English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Homemade

Homemade traducir turco

1,213 traducción paralela
My Walkman with the homemade compilation tape still in it.
Walkman'im. İçinde kendi yaptığım kaset duruyor.
It's homemade. The guy programmed it himself.
Adam kendi kendine programlamış.
I hope you haven't eaten yet because I'm about to force feed you a can of my homemade Whup-Ass.
Ooo büyük adamsın değil mi? Adamım umarım daha yememişsindir, çünkü sana bir kutu evde yapılmış KIÇIMDAN vereceğim!
- Mmm, it's homemade.
- Evde yapıldı. Tatsana.
Homemade dim sum with eight kinds of dipping sauce.
Sekiz farklı sosla ev yapımı mantı.
It's a homemade device designed to short out an electrical socket.
Elektrik soketine kısa devre yaptırmak için tasarlanmış ev yapımı bir alettir.
Homemade bombs caused panic.
Her yerde el yapımı bombalar patlıyordu.
It's homemade.
Ev yapımı.
Homemade.
Ev yapımı.
Homemade.
Ev işi.
It looks homemade.
Ev yapımı.
More of your own homemade fashions?
Çoğu ev yapımı mı?
Yes, ma'am. That's our homemade slip-n-slide.
Tamam.
The chili will be homemade.
Ev yapımı kırmızı biber.
That place you work, do they have homemade lemon meringue pie there?
Çalıştığın yerde limonlu pay yapıyorlar mı?
Says "homemade" on the label.
Etiketinde "ev yapımı" yazıyor.
Auntie, your homemade ones are always great!
Auntie, yaptığın şeyler gerçekten harika!
All homemade.
Hepsi ev yapımı.
It's homemade plastique, boiled down from bleach.
Ev yapımı plastik patlayıcı, aslında kaynatarak suyu çekilen çamaşır suyu.
Joanne henderson wears a pendant that looks homemade.
Hayır, Joanne Henderson'ın el yapımı gibi görünen bir kolyesi var.
I'm Bree, and this is my husband Rex... and I brought you some homemade potpourri.
Merhaba, Ben Bree, ve bu da kocam, Rex... Size ev yapımı potpuri getirdim.
You know your mother's famous homemade marinara sauce?
Annenizin yaptığı meşhur marinara sosu var ya?
So, it's "homemade" if you live in aisle six at Waldbaum's.
Yani markette yaşıyorsan ev yapımı sos oluyor.
You know her, uh, famous homemade sauce?
Yaptığı meşhur sosu var ya?
I still remember when you forced me and Robert to wear your homemade jeans.
Robert'la bana diktiğin kotları zorla giydirdiğini unutmadım.
AND YET IT'S PRECISE ENOUGH TO MAKE YOUR OWN HOMEMADE JIGSAW PUZZLES.
Ama ev yapımı yapboz hazırlayabileceğiniz kadar da ince.
Stupid homemade dolls....
Salak ev yapımı bebekler.
Basic homemade anti-drowning device to be worn till your brother returns.
Kardeşin gelene kadar boğulmanı engelleyecek, ev yapımı boğulma önleyici alet.
T-shirts. Come order my homemade T-shirts.
Tişörtler, gelin ve benim ev yapımı tişörtlerime bakın.
I need some help building a homemade rocket.
Ev yapımı roket inşa etmek için biraz yardıma ihtiyacım var.
She likes to read to starving children and bake homemade scones.
Aç çocuklara kitap okumayı ve çörek yapmayı seviyor.
- are homemade pies and gardening tips.
-... bahçe yapımı hakkında tavsiyelerdir.
I brought a homemade first aid kit!
Oğlum iyi misin? Yanımda ilk yardım seti var.
This is homemade, but it might not be to a young person's taste.
Bunu kendi ellerimle yaptım, umarım genç bir insanın ağız tadına uyar.
Homemade lunch, you know.
Ev işi öğle yemeği, bilirsin!
Think I'm gonna part with my hard-earned cash for a set of homemade hospital results?
Kendi uydurdukları hastane raporuyla paramı alabileceklerini sanıyorlar.
- This must be homemade.
- Bu ev yapımı olmalı.
It's like homemade Ouija boards and teenage séances at Halloween.
Şu evde yapılan büyü tahtalarına ve ya cadılar günlerindeki çocukların cin çağırmalarına benzer.
Well, it just so happens... I make the best homemade ice cream.
Tesadüfe bak ki, benim de dondurmamın üstüne yoktur.
We're doin'a turkey and pumpkin pie and homemade stuffing!
Hindi ve balkabağı turtası ve evyapımı başka şeyler yapacağız.
Homemade bread, lettuce, tomato, cheese and pickled cucumber.
Ev yapımı ekmek, salata, domates, peynir ve turşu.
Um, my first boyfriend rolled a homemade for me, which he could do with one hand by the time he was 11.
İlk erkek arkadaşım bana evde sarmıştı. Bunu 11 yaşında tek eliyle yapıyordu.
Unfortunately it appears that despite the heavy level of sophistication these devices were homemade with over-the-counter chemicals making them very difficult to trace.
Ne yazık ki, görünüşe göre, çok sofistike olsalar da bu araçların reçetesiz satılan kimyasallarla evde yapılıyor olmaları izlerini sürmeyi çok zorlaştırıyor.
He loves my homemade cakes.
O benim ev yapımı kekimi seviyor.
It's homemade style!
Ev yapımı!
Just that I miss homemade cooking.
Sadece ev yemeği özledim.
A homemade cake. Aren't I the popular one? It might be poisoned.
Fakat geriye bakmayı reddediyorum dünden kurtulmalı ve yoluma devam etmeliyim.
The homemade tin can?
O ev yapımı teneke kutuyu mu?
Well, I'll just get a warrant, and in the application for a warrant, I'll include your admission that you allow your students to swap homemade sex tapes.
O zaman bir izin çıkartırım ve başvuru formuna da öğrencilerinizin kendi yaptıkları seks kasetlerini değiştirmelerine göz yumduğunuzu yazarım.
Chili will be homemade.
Kırmızı biberler ev yapımı olacak.
And the clock is the timer ingredients for a homemade bomb.
Ev yapımı bir bombanın bileşenleri bunlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]