Holmes traducir turco
3,950 traducción paralela
He outbid a private collector called Matthew Fairchild, who's an investment banker, and happens to be the father of Louise Fairchild, whose married name is Holmes.
Matthew Fairchild adındaki özel koleksiyoncuyu teklifte geçti, bir yatırım bankacısı, Louise Fairchild'ın babası, evlilikten sonraki soy ismi Holmes.
- Harry Holmes!
- Harry Holmes!
- The Harry Holmes?
- Harry Holmes?
When Harry Holmes found out it was Petre Sava who beat his father-in-law to the painting,
Harry Holmes kayınpederini tablo için yenen kişinin Petre Sava olduğunu bulduğunda,
To steal the painting back from Harry Holmes.
Harry Holmes'den tabloyu çalmak.
This is the home of Matthew Fairchild, father-in-law of Harry Holmes, who paid the McCrery brothers to steal the Picasso from Petre Sava.
Bu Matthew Fairchild'ın evi, Harry Holmes'in kayınpederi, McCrery kardeşlere Picasso'yu Petre Sava'dan çalması için ödeme yapan adam.
All right, the police have been tipped off, they've seized the painting and they've arrested Harry Holmes.
Peki, polise ihbar gelmiş, tabloya el koymuşlar ve Harry Holmes'i tutuklamışlar.
- They've released Harry Holmes.
- Harry Holmes'i serbest bırakmışlar.
- But by the time it got to Harry Holmes and his father-in-law, it was a fake.
- Katılıyorum. - Aynı zamanda o Harry Holmes ve kayınpederindeydi ve sahteydi.
If you're just about to stitch up Harry Holmes, you're not gonna hang around where he can find you.
Eğer Harry Holmes'ı aldattıysanız, Onun sizi bulacağı yerde gezmeyeceksiniz.
If you were going to give Harry Holmes a fake, you're not going to risk him spotting it, are you?
Eğer Harry Holmes'e sahte bir tablo verecekseniz, bunu farketmesi riskine girmezdiniz, değil mi?
Yeah, well, that "muppet" is Harry Holmes.
Şey, peki, o kukla Harry Holmes.
Yes, because the McCrary brothers needed a fake to give to Harry Holmes, not the real one.
Evet, çünkü McCrary kardeşler gerçeğinin yerine Harry Holmes'e vermek için bir sahte tabloya ihtiyaç duydular.
Look, I don't know why you hit the alarm when you did, but if you hadn't, we'd have just waltzed up there and found Harry Holmes in our room.
Bakın, alarmı çalıştırdığınızda amacınız neydi bilmiyorum, ama eğer yapmasaydınız, biz aşağıda dans edecektik ve Harry Holmes'i odamızda bulacaktık.
You found us and then you saw Harry and his goons there too, right?
Bizi buldunuz ve ardından Harry Holmes ve adamlarını gördünüz, doğru mu?
Harry Holmes, yeah.
Harry Holmes, evet.
IN RUSSIAN ACCENT :
Harry Holmes.
Harry Holmes. Yes, he cheated a friend of mine.
Evet, o benim bir arkadaşımı kandırdı.
But neither Petre Sava nor Harry Holmes could afford to lose face.
Ama ne Petre Sava ne de Harry Holmes küçük düşmeyi kabul edemezdi.
genghis Khan, Sherlock Holmes, some kind of, I don't know, Goblin Man.
Cengiz Kağan, Sherlock Holmes, Bir çeşit, bilmiyorum, cüce adam.
Wax Sherlock Holmes!
Balmumu Sherlock Holmes!
- What's up, Homes?
- Naber, Holmes?
I'm Sherlock bleeding Holmes!
Ben kanlı Sherlock Holmes'um!
Whoa. Sherlock homey on the case, huh?
- Sherlock Holmes oldun yani.
Sherlock Holmes.
- Sherlock Holmes.
What kind of work was he doing for you, Mr. Holmes?
Sizin için ne tür bir iş yapıyordu, Bay Holmes?
D'Stefano got in a bar fight with the security guy from the casino--Dante Holmes.
D'Stefano, kumarhaneden güvenlikçi Dante Holmes'la bir barda kavga etmiş.
And you don't mind that Holmes here was withholding that information from you?
Holmes'un burada senden bilgi saklamasında bir sakınca görmüyor musun?
Holmes, the security chief, carries it on him at all times.
