayın zat-ı şerifleri!
You are, I take it, His Grace, the Duke of Chalfont?
Anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri, Chalfont dükü siz oluyorsunuz? - Benim
Mr Elliott, His Grace, the Duke of Chalfont.
Bay Elliott, Zat-ı şerifleri, Chalfont dükü.
His Grace will read the royal proclamation.
Efendimiz kraliyet bildirisini okuyacak.
We mustn't disturb His Grace.
Efendimizi rahatsız etmemeliyiz.
The paper won't leave my pocket except to be placed before his grace's eyes.
Sayfa, onun gözleri ile lütuflanmak için alınmadan önce cebimden çıkmayacak.
Do you firmly believe in God and his Grace?
Tanrı'ya ve onun kudretine gerçekten inanıyor musunuz?
Therefore, for God's sake, entertain good comfort... and cheer His Grace... with quick and merry words.
Onun için, Tanrı aşkına biraz sakin olun, Majestelerine güleryüz gösterip içini ferahlatın.
By holy Paul, they love His Grace but lightly that fill his ears with such dissentious rumors.
Aziz Paul aşkına, Majestelerini seven insan, onun kulaklarını böyle haince dedikodularla meşgul eder mi?
I'll to His Majesty and certify His Grace that thus I have resigned my charge to you.
Ben şimdi Krala gidip görevi size teslim ettiğimi söyleyeceğim.
I thank His Grace, I know he loves me well.
Sağ olun, efendim. Evet, beni çok sever.
His Grace looks cheerfully and smooth today.
Lord Hazretlerinin keyfi yerinde bu sabah.
I think His Grace will not be spoke withal.
Dük şu anda kimseyle konuşmak istemiyor.
Return, good Catesby, to the gracious duke. Tell him, myself, the mayor and citizens... in deep designs in matter of great moment... no less importing than our general good... are come to have some conference with His Grace.
Aziz Catesby, lütfen Dük Hazretlerine gidiniz ve benimle birlikte, Belediye Başkanı ile yurttaşların da burada olduğunu, kendisiyle tüm ülkenin menfaatine ilişkin son derece acil ve önemli konularda görüşmek istediğimizi bildiriniz.
Marry, God defend His Grace should say us nay.
Tanrı esirgesin, bize hayır demez herhâlde.
Now, Catesby, what says His Grace?
Evet Catesby, Lord Hazretleri ne diyor?
His Grace not being warned thereof before... he fears, my lord, you mean no good to him.
Niyetinizin iyi olmadığından endişeleniyor.
And so once more return and tell His Grace.
Lütfen bir daha gidip bunu Lord Hazretlerine iletin.
See where His Grace comes? Between two clergymen.
Bakın, Dük Hazretleri iki din adamının arasında.
His Grace doesn't take enough care of himself.
Rahip efendi hiç kendine bakmıyor.
Let your hearts, delivered from fear, rise up toward jesus to thank Him for His special grace.
Korkulardan arınmış kalplerinizi, özel merhametine teşekkür etmek için İsa'ya yönlendirin.
Tell him his pranks have been too broad to bear with, and that your grace hath screened and stood between much heat and him.
Bu kadar azıtmak da olmaz, deyin. Kralın öfkesine karşı koyduğunuzu söyleyin.
Long live His Grace!
Çok yaşayın zat-ı şerifleri!
Announcing His Imperial Grace, the Grand Duke.
Soylu dük huzurlarınızda.
The Lord mercifully with his favor look upon you and fill you with spiritual benediction and grace that ye may so live together in this life that in the world to come, ye may have life everlasting.
Tanrı merhametle sizi gözetsin ve sizi manevi rahmet ve lütufla doldursun ki bu hayatta birlikte uzun bir ömür sürün öbür dünyada da sonsuz bir yaşam sürün.
Above all the graces which Christ gives His followers is the grace to conquer oneself and to endure suffering for love of Him.
İsa'nın sunduğu tüm erdemlerin üstünde, yandaşlarının birini, ona olan sevginin yarattığı acıya dayanabilmek için saflarına katması erdemdir.
What tributaries follow him to Rome, to grace in captive bonds his chariot wheels?
Hangi kralları vergiye bağlamış da getiriyor Roma'ya arabasının ardı sıra?
Do grace to Caesar's corpse, and grace his speech tending to Caesar's glories, which Mark Antony, by our permission, is allowed to make.
Sezar'ın ölüsüne saygılı olmanız gerek. Antonius'u saygıyla dinleyin. Bizim iznimiz, isteğimizle Sezar'ın şanlı günlerini övecek.
The Lord let the light of His countenance shine upon you and give you grace.
Efendim ışığı kapatsın Teveccühleri üzerine parlasın ve sana erdem versin.
His Royal Grace, whom God preserve better than you would wish... cannot be quiet scarce a breathing-while... but you must trouble him with lewd complaints.
Kral Hazretleri ki, size rağmen Tanrı ona uzun ömür versin, haince iftiralarınızdan fırsat bulup rahat bir nefes alamaz hâle geldi.
Madam, His Majesty doth call for you and for Your Grace and you, my noble lords.
Kraliçem, Majesteleri sizi çağırıyorlar. Sizi de efendim, sizleri de sayın lordlar.
The tender prince would fain have come with me to meet Your Grace... but by his mother was perforce withheld.
Küçük Prens, siz Majestelerini karşılamak için benimle gelmeyi çok istiyordu, ancak annesi onu zorla engelledi.
My Lord Archbishop... will Your Grace persuade the queen... to send the duke of York unto his princely brother presently?
Lord Kardinal lütfen Kraliçe'ye gidip York Dükü'nü derhâl ağabeyine göndermesini söyler misiniz?
Then Daggoo, who got his boldness and majesty and grace... from having killed a lion single-handed and partaken of its flesh.
Sonraki, gözüpekliğini, azametini ve saygınlığını bir aslanı tek başına öldürüp, postunu çıkarmasından alan Dagoo idi.
We followed his path and returned... by God's grace and a heathen altar stone.
Bizler, Tanrı'nın ve sunak taşının da yardımıyla onun gittiği yoldan gittik, ve döndük.
And we ask only for His love and His holy grace.
Ondan sadece rahmet ve sevgisini istiyoruz.
At the funeral, Pa preached that Tommy didn't die in a state of grace because his father wouldn't allow him to be baptised.
Cenazede babam vaazında Tommy'nin günahsız ölmediğini söyledi. Çünkü... çünkü babası onun vaftiz edilmesine izin vermemişti.
His soul is once more filled with God's... God's grace.
O ruh artık tanrının inayetinde!