Hot date traducir turco
477 traducción paralela
Yeah, today, I've got a hot date with a three-stage rocket.
Evet. Bugün üç aşamalı bir roketle randevum var.
I got a hot date.
Ateşli bir randevum var.
I guess he found a hot date.
Galiba güzel bir dişi buldu.
I got a hot date with Merchison.
Gece Murcheson'la buluşuyorum.
Got a hot date.
Randevum var.
Bill's got a hot date with Amy Meemur.
Bill Amy Meemur ile buluşacak. - Kim?
No disrespect, Rhinestone Cowpie. But I really don't think her idea of a hot date is a butter-churning contest in Tobacci-flats.
Saygýsýzlýk etmek istemem "Sayýn Bostan Danasý" ama Rebecca'nýn güzel randevu anlayýþýnýn Tabaccy Flats'te tereyaðý çalkalamak olduðunu hiç sanýyorum.
Got a hot date with my fella.
Benimkiyle ateşli bir randevum var.
- I've got a hot date.
- Çok ateşli bir randevum var.
A hot date?
Ateşli bir aşık mı var?
I'd love to go, guys, but I've got a hot date.
Gelmeyi isterdim beyler ama ateşli bir randevum var.
I got me a hot date.
Ben kendime güzel bir kız buldum ;
Her idea of a hot date is a visit to the lab?
- Bırak bu işleri. - Bu laboratuarı gezme randevusu onun fikri mi?
I've got a hot date waiting for me.
Harika bir kız beni bekliyor.
I bet you do have a hot date waiting for you.
Bahse girerim seni bekleyen harika bir kız vardır.
You back off or I'll show your daughter what a hot date I am.
Geri kapalı Ya da ben senin kızını göstereceğim ne ben sıcak bir tarih.
At Woodman High, I was considered a hot date.
Woodman lisesinde oldukça gözdeydim.
- He's got a hot date in Fairbanks, and I wanna see the road company of Les Miz, so we swapped.
- Fairbanks'de ateşli bir randevusu varmış, Hava yolu şirketleri takas yaptı. Ben Les Miz'i göreceğim.
Hot date?
Sıcak randevu?
- In the mood for a hot date?
- Tam isabet.
He thinks that I'm going on some hot date.
Ateşli bir randevum olduğunu düşünüyor.
- Hot date tonight?
- Randevun mu var?
Hot date?
- Aslında evet.
Before I met you a hot date was when my rubber woman got her thigh stuck on the radiator.
Senle tanışmadan önce....... ateşli bir randevu şişme kadınımın kalçasının kalorifere sıkışmasından ibaretti.
- Hot date last night?
— Dün gece ateşli miydi?
Good,'cause I got a hot date tonight.
Güzel, çünkü bu gece çok ateşli bir randevum var.
Hot date?
Randevu mu?
I got a hot date tonight and I want to record certain events for posterity, if you know what I mean.
Gelecek kuşaklar için bazı anları kaydetmek istiyorum Bilmem anlatabildim mi?
I got a hot date tonight with Connie.
Bu akşam Connie'yle ateşli bir randevum var.
I got a hot date.
Mühim bir randevum var.
Well, yes, I have a hot date for the weekend... with this rich guy who's gonna whisk me to Connecticut... and loll me around in an old four-poster bed.
Hafta sonu için beni Connecticut'a götüren ve beni eski posterler dolu bir yatağa atacak olan zengin bir adamla ateşli bir randevum var.
You got a hot date?
Kızlara mı gidiyorsunuz?
You only wear it when you've got a hot date.
Sadece randevunuz olduğunda takıyorsunuz.
You couldn't smooth a silk sheet if you had a hot date with a babe- -
Bir piliçle ateşli randevun olsa, ipek çarşafı bile düzeltemezsin.
Guess what? - I had a hot date tonight.
- Bu akşam süper bir randevum vardı.
Ed, can we get to work? You going on a hot date?
Artık işe başlayabilir miyiz?
These days, my idea of a hot date is a long shower by myself before bed.
Şu aralar, seksi bir akşam demek, yatmadan önce kendi kendime uzun bir duş demek.
I've got a hot date
Randevum var.
You know, maybe just a good, hot date. - Yeah?
Bilirsin, belki şöyle güzel bir kadınla buluşma.
- That sounds like a life. Hot date?
- Heyecan verici bir randevu mu?
You're looking pretty spiffy there. Got a hot date?
Hey, çok şık görünüyorsun, sıkı bir randevun mu vardı?
Dick's got a hot date!
Dick'in bir randevusu var!
- Did you have a hot date?
- Ateşli bir randevun mu vardı?
Look, Dad, I've got a hot date coming.
Bak baba, ateşli bir randevum var.
Hot date?
Ateşli bir randevun mu var?
Thought you had a hot date. Did you sign those papers?
- Belgeleri imzaladın mı?
HOT DATE?
Randevun mu var?
I'm gonna be a Hollywood bachelor... date all the hot young starlets.
Ben Hollywood bekarı olacağım tüm yıldızcıklarla çıkacağım.
I mean, third date, a hot night, romantic dinner, and he drops me off with barely even a kiss good night.
Yani üçüncü randevu, ateşli bir gece romantik bir yemek, ama neredeyse zar zor iyi geceler öpücüğü verdi.
Prue, you are too hot to have to duty date.
Prue, biriyle mecburen çıkmak zorunda kalmayacak kadar iyi durumdasın.
I can't date you or have a hot plate in my office.
Seninle çıkamam ve ofisimde sıcak yemek yiyemem.
date 423
dates 147
dateline 28
dated 37
date night 47
date of birth 94
hot dog 94
hot diggity 17
hot dogs 113
hot damn 161
dates 147
dateline 28
dated 37
date night 47
date of birth 94
hot dog 94
hot diggity 17
hot dogs 113
hot damn 161