How could she do this traducir turco
72 traducción paralela
How could she do this to us?
Bize bunu nasıl yapar?
How could she do this to us?
Bunu bize nasıl yapar?
How could she do this?
Bunu nasıI yapabildi?
How could she do this to me?
Bunu bana nasıl yapabilir?
How could she do this?
- Hiç çocuğa böyle şey konur mu?
How could she do this?
Bunu nasıl yapar?
How could she do this to them?
Bunu onlara nasıl yapabildi?
How could she do this?
Bunu nasıl yapabilir?
- How could she do this?
- Bunu nasıI yapar?
I mean, how could she do this?
Bunu bana nasıl yapabildi?
How could she do this to us?
Bize bunu nasıl yapabildi?
I mean, how could she do this, you know?
Bunu nasıl yapabilir? Ve orada.
How could she do this?
Bunu nasil yapar?
I do not know more. How could she do this?
Seni tanıyamıyorum.
How could she do this to me?
Bunu bana nasıl yapabildi?
How could she do this to me...
Bunu bana nasıl yapabildi.
- How could she do this to me?
- Bunu bana nasıl yapar?
I mean, how could she do this?
Nasıl böyle bir şey yapabilir?
How could she do this to me, Pam?
Bunu bana nasıl yapabilir, Pam?
- How could she do this?
- Bunu nasıl yapabilir?
- How could she do this to my brother?
- Bunu kardeşime nasıl yapabilir?
How could she do this? Because Holly has no pride of ownership, that's how.
Çünkü Holly'nin hiç gururu yok.
How could she do this to me only? "
Bana böyle bir şeyi nasıl? "
How could she do this to us?
- Nasıl bize bunu yapar?
How could she do this to me, to Ashley?
- Bunu bana, Ashley'e nasıl yapar?
How could she do this?
Bunu nasıl yapabildi?
Oh. How could she do this to Tybalt's wishing well?
Tybalt'ın dilek kuyusuna bunu nasıl yapabildi?
How could she do this?
- Bunu nasıl yapabilir?
How could she do this to me?
Bana bunu nasıl yapabildi?
How could she do this to you?
Sana bunu nasıl yapabildi?
How could she do this to us?
Bunu bize nasıl yapabilir?
- Aww. How could she do this to me?
Bunu bana nasıl yapabilir?
How could she do this with a priest?
Nasıl bir rahip ile bunu yapabilir?
Oh, my God, how could she do this?
Aman Tanrım, bunu nasıl yapabilir?
How could she do this to Tara?
Bunu Tara'ya nasıl yapabildi?
How could she do this?
Nasıl yapabildi?
How could she do this to- -
Nasıl olur da bana sormadan...
How could she do this to me?
Bunu bana nasıl yapar?
How could Dina do this to me after I was nice enough to spread the word that she was a good frencher?
Size ördek olarak gelelim demiştim ama kimse beni dinlemiyor. Güzel öpüştüğünü söylememe rağmen, Dina bana bunu nasıl yapabildi?
"How could he do it?" "Why did she do this?"
"O bunu nasıl yapabildi?" "Bunu neden yaptı?"
- How could she do something like this?
- Nasıl böyle bir şey yapabilir?
She'd do this thing where she'd con new customers into doubling her tip by betting them she could score a bull's-eye from behind the bar, and that's - - that's how she got her nickname.
Bunu, barın kenarından boğanın gözüne nişan almak için, iddiaya girdiği müşterilerden, iki misli bahşiş almak için kullanıyormuş. Zaten takma adını da buradan almış.
I just--I want to know why, how she could do this to me.
Sadece bunu bana nasıl yaptığını bilmek istiyorum.
How could she do this?
Ben yapamam...
Well, I went to have the conversation, but before I could say anything, she launched into this whole thing about how great it is to finally meet a good guy and about how her last boyfriend stole from her dad and had sex with her cousin, so... I couldn't do it.
Konuşmak için gittim ama daha ben bir şey söyleyemeden sonunda iyi biriyle tanışmanın ne kadar güzel olduğu hakkında konuşmaya başladı ve eski erkek arkadaşının nasıl babasından çaldığını ve kuzeniyle yattığını anlattı.
She just kept bragging about how her kids could do this, her kids could do that.
Çocuklarım şunu yapıyor, bunu yapıyor diye övünüp duruyordu.
How could she do something like this?
Böyle bir şeyi nasıl yapabildi?
How could you do this? She was a Saint, taking you back the last time you pulled something like this.
Yarın tekrar gelin.
I hope you find her so I can look her in the eye and ask her how she could do this to me.
Umarım onu yakalarsınız. Ben de gözünün içine bakarak bana böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini sorarım.
I still don't understand how she could do this to you.
Hâlâ sana bunu nasıl yapabilir anlayamıyorum.
How could she do something like this?
Nasıl böyle bir şey yapabildi?