Güvenlik Şefi Holmes, anahtarı sürekli yanında taşıyor.
Okay, so we need to get into the vault without being seen, we need to return the key to Holmes before he realizes it's gone, then we need to open the safe without being seen, take the money, and get away.
Tamam görünmeden içeriye girmemiz gerekiyor sonra anahtarın olmadığını fark etmeden Holmes'a geri vermeliyiz, sonra kasanın olduğu odaya girmeli ve görünmeden kasayı açmalıyız, ardından parayı alıp çıkacağız.
Dante Holmes.
Dante Holmes.
Okay, gentlemen, I have to get this key back to Holmes before he realizes it's gone.
Pekâlâ beyler, Holmes fark etmeden anahtarı geri götürmem gerekiyor.
You're gonna have to get this key back into Holmes'pocket.
Holmes'a anahtarı senin götürmen gerekiyor bu durumda.
It was D'Stefano that gave me the idea at first, always yammering on about getting even with Holmes.
Bana fikri ilk veren D'Stefano'ydu sürekli Holmes hakkında söylenip duruyordu.
Thank you, Sherlock Holmes.
Teşekkürler, Sherlock Holmes.
Come with me, Johnny Holmes.
Benimle gel Johnny Holmes.
As Oliver Wendell Holmes said,
Oliver Wendell Holmes'un dediği gibi ;
" I left Holmes seated in front of the smoldering fire.
" Holmes'u yanan ateşin önünde bıraktım.
Conan Doyle based Sherlock Holmes on a doctor.
Conan Doyle, Sherlock Holmes'u bir doktordan ilham alarak yarattı.
There are parallels, and because of those parallels, there was a wink of the eye, but it was never intended to be a modern-day Holmes, a doctor who fundamentally isn't interested in saving lives...
Paralellikler vardı ve paralellikler yüzünden, bir göz kırpma vardı, Ama asla modern bir Holmes olması amaçlanmadı temelde hayat kurtarmayı ilginç bulmayan... ama puzzle'ı ilginç bulan bir doktor olması.
House and Wilson, Holmes and Watson- - the names are a clear homage. Robert does carry a sort of Watson-Ian solid citizen...
House ve Wilson, Holmes ve Watson- - açık bir bağlılığın isimleri Robert, Watson-Ian'ın bağlılığını taşıyordu.
Roe... Detective Saunders and I were working a murder investigation of a local drug dealer, Leron Holmes.
Roe... yani Dedektif Saunders ve ben yerel bir uyuşturucu tüccarı olan Leron Holmes'in cinayet, soruşturmasını yürütüyorduk.
We believe he killed a drug dealer named Leron Holmes.
Leron Holmes adında bir uyuşturucu satıcısını öldürdüğüne inanıyoruz.
Because it's the gun David used to kill Leron Holmes.
Çünkü David bunu Leron Holmes'u öldürürken kullandı.
What if David didn't shoot Leron Holmes.
Ya David Leron Holmes'u vurmadıysa?
In 2007, comet Holmes was heading away from the Sun when something extraordinary happened.
2007'de Holmes kuyruklu yıldızı Güneş'e doğru ilerlerken olağan üstü bir şey meydana geldi.
To have a single event, something that happened, boom, all at once, some catastrophe to create this shell around comet Holmes that could be bigger than Jupiter is amazing to me.
Tek bir olay elde edebilmek için, bir şey meydana geldi tümü bir kerede patladı. Bazı felaketlerin Holmes kuyruklu yıldızının çevresinde bir kabuk meydana getirmesi ve bunun Jüpiter'den daha büyük olması bana şaşırtıcı geldi.
Without warning, comet Holmes blew apart - - the largest cometary explosion ever recorded.
Hiç bir belirti göstermeden, kuyruklu yıldız Holmes parçalarına ayrıldı. Şimdiye kadar ki en büyük kuyruklu yıldız patlaması kayıtlara geçti.
One theory is that perhaps comet Holmes slammed into an asteroid of some sort, creating this gigantic megaflare in outer space.
Bir teoriye göre belki de kuyruklu yıldız Holmes bir çeşit göktaşı ile çarpışarak uzayda bu devasa büyük alev topunu yaratmış olabilir.
Brick Holmes.
Brick Holmes'dan alınmış.
- You don't mean the Brick Holmes?
- Bildiğimiz Brick Holmes mu? - Evet.