How could you possibly know traducir turco
203 traducción paralela
How could you possibly know?
Nasıl bundan haberiniz oldu?
How could you possibly know that the railroad was coming this way?
Demiryolunun buraya geleceğini nasıl biliyor olabilirsiniz?
How could you possibly know that we'll make it?
Başarabileceğimizi nasıl bilebilirsin?
And how could you possibly know?
- Hem bunu nereden bilebilirsin ki?
How could you possibly know from that diary that man was your father?
O adamın baban olduğunu... o günlükten nasıl anlamış olabilirsin ki?
How could you possibly know that, Blackadder?
Bunu sen nereden biliyorsun, Blackadder?
If the me of the future is now in the past, how could you possibly know about it?
Gelecekteki ben şu anda geçmişteysem, bundan senin nasıl haberin oldu?
How could you possibly know about that?
Bu şeyi bilmen nasıl mümkün olabilir ki?
How could you possibly know that?
Bunu bilmen nasıl mümkün olabilir?
- How could you possibly know that?
- Bunu nereden biliyorsun ki?
Then how could you possibly know?
- O zaman nasıl bilebilirsin ki?
- How could you possibly know?
- Nereden bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know this?
Bunu nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know all this?
Bütün bunları nasıl bilebilirsin?
How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebildin ki?
Now, how could you possibly know about that already?
Bunu... nereden haberini aldın hemen?
How could you possibly know?
Nereden biliyorsun?
How could you possibly know?
Nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
- Bunu da nereden çıkardın?
How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know that?
Bunu nerden biliyorsunuz?
- How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin?
- How could you possibly know?
- Bunu nerden biliyorsun?
How could you possibly know that?
Bunu nereden biliyorsun? Gerçekten.
How could you possibly know that incantation?
Bu büyüyü nasıl olur da bilebiliyorsun?
- How could you possibly know that?
- Bunu nasıl bilebilirsin ki?
I still don't understand how could you possibly know... that Elliot would kill me?
Hala Elliot'un beni öldüreceğini nasıl bildiğini anlayamıyorum?
How could you possibly know that?
Peki nasıl oluyor da bunları bilebiliyorsun?
And how could you possibly know that?
Nasıl kesin konuşabiliyorsun?
Daniel, how could you possibly know that?
Daniel, bunu nasıl bilebilirsin ki?
How could you possibly know her?
Onu nasıl tanıyabilirsin ki?
No. Then how could you possibly know that Mr. Moya... wasn't just leaning out the door in an attempt... to show his friend the sweat suit?
O zaman Bay Moya'nın sadece kapıya doğru uzanıp arkadaşına eşofmanı göstermediğini nereden biliyorsunuz?
How could you possibly know that? I emailed photos of them to the manager.
Çünkü fotoğraflarını otel müdürüne e-posta ile yolladım.
How could you possibly know that?
Nereden bileceksin ki?
How could you possibly know?
Nasıl emin olabiliyorsun?
How could you possibly know what I was feeling?
Ne hissettiğimi nereden bileceksin ki?
Okay, but how could you possibly know that I had eggs for breakfast this morning?
Peki bu sabah kahvaltıda yumurta yediğimi nereden bilebilirsin ki?
How could you possibly know...
- Nereden bilebilirsin ki?
It's full of intimate details between Elliot and me, which I don't see how you could even possibly know about!
Elliot ve benimle ilgili kişisel detaylarla dolu. Nereden öğrendiğini bile bilmediğim şeyler!
And I know what you're thinking. How could a woman barely out of high school herself possibly be the mother to a teenage daughter?
Ne düşündüğünü biliyorum kendisi liseden yeni mezun olmuş bir kız nasıl olur da genç kız annesi olur diyorsun.
How the hell could you possibly know how I feel?
Kahrolası hislerimi anlamanız nasıl mümkün olabilir?
How could they possibly know that you're home?
Evde olduğunu nasıl bilebilirler ki?
- How could you possibly know?
Nereden bilebilirsin ki, birileri mi söyledi?
How could I possibly know that sometimes it just makes you want to scream hit somebody sit out at the end of a dock and cry?
Nasıl olur da bilebilirim ki bazen çığlık atmak istemeni birine vurmanı iskelenin ucunda oturup ağlamanı sağlamasını.
You know, for Kyle and... how my stupid, boring life could possibly get you guys into trouble.
Biliyorsun, Kyle için ve... benim aptal sıkıcı hayatımın sizleri her nasılsa belaya bulaştırdığı için.
How could you possibly know what I'm ready for?
Neye hazır olup olmadığımı nereden bileceksin'?
How could I possibly not know of you, Mr. Sloane?
- Kim olduğunuzu nasıl bilmem?
I don't see how you could possibly be... you know what, listen, you little jerk.
Aç kulağını o zaman, şapşal herif.
How could I possibly know what you watched on television?
Televizyonda ne izlediğinizi nereden bilebilirim ki?