English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / How could i not be

How could i not be traducir turco

153 traducción paralela
How could I not be?
Neden? Olmamak mümkün mü?
How could I not be happy?
Nasıl mutlu olmam?
How could I not be doing this?
Ben nasıl olur da buna katılmam?
How could I not be?
Nasıl olmam ki?
How could I not be concerned?
Nasıl ilgilenmeyeyim?
On a joyous day like this, how could I not be here?
Böyle mutlu bir günü kaçırır mıyım?
How could I not be, Andie?
Nasıl olmam ki Andie?
- Yeah. I mean, how could I not be? She's standing up for herself and fighting back the way I always knew she could.
Sonunda fikirleri için direniyor ve yapabileceğini bildiğim gibi mücadele ediyor.
How could I not be?
Nasıl mutlu olmayayım ki?
Of course I am! How could I not be?
Tabii ki, nasıl sevmem?
How could I not be with you?
Seninleyken nasıl samimi olmam?
I mean, how could I not be?
Neden iyi olmayayım ki?
How could I not be happy in New York?
New York'ta nasıl mutlu olunmaz?
I'm hanging with Andy, how could I not be?
Andy ile birlikteyken, nasıI olmayayım ki?
How could I not be upset?
Nasıl üzgün olmayayım ki?
I'm with your daughter so, how could I not be great?
Sizin kızınızla beraberim, nasıl kötü olabilirim ki?
Looking at you tonight I could not help but remember how things used to be.
Bu akşam sana bakıyorum da eskiden olanları hatırlayamıyorum.
I don't know how you could be married to me this long... And not learn my way of doing business.
Benimle bunca zamandır evli olduğun halde... işleri nasıl yürüttüğümü hala bilmemene şaşıyorum.
Ying Qi has not returned how could I be at rest
Ying Qi hala dönmedi nasıl uyurum!
"And when she completely disappeared there, over the ocean " then I felt still how it hurt, where my heart bled "because the threads could not be broken."
Okyanusun üzerinde gözden tümüyle kaybolduğunda o zaman acıyı ve yüreğimin kanadığını hissettim.
They'll be yours - how could I not? .
Onlar senin çocukların, nasıl sevmem?
Of course, if not how could I be the Chief anymore I'll believe in you for once
Elbette ben sözümün eriyim... yoksa nasıl şef olurdum! Sana daha önce de inanmıştım!
Not that I knew how to cure him... but if I could have him alone... and feel my way and be innovative and creative... I felt that I could change his life... if I only had the chance.
Onu nasıl iyileştireceğimi bilmiyordum... ama onu bulabilirsem... yeni ve yaratıcı bir yöntemle... hayatını değiştirebileceğime inanıyordum...
I am sorry, but I do not see how James, Mr. Wilder could possibly be implicated in this business and you average not proof of it.
Üzgünüm, fakat James, Bay wilder'ın bu işe bulaştığını gösteren herhangi bir kanıtınız olduğunu göremiyorum.
I am sorry, but I do not see how James, Mr. Wilder could possibly be implicated in this business and you average not proof of it.
Üzgünüm, fakat James, Bay wilder'ın bu işe bulaştığını gösteren herhangi bir kanıtınız olduğunu göremiyorum.
I mean, what else could it be except that she's- - she's not around any more, and- - and it's astonishing, isn't it... how, how, how, how much, you know, she's- -
Yani o ortalarda olmayınca ne olabilirdi ki zaten? Hayatımı nasıl etkiliyormuş, şaşırtıcı değil mi?
I've no hopes, except perhaps to be able to speak briefly and honestly to you, for I do not see how that could hurt you.
Belki kısaca ve dürüstçe konuşmak dışında hiçbir beklentim yok ki bunun da sizi üzeceğini sanmıyorum.
Each new city contained the same white people as the last, and I could not understand how a whole city of people... could be moved so quickly.
Her yeni şehirde, tıpkı bir öncekinde olduğu gibi, aynı beyaz insanlar vardı. Ve tüm bir şehrin insanlarının nasıl olup ta bu kadar çabuk... yer değiştirebildiğini anlayamıyordum!
How could you be so insolent to a woman of her age and situation? I'd not thought it possible.
Onun yaşındaki ve onun durumundaki bir kadına bunu yapabileceğine inanmazdım.
I'd also like to take this opportunity... to tell you that my mama don't know how I play football, so if-if you could not tell my mama I-I play football, that would be for the best.
We gercekten anneme soylemedigini icinde... cok tesekkur ederim, Bundan sonrada soylemezseniz cok iyi olur.
How "not as bad as I think" could they be?
Nasıl "düşündüğüm kadar kötü" olmayabilirler?
Last night, I heard you advise a woman : "If, if a guy could even remotely be the one, how can you not check it out?" I know.
Dün gece bir kadına, doğru adam olabilme olasılığı varsa, bunu öğrenmesi gerektiğini söyledin.
You know, I never knew how exhausting not having a job could be.
İşsiz olmanın ne kadar yorucu olduğunu bilmiyordum.
I'm just saying that even if Robert suspected that he might be that way, you could see how he would think it would be easier not even to deal with it, even if it meant ending up old and alone.
Benim tek dediğim, Robert öyle olduğundan şüphe etse bile bu konuyu göz ardı etmenin daha kolay olduğunu düşünebilir. Bu yüzden sonunda yaşlı ve yalnız olarak ölse bile.
How I could've let her daughter go and how I could be living with her and not notice
Kızının gitmesine nasıl izin verdiğimi ve onunla beraber yaşayıp, nasıl böyle ciddi bir derdi olduğunu...
- I'm not gonna stop it! Come on, how could you be so stupid?
Nasıl bu kadar salak olabilirsin?
How "not as bad as I think" could they be?
Daha ne kadar kötü olabilirler?
I'm not sure how this could help now, but the bodies will be handed over in two days.
Söylememin bir yararı olur mu bilemiyorum ama cenazeler iki gün içinde defnedilecek.
I'm not sure how much help I could be.
Yapamayacaksan anlarım. Sadece sorayım dedim.
I know it. How could he not be?
Nasıl yatmasın?
Cahill's family has stated that the General - and I quote - "was not killed by the IRA, but because someone saw how much money he made and wanted to take over." In your opinion, could the murder be drug-related?
Cahill'ın ailesi savcıya ifade verdi Biri ne kadar para kazandığını görüp parayı almak istedi dedi Cinayetlerin uyuşturucu ile bir bağlantısı olabilir mi?
If I was not gone from there, how could I be here?
Eğer oradan gitmeseydim, burada nasıl olabilirdim?
I-i think that it's... it's not in our nature. Men, i can see how they could have the urge not to be monogamous.
Yani sadece düşünüyorum da belki de insanın doğası buna uygun değildir.
How could I not be happy? You've seen my car, right?
Arabamı gördün, değil mi?
I was thinking that if two people can be good in bed... when they're not in the same bed, how hard a conversion could it be?
İki insan aynı yatakta olmasalar da yatakta iyi olabiliyorlarda, bunu gerçeğe dönüştürmek ne kadar zor olabilirdi?
Can not provide from the knowledge of where I born, how I grew up What hours of my life could be worse. Even if you know me inside my life has always been as history who so neprosledima and unexpected.
Her ne kadar içeriden baktığımda hayatımın nereye gideceği belli olmayan ve yeni yeni açılan bir hikâye olduğunu düşünsem de nerede doğduğuma ve nasıl büyütüldüğüme bakarak bir saatlik emeğimin karşılığının ne olduğu tahmin edilebilir.
Oh, I do not see how that could possibly be easier.
Bu şekilde nasıl daha kolay olacak anlayamıyorum.
How could you not be mad I was hooking up with your brother?
Abinle çıkıyor olmama nasıl sinirlenmezsin?
- I'm not talking about the tattoo. Although I see how that could be a problem.
- Dövmenden söz etmiyorum her ne kadar bir problem olarak görsem de.
How could the paint come back from the hit-and-run to a silver Navigator, and not be the one owned by the wife, the last person Marta Santo massaged? I don't understand it.
Anlamıyorum.
Only I had intended to be awake last night so we could talk... which, what with how it's been, we have not done... in the peace of the evening as I would like, since your arrival.
Sadece, dün gece konuşabilelim diye uyanık kalmaya çalışıyordum. Öyle görünüyor ki, sen geldiğinden beri istediğim gibi... gecenin sakinliğinde şöyle bir oturup konuşamadık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]