Hope i'm not interrupting traducir turco
276 traducción paralela
I hope I'm not interrupting anything important.
Umarım önemli bir şeyi bölmüyorumdur.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur.
- I hope I'm not interrupting.
- Umarım bir şeye engel olmuyorumdur.
I hope we're not interrupting anything.
Rahatsız etmediğimizi umarım.
Oh, well, I hope I'm not interrupting anything.
Oh, şey, umarım işinizi engellemedim.
- I hope I'm not interrupting.
- Rahatsızlık vermedim ya?
I hope we're not interrupting anything.
- Okul bitti. - David Amca, umarım rahatsız etmiyoruz.
Roger. I hope I'm not interrupting.
Umarım araya girmemişimdir.
I hope we're not interrupting.
- Rahatsız etmedik, umarım?
I just hope I'm not interrupting anything.
Ümit ederim bir şeyi kesmedim.
I hope I'm not interrupting you.
Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur.
- I hope I'm not interrupting.
- Mani olmayayım?
I hope I'm not interrupting.
Umarım bölmüyorumdur.
I hope I'm not interrupting.
Umarım rahatsız etmiyorumdur.
I hope I'm not interrupting, but, uh, this is strictly business.
Umarım bölmüyorum, ama, bu açıkcası bi iş meselesi.
I hope I'm not interrupting your breakfast?
Kahvaltına engel olmayayım?
I hope I'm not interrupting.
Umarım rahatsız etmiyorum.
I hope I'm not interrupting!
Umarım, bölmüyorum!
I hope we're not interrupting.
Umarım mani olmuyoruz.
Sorry, I, uh, hope I'm not interrupting anything here.
Umarým bir þeye engel olmuyorum. Ne var, Sam?
Hope I'm not interrupting.
Umarım rahatsız etmiyorumdur.
I hope I'm not interrupting.
Bölmedim inşallah.
- Not interrupting anything, I hope?
- Umarım bölmüyorumdur?
Hope I'm not interrupting anything.
Rahatsız etmiyorumdur umarım.
I'm sorry. I hope I'm not interrupting.
Kusuruma bakmayın, umarım konuşmanızı bölmemişimdir.
Ah, Jesus, I hope I'm not interrupting you again.
Umarım yine işini bölmüyorumdur.
I hope I'm not interrupting anything.
Her ne yapıyorsan bölmemişimdir umarım.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım işine engel olmuyorumdur.
- I hope I'm not interrupting.
- Umarım rahatsız etmiyorumdur.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım bölmüyorumdur.
I hope I'm not interrupting.
Bölmüyorum değil mi?
I hope I'm not interrupting.
umarım rahatsız etmiyorum
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım işinizi bölmüyorum.
Hey, I hope I'm not interrupting anything.
Umarım bir şeyi bölmüyorum.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım bir şeyi bölmüyorum.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım herhangi bir şeyi bölmüyorum.
Hope I'm not interrupting anything.
- Umarım bir şeyleri bozmuyorumdur.
I hope I'm not interrupting your honeymoon.
Selam Austin. Umarın balaynızı bölmüyorum.
- I hope I'm not interrupting. - Oh, no, not at all.
- Rahatsız etmiyorum umarım.
I hope I'm not interrupting anything.
Umarım bölmüyorum.
- I hope i'm not interrupting.
- Umarım bölmüyorumdur.
- I hope I'm not interrupting the game.
- Umarım oyununuzu engellemiyorumdur.
Hi, I hope I'm not interrupting anything.
Selam! Umarım rahatsız etmiyorum.
- I hope I'm not interrupting?
Umarım bölmüyorumdur?
I hope I'm not interrupting anything, Mr. Garibaldi.
Umarım rahatsız etmiyorumdur, Bay Garibaldi.
- I hope I'm not interrupting.
- Umarım rahatsız etmedim.
I hope we're not interrupting anything.
Umarım bölmüyoruzdur.
Gee, I hope I'm not interrupting anything really depressing.
Umarım çok bunalımlı bir şeye engel olmuyorumdur.
I hope I'm not interrupting another interview.
Umarım görüşmenizi engellemiyorumdur.
- Hope I'm not interrupting.
- Umarım bölmüyorumdur. - Hayır.
Hope I'm not interrupting.
Umarım engel olmuyorum.