How many have you got traducir turco
192 traducción paralela
How many have you got?
Kaç çocuğun var?
How many have you got?
Kaç tane çocuğun var?
- Gosh, how many have you got here?
- Tanrım, kaç tane var burada?
I'm not here to supply men. How many have you got with you?
adamlarınızın ihtiyaclarını karsılamak için burda değilim.
How many have you got?
Ne kadar getirdin? - 300 tane getirdim.
- How many have you got in there?
- Kaç parça var?
- How many have you got?
- Kaç tane çocuğun vardı?
Amos, how many have you got left?
Amos, sen de kaç tane kaldı?
How many have you got so far?
Şu ana kadar kaç tane buldun?
How many deputies have you got?
Kaç yardımcın var?
How many have you got?
Kaç mahkûmunuz var?
How many men have you got in North Africa?
Kuzey Afrika'da kaç adamınız var?
How many men have you got here?
Burada kaç adamınız var?
- How many men have you got?
- Kaç adamın var?
- How many head have you got here?
- Buraya kaç at getirdin?
How many bullets have you got?
Ne kadar merminiz kaldı?
"Phil Mackey, how many toes have you got?"
"Phil Mackey, ayaklarında kaç parmak var?"
How many Georgies have you got in the place?
Burada kaç Georgie bulunuyor?
I say! How many fiances have you got?
Kaç nişanlınız var allah aşkına?
How many did you have before you got home?
Eve gelmeden kaç tane içtin?
HOW MANY HUSBANDS HAVE YOU GOT?
Kaç tane kocan var ki? Sadece ben varım.
Well, David, how many people have you got by now... in that barbed wire jungle of yours?
David, şu anda dikenli teller ormanında kaç kişi var?
- How many guns have you got? - Eight.
Sekiz ve 180 Molotov.
How many men have you got?
Kaç adamın var?
I've got another bottle. - How many have you had?
Bende bir şişe daha var.
How many names have you got in here?
Bunda kaç kişinin adı var?
- How many televisions have you got?
- Kaç televizyonun var?
I don't know how many wives you got now, but you're gonna have the damnedest white squaw in the Kiowa nation.
Senin kaç karın olduğunu bilmiyorum. Ama kendine Kiowa sınırlarındaki en esaslı beyaz kadını alacaksın.
How many children have you got?
Kaç çocuğunuz var?
- How many rooms have you got, then?
Kaç odanız var?
How many times have I got to tell you?
Kaç defa söyleyeceğim?
Anyway, how many other children have you got?
Her neyse, ondan başka kaç çocuğun var?
Hao, how many men have you got?
Hao, kaç adamın var?
Look, how many streets do you know That have got lakes in them?
İçinde göl bulunan kaç cadde biliyorsunuz?
Do you have any idea how many lives we must have gone through before we even got the first idea that there is more to life than eating or fighting or power in the flock?
Karın doyurmanın, didişmenin sürü içinde iktidar hırsının ötesinde değerler olduğu bilincine varmak için kaç yaşamdan geçtik dersin?
How many times I gotta tell you- - men are genetic rejects, and all that gristle... they got hanging down between their legs... was God's first big mistake... and us woman have been paying for it ever since.
Kaç kere daha söyleyeceğim sana... erkekler genetik bozukluklardır... ve bacakları arasında sallanan o kıkırdak... tanrının en büyük hatasıdır... o hatanın cezasını o günden beri biz kadınlar çekiyoruz.
How many friends have you got?
Kaç tanesi arkadaşın?
- How many planes have you got in the air?
- Havada kaç tane uçağın var?
– How many refugees have you got here?
Burada kaç tane mülteci var?
How many prisoners have you got, Harry?
Ne kadar mahkumun var Harry?
How many babies have you got today?
Kaç bebek var?
Giulietta, how many times have I got to tell you that the neon light must be turned off at midnight?
Giulietta, kaç kez Sana söyleyeceğim. neon ışık olması gerektiğini etraf çok karanlık
- How many new clients have you got?
- Sam'den başka kaç tane yeni müşterin var?
Have I got a wine for you and the price is right you know what I mean... a good deal, I can throw a cart into the bargain, how many was that you wanted?
Senin için şarabım var ve ücreti de iyi, bilirsin yani... iyi iş, bir araba dolusuna anlaşabiliriz. - Kaç tane alırdın? - Sadece bir.
Just how many names have you got?
Kaç ismin var senin?
How many wigs have you got?
Senin kaç kanadın var?
How many of these guys have you got, anyway?
Hem bu heriflerden sizde daha kaç tane var?
How many rooms have you got?
Kaç odanız var?
How many bedrooms have you got?
Kaç yatak odanız vardı?
How many of you people have got the brass cojones to try something like that?
İçinizden hanginiz böyle bir şey denerdi?
What? How many times have I got to tell you to knock?
Kaç defa kapıyı çalmanı söylemek zorundayım?