How could you let this happen traducir turco
154 traducción paralela
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verirsin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verirsiniz?
Sevitsky, how could you let this happen?
Sevitsky, bunun olmasına nasıl izin verdin?
How could you let this happen?
Bunu nasıl yaparsın?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebildin?
How could you let this happen?
Bunu olmasına nasıl izin verebilirsin?
How could you let this happen?
Bunu olmasına nasıl müsaade edersin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebildiniz?
How could you let this happen?
Bunun olamasına nasıl izin verirsin?
- Oh, what about you? How could you let this happen?
Ne olmuş sana... bunun olmasına nasıl izin verebildin?
- How could you let this happen?
- Buna nasıl izin verirsin?
- How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verdin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verdin?
- How could you let this happen?
- Bunu nasıl yaparsın?
- How could you let this happen?
- Nasıl izin verebilirsiniz?
How could you let this happen! ?
Bunun olmasına nasıl izin verdiniz?
Milhouse, how could you let this happen?
Milhouse, bunun olmasına nasıl izin verebildin?
! How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebilirsin?
How could you let this happen?
Buna nasıl izin verirsin?
- How could you let this happen?
Buna nasıl izin verdiniz?
How could you let this happen?
Buna nasıl izin verdiniz?
How could you let this happen?
Buna nasıl izin verdin?
How could you let this happen?
Bunların olmasına nasıl izin verdin?
Leo, how could you let this happen?
Leo, bunun olmasına nasıl izin verirsin?
How could you let this happen?
- Buna nasıl izin verirsin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verdin.
How could you let this happen?
Buna nasıl izin verdim?
HOW COULD YOU LET THIS HAPPEN?
Bunun olmasına nasıl izin verdin? Ben mi?
- Jim, how could you let this happen?
- Jim, bunun olmasına nasıl izin verirsin.
Raymond, how could you let this happen?
Raymond bunun olmasına nasıl izin verdin?
- How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verirsin? - Nasıl mı izin veririm?
- My God, how could you let this happen?
- Tanrım, buna nasıl izin verdin?
How could you let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verebilirsin?
- Yeah. - How could you let this happen?
- Bunun olmasını nasıl becerdin?
How could you let this happen, Charlie?
Bunun olmasına nasıl izin verdin, Charlie?
How could you let this happen to me?
Bunun olmasına nasıl izin verirsiniz?
How could you let this happen, Amy?
Bunun olmasına nasıl izin verebildin Amy?
Curtis, how could you let this happen?
Curtis, buna nasıl izin verdin?
No. Adelaide, how could you let this happen again?
Ah Adelaide, tüm bunları bir daha yaşamana nasıl izin verdin?
After killing the Unsub. how could you Let this happen?
Bunun olmasına nasıl izin verdin?
How could you let this happen?
- Lanet olsun, Bill.
How could you let this happen, Neal?
Bunun olmasına nasıl izin verebilirsin, Neal?
Griggs, how could you let this happen...
Okuldan atıldı.
You asked how I, as a Jew, could let this happen to other Jews.
Yahudi olarak, başka Yahudilere, bunun olmasına nasıl razı olduğumu sordunuz.
Gutiere, how could you ever let this happen?
Gutiere, nasıl olur da buna izin verirsin?
How could you let a thing like this happen to us?
Başımıza gelenlere nasıl izin verdin?
- How could you possibly let this happen?
- Bunun olmasına nasıl izin verirsiniz?
How could you have let this happen?
Buna nasıl izin verebildin?
But I don't understand how you guys could let this happen.
Bunun olmasına nasıl izin verebildiniz anlamıyorum.
How could you let something like this happen?
Böyle bir şeyin olmasına nasıl izin verirsin?
How could you have let this happen?
Böyle bir şeyin olmasına nasıl müsaade ettin?