Hostage traducir turco
4,609 traducción paralela
By the way, there's an extra hostage.
Bu arada fazladan bir rehine daha var.
Mr Partridge, whose Facebook page lists one of his interests as hand-to-hand combat, has been acting as mediator between police and the hostage-taker, Pat Farrell.
Bay Partridge'in Facebook sayfasında... İlgilendikleri alanında ise teke tek dövüşte var. Ayrıca polisle, rehineleri elinde tutan Pat Farrell arasında arabuluculuk yapıyor.
And, what I believe is a world first, I, Alan Partridge, a hostage, broadcasting live from a siege at gunpoint.
Dünya şunu bilmeli ki... Ben, Alan Partridge, bir rehine olarak kuşatmadan canlı yayın yapıyorum.
You've seen my little sister, Ah Reum, right? He grabbed her to use her as his hostage.
Kız kardeşim Ah Reum'u biliyorsun, onu rehin de aldı.
We're live outside of First Union Bank... where two vagrants are holding ten people... hostage with a hand gun.
İki serserinin bir silahla on kişiyi... rehin aldığı sendika bankasının dışından yayındayız.
Innocent children have been taken as hostage.
Masum çocuklar rehin tutuluyor.
I'm being held hostage. - It was an accident!
- Bu bir kazaydı!
See, acting on a tip-off, the officer attended a premises where it was alleged his sister was being held hostage.
Görüyorsunuz, bir ihbarı değerlendiriyorum. Polis, kardeşinin rehin olarak tutulduğu iddia edilen binalara iştirak ediyor.
- I got the hostage.
- Git hadi!
We may need him as a hostage.
Onu rehine olarak tutalım.
First, we'll assess all opportunities for the extraction of the Victors held hostage in The Capitol.
Öncelikle, Capitol tarafından esir tutulan bütün Galipler için bir kurtarma operasyonu değerlendirmesi yapılacak.
I'm armed and I've taken you hostage.
Silahlıyım ve seni rehin aldım.
He's the hostage.
- Rehine olan kendisi. - Aynen.
Please don't shoot, I'm a hostage.
Lütfen ateş etmeyin. Ben rehineyim.
I'm a hostage.
Ben rehineyim.
Please don't shoot, okay? I'm a hostage.
- Ateş etmeyin, ben rehineyim.
I'm a hostage. I'm a hostage.
Ben rehineyim.
Hostage- -
Rehine...
But are you willing to consider other names for this area, such as "The hostage juicing room," sir?
Ama bu bölge için başka isimlerde düşünmek istiyor musunuz? "Rehine Sıkma odası" gibi mesela?
He's taken my whole police station hostage.
Polis karakolunun tamamını rehine aldı.
I've, uh, got your hostage's pills here.
Rehinenin ilaçlarını getirdim.
I looked up that hostage situation in Poughkeepsie, the one he keeps bragging about?
Poughkeepsie'deki rehine durumu var ya, hani şu böbürlene böbürlene anlattığı?
Internal Affairs determined that my tactics during the hostage standoff exposed the department to unnecessary liabilities due to the high risk of civilian and officer casualties during the operation.
İçişleri, rehine açmazındaki taktiklerimin operasyon esnasında büyük riske attığım siviller ve memur kayıplarından dolayı müdürlüğü gereksiz yere sorumluluk altına soktuğuna karar vermiş.
We were... retrieving a hostage something like uh... like what we are doing here.
rehinleri kurtarmak gibi şeyler tıpkı burada yaptığımız şey gibi
So, I'm a hostage!
Yani ben rehine miyim?
- I've, uh, taken a hostage.
Ben, rehin aldım.
The subject has a police officer as hostage. I didn't kill anybody.
Şüphelinin bir polis memurunu da rehin aldığı zannediliyor.
Commissioner Cheung, he's holding Mr. Tang hostage.
Komiser Cheung. Bay Tang'i rehin olarak tutuyor.
This woman's cooking and cooking, and all of a sudden, the bad guy from one of our dramas runs in with a fucking gun and holds her fucking hostage!
Kadın pişiyor da pişiriyor. Sonra birden dramalarımızdan birindeki kötü bir adam elinde silahla dalıveriyor ve kadını rehine alıyor.
Excuse me, Maime Sue first time hostage, long time fearer of being a hostage.
Affedersin, Mamie Sue, ilk kez rehine ve uzun zamandır rehin alınma korkusu yaşıyor.
I need to call the police and tell the we are being held hostage by those thieves.
- Bob bana telefonunu ver. Polisi arayıp hırsızlar tarafından rehin alındığımızı söylemem lazım.
Theon was a valuable hostage, not your plaything.
Theon değerli bir rehineydi, oyuncağın değildi.
I want hostage rescue in the helicopters.
Helikopterde bir kurtarma ekibi istiyorum.
The Marines have reestablished a perimeter, but... it's turned into a hostage situation.
Askerler bölge güvenliğini tekrar sağlamış fakat durum bir rehine olayına dönüşmüş.
I got a hostage!
Rehinem var!
Come in! The hostage I was working on... is not a hostage! I repeat, he is not a hostage!
Tedavi ettiğim rehine bir rehine değil!
We're with Debbie Hoffman, the 26-year-old bartender who spent several harrowing minutes last evening held hostage by suspected terrorist Abdul Pamir.
26 yaşındaki barmen Debbie Hoffman'ın yanındayız. Dün akşam terör şüphelisi Pamir tarafından rehin alındı.
They've been holding us hostage all afternoon, now they can't wait to get in.
Tüm öğlen boyunca bizi bekliyorlar şimdi girmek için bekleyemezler.
These two have been holding us hostage all afternoon.
Bu ikisi öğlenden beri bizi rehin tutuyor.
Nobody's been holding you hostage.
Kimse sizi rehin almıyor.
We have a hostage.
Rehinemiz var!
Show us your hostage!
Rehineyi göster!
Show us the hostage!
Rehineyi göster!
I'm the hostage!
Ben rehineyim!
I'm the hostage.
Ben rehineyim!
You're a hostage.
sen bir rehinesin.
How the fuck am I gonna convince anybody that I'm a hostage here?
Nasıl burada bir rehine olduğuma kimseyi ikna diyeceğim lan?
And we tell them, you tell them, " Hey, I'm a hostage.
Biz onlara, sen onlara dersin : "Hey, ben rehineyim, ben bir rehineyim.."
Of the land almost allowed to claim its better destiny... only to have that claim jumped by evildoers known all too well... and taken instead... and held hostage to the future we must live in now, forever. So who got her?
- Kim aldı şimdi onu?
- We have a hostage situation.
Rehine durumu var.
I'm a hostage. " I got taken over.
sorumluluğu ben aldım.