How about a cup of coffee traducir turco
98 traducción paralela
How about a cup of coffee?
Kahve içelim mi?
How about a cup of coffee? Harry Fox. "
Bir fincan kahveye ne dersiniz?
How about a cup of coffee, honey?
Bir fincan kahveye ne dersin tatlım?
- How about a cup of coffee, honey?
- Kahve ne olacak tatlım?
How about a cup of coffee?
Bir fincan kahveye ne dersiniz?
How about a cup of coffee?
Bir kahveye ne dersin?
- How about a cup of coffee?
- Bir kahveye ne dersin?
- How about a cup of coffee?
- Bir fincan kahve nasıl olur?
- How about a cup of coffee? - Make it two.
- Bir fincan kahve hiç fena olmazdı.
- How about a cup of coffee?
- Kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee, Grace?
Bir kahveye ne dersin Grace?
Leslie, how about a cup of coffee or a drink?
Leslie, bir kahve ya da içkiye ne dersin?
How about a cup of coffee?
Bir bardak kahveye ne dersin?
- How about a cup of coffee?
- Bir fincan kahveye ne dersin?
- How about a cup of coffee?
- Bir bardak kahve?
How about a cup of coffee?
Kahve ister misin?
Hey, how about a cup of coffee?
Bir fincan kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee?
- Bir kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee?
Kahve içmeye ne dersin?
How about a cup of coffee?
Bir fincan kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee before we go on?
- Yola çıkmadan bir kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee.
- Bir fincan kahve içelim.
How about a cup of coffee up at the fire lookout?
Yangın kulesinde bir fincan kahveye ne dersiniz?
How about a cup of coffee?
Kahveye ne dersiniz?
How about a cup of coffee?
Bir fincan kahve versene.
- How about a cup of coffee?
- Bir bardak kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee?
Bir fincan kahve?
How about a cup of coffee?
Kahveye ne dersin?
How about a cup of coffee or something?
Kahve yada herhangi birşey?
- Niles, how about a cup of coffee?
Kahve içer misin Niles?
I've got to go, but how about a cup of coffee later?
İşimin başına dönmeliyim ama daha sonra bir kahve içmeye ne dersin?
So, how about a cup of coffee?
Bir fincan kahve içer misiniz?
- How about a cup of coffee?
- Peki kahveye ne dersin?
Hey, Deb, how about a cup of coffee?
Deb, bir fincan kahve alabilir miyim?
How about a cup of coffee, dad?
Bir fincan kahveye ne dersin baba?
- How about a cup of coffee?
- Kahve içelim mi?
Okay, how about a cup of coffee.
Tamam bi fincan kahveye ne dersin?
Edgar, how about a cup of coffee before we start?
Edgar, gitmeden bir kahveye ne dersin?
How about some apple pie and a cup of coffee?
Bir parça elmalı tart ve bir bardak kahve nasıl olur?
How about a nice hot cup of coffee, captain?
- Bir kahve alır mısınız, komiser? - Hayır.
Now, how about letting me buy you a cup of coffee?
Şimdi size bir kahve ısmarlamama ne dersiniz?
How about stay with us and have a cup of coffee?
- Bizimle kalıp bir fincan kahve içmeye ne dersin?
- How about a cup of coffee?
Bir sürpriz... — Bir bardak kahveye ne dersin?
How about meeting there for a cup of coffee?
Orda buluşup bir fincan kahve içmeye ne dersin?
How about, intead of giving you money for coffee, you let me buy you a cup?
Sana kahve parası vermek yerine, ısmarlamama ne dersin?
How about I buy you a cup of coffee?
Gel sana bir kahve ısmarlayayım.
How about I buy you a cup of coffee?
Sana bir fincan kahve almama ne dersin?
- How about I explain it to you over a cup of coffee?
- Kahve içerken anlatmama ne dersin?
How about a hot cup of coffee?
Bir kahveye ne dersin?
- What? - How about over a cup of coffee?
- Bir fincan kahveye ne dersin?
What can I get you, Kirk? How about a steaming cup of chicory coffee?
- Sana ne getireyim Kirk